Deprem Bir Levha Hareketidir
Prof. Dr. Naci Görür, depremi en basit şekilde “levhaların birbirine göre hareketi” olarak tanımladı. Dünyanın yapısını bir şeftaliye benzeten Görür, çekirdek, manto ve kabuk yapısını anlatarak, kabuğun bütün değil, parçalardan oluştuğunu söyledi. Bu parçalara levha denildiğini belirten Görür, “Levhalar birbirlerine yaklaşır, uzaklaşır veya birbirleri boyunca hareket eder. Bu hareketler depremleri oluşturur” dedi.
Levha Sınırları Depremin Kaynağı
Görür, levha sınırlarının gerçek deprem zonları olduğunu, levha içi fayların da deprem üretebildiğini ifade etti. Türkiye’nin dört ana levha arasında sıkıştığını belirten Görür, “Arap Levhası kuzeye doğru ilerleyerek Doğu Anadolu’yu sıkıştırıyor. Anadolu Levhası batıya doğru hareket ediyor, bu da Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu faylarını tetikliyor” diye konuştu.
“53 Bin Canı Levha Sınırında Kaybettik”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerini hatırlatan Görür, “Yaklaşık 53 bin insanımız Arap Levhası ile Anadolu Levhası arasındaki sınırda hayatını kaybetti. Taş devrinden beri insanlar levha sınırlarında yerleşmiş. Çünkü buralar verimli, suları bol, doğası zengin. Ancak deprem periyodu dolunca felaket kaçınılmaz oluyor” dedi.
“Artık Yeter Demek Zorundayız”
Türkiye’de bilimin ışığında adımlar atılmadığını savunan Görür, “Bilimle aydınlanan ülkeler deprem riskini anladı, önlemler aldı. Biz ise hâlâ 40-50 bin insanı göçük altında kaybediyoruz. Artık yeter demek zorundayız” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Halka Çağrı: Deprem Dirençli Kent İsteyin
Konuşmasında halkın sorumluluğuna dikkat çeken Görür, “Siz halksınız, bu ülkenin sahibisiniz. Talep edin: ‘Ben deprem dirençli kentte yaşamak istiyorum.’ Mesela Balıkesir’de yaşıyorsanız, Balıkesir’i deprem dirençli yapın. Siyasi partilere, ‘Bunu yaparsanız oyum sizin, yapmazsanız sandığa gömerim’ diyebilmelisiniz” ifadelerini kullandı.
DEPREM BİLİMCİ NACİ GÖRÜR'ÜN KONUŞMASINDAN NOTLAR...
"Deprem Nedir?"
Sizlere bir kentin depreme nasıl hazırlanması gerektiğini anlatmaya çalışacağım. Ama önce deprem nedir? Eminim herkesin kafasında depremle ilgili bir düşünce vardır. Sorduğumda “Deprem sarsıntıdır, göçüktür, çökmedir” diyorlar. Doğru olanı çok basit şekilde anlatacağım: Deprem bir levha hareketidir. Yani levhaların birbirlerine göre bağıl hareket etmesiyle oluşur.Levha nedir diye sorarsanız, dünyayı şeftaliye benzeterek anlatabilirim. Şeftaliyi ortadan ikiye kesip karşıdan baktığınızda ortada çekirdek, etli kısım ve dış kabuk görürsünüz. Dünyayı da ikiye kestiğimizde tıpkı şeftali kesitinde olduğu gibi ortada çekirdek, etrafında magmadan oluşan manto ve onun çevresinde litosfer dediğimiz kabuk vardır.
Ancak şeftalinin kabuğu yekpare iken, dünyanın kabuğu bütünüyle tek parça değildir. Parça parçadır ve biz her parçaya “levha” deriz. Bu levhalar birbirlerine göre hareket eder; ya yaklaşır, ya uzaklaşır, ya da birbirleri boyunca kayar. İşte bu hareketler depremi oluşturur.
"Levha Sınırları ve Deprem Bölgeleri"
Deprem bölgesi ya da deprem zonu dediğinizde aslında levha sınırından bahsediyorsunuz. Çünkü gerçek deprem zonu levha sınırıdır. Levha içindeki faylar ise levha sınırı değildir ama yine de deprem üretebilir.Levhalar hareket ettikçe kendi içinde de dilimlenir ve parçalanarak faylar oluşur. Bunlara “levha içi fay” denir. Yani hem levha sınırları hem de levha içi faylar deprem üretebilir.
Litosfer haritasına baktığımızda Avustralya, Antarktika, Güney ve Kuzey Amerika gibi her biri birer levha olan bölgeler görürüz. Bu levhalar birbirlerine göre hareket ettikçe deprem meydana gelir. Dünyada en çok depremin görüldüğü yer Pasifik Okyanusu’nun çevresindeki levha sınırlarıdır.
"Türkiye’nin Levha Gerçeği"
Türkiye’de de farklı levhalar vardır: Arap Levhası, Afrika Levhası, Avrasya Levhası ve Anadolu Levhası. Arap Levhası kuzeye doğru hareket eder, Doğu Anadolu’yu Avrasya Levhası arasında sıkıştırır. Bu sıkışma Anadolu’yu batıya doğru iter ve Kuzey Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu Fayı boyunca depremler meydana gelir.Yakın zamanda, iki yıl önce yaşanan ve 53 bin kişinin hayatını kaybettiği büyük deprem, Arap Levhası ile Anadolu Levhası arasındaki sınırda gerçekleşti. Doğu Anadolu’da bu kadar büyük can kaybı olmasının nedeni, 11 ilin levha sınırında kurulmuş olmasıdır.
"Neden Levha Sınırlarında Yerleşiyoruz?"
Taş Devri’nden bu yana insanlar levha sınırlarında yerleşim kurmuştur. Çünkü bu bölgeler doğal zenginliklerle doludur: yeşillik, ağaç, çiçek, kelebek, böcek, sıcak su, soğuk su… İnsanlar bu avantajlar nedeniyle burada ev kurmuşlardır. Ancak deprem tekrarlama periyotları dolduğunda bu bölgelerde yıkıcı depremler kaçınılmaz olur.Bilimde ilerlemiş ülkeler, depremin nereden ve nasıl geldiğini anlamış, önlem almış, deprem dirençli şehirler kurmuştur. Bizde ise hâlâ her depremde on binlerce insan göçük altında kalıp hayatını kaybediyor.
"Artık Yeter!"
53 bin insanımızı toprağa verdik. Daha ne kadar susacağız? Eğer siz halk olarak talep etmezseniz kimse bu konuda harekete geçmez. Siz mülkün sahibi, Türkiye’nin sahibi, şehirlerin sahibi olarak talep edeceksiniz.Diyeceksiniz ki: “Ben deprem dirençli bir kentte yaşamak istiyorum. Balıkesir’de mi yaşıyorum? Balıkesir’i deprem dirençli yapın beyler. Benden oy almak istiyorsanız aklınızda deprem dirençli kent fikri olsun. Buyurun gelin, oyum sizindir. Sizi iktidar yaparım. Ama aksi halde öyle bir niyetiniz, planınız, programınız yoksa sizi sandığa gömerim.
Bunu kim diyecek? Bu devletin sahibi kim? Mal sahibi sizseniz siz diyeceksiniz başka da biri yok. Yapacağınız iş nedir? Gözetim ve denetim. Tek işiniz o. Yani şunu demeyin; ben fakirim fukarayım, emekliyim, maaşım az, ben kimim ki beni dinleyen mi var demeyin. Bütün güç sizin elinizdedir. Sandık zamanı nereye damgayı vuracağınızı bendeni yi bilmeniz, ona karar vermeniz lazım. Ve bu ülkeyi deprem dirençli bir ülke haline getirmemiz lazım. İnsanlarımızı seviyorsak, ülkeyi seviyorsak başka yol yok. Unutmayın 14 milyon senedir bu topraklarda oluyor. Daha milyonlarca sene devam edecek. Zamanı gelince depremler olacak. Öyle olduğuna göre ne depremi durdurabilirsiniz ne depremin etkisini azaltabilirsiniz. Sadece bir şey yapabilirsiniz deprem dirençli kentler oluşturup içinde yaşarsınız. Bizde 53 bin insanın öldüğü zaman aynı büyüklükte deprem Tayvan’da oldu vallahi billahi 10 kişi tesadüfen oldu.
Yeter değil mi? Ne zaman yeter diyeceksiniz? Her depremde binlerce ceset, binlerce insanı toprağa gömmek vicdan meselesi. Artık bu işe engele olmak gerekir. Bu iş siyaset meselesi, parti meselesi değil. Her partinin başımızın üzerinde yeri var. Sadece talebimiz, isteğimiz deprem dirençli kentlerde yaşamak istiyoruz. Az yol, az baraj, az havaalanı, az müteahhit hizmetleri yapın ama çok deprem güvenli yerleşim alanları yapın. Diyeceğiniz bu. Bu da zor bir şey değil. Beni kimse dinlemiyor diye bağırmanıza gerek yok. Sandığa gittiğiniz zaman bir çadırın içindesiniz. Yukarda Allah, aşağıda siz varsınız. Elinizde de bir zımba var. Vurun zımbayı. İşte bu kadar, güç bu kadar. Ama demokrasi olduğu zaman bu böyle. Ben ülkemizde demokrasiyi yaşadığımızı düşünüyorum."
#DepremeDiren #ArtıkYeter #KaderDeğil #UyanTürkiye #OyYok #YaHazırlanYaYıkıl #53BinCan #DirençliKent #LevhaÜstünde #SandığaGömerim #NaciGörür #Deprem #DepremDirençliKent #Balıkesir #LevhaHareketi #KuzeyAnadoluFayı #DoğuAnadoluFayı #ArapLevhası #AfetBilinci #DepremHazırlığı #AfetYönetimi #DepremGerçeği #AfetDirençliŞehirler #TürkiyeDepremKușağı #BilimVeDeprem #AfetFarkındalığı #DepremUyarısı #KahramanmaraşDepremi #LevhaSınırı #AfetÖnlemi