Gürsel Tekin’in hatırlattıkları!

Körfez’de yaşayan vatandaşlar için CHP’deki Gürsel Tekin istifası ayrı bir anlam taşıyor. Zira daha birkaç yıl önce yaptığını gayet net hatırlıyorlar. Bir de şimdi bu siyasetçinin medyada yer alan ağır sözlerini duyunca, iyice dikkat kesiliyorlar.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

KUBİLAY S. ÖZTÜRK

 

Yerel seçim öncesinde, beklentisi gerçekleşmeyince partisinden istifa eden, başka bir partiye geçen ve hatta oradan aday olan, zehir zemberek açıklamalar yapıp topluca ayrılmayı tercih eden pek çok siyasetçi var bu günlerde. Bunlar iktidar partilerden olursa, kamuoyu zor duyabiliyor olup biteni, adeta derin bir sessizlikle geçiştiriliyor durum. Fakat muhalefet partilerinden olursa, malum medya hemen yayına başlıyor, “tükendiler, birbirlerine düştüler” türünden haberler günde beş vakit ve uzun süre yayınlanıyor. Doğrusu sıkılıyor insan böyle haberleri okudukça.

 

Fakat Körfez’de yaşayan vatandaşlar için CHP’deki Gürsel Tekin istifası ayrı bir anlam taşıyor. Zira daha birkaç yıl önce yaptığını gayet net hatırlıyorlar. Bir de şimdi bu siyasetçinin medyada yer alan ağır sözlerini duyunca, iyice dikkat kesiliyorlar. Gürsel Tekin “Partimiz ahbap-çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüşmüştür” diyor mesela. Neden böyle söylüyor? İstanbul’un Kadıköy ilçesinde belediye başkanlığına adaylık talebi kabul görmeyince çok kızmış kendisi. “Partimde hep müşahit ve mücahit olarak kaldım. Asla müteahhit olmadım. Bir tek belediye başkanı beni sevmez CHP’de… Niçin sevmiyorlar, hayırdır? Ne kötülük yapmışım? İmar çetesiyle mücadele etmek kötü bir şey midir?” diyor. Hem Ekrem İmamoğlu’na ve hem de Özgür Özel’e telefonla bile ulaşamadığını, beklentisini aktaramadığı anlaşılıyor söylediklerinden. Bu durumda da yüksek sesle istifa ediyor.

 

 

Körfez’deki vatandaşlar, aynı zamanda seçmenler elbette ve bu sözlerde, bu tarzda bir şeylerin yerine oturmadığını hemen görüyorlar tabii. Hiç biri CHP’nin iç işlerine karışma derdinde olmasa da, bu siyasetçinin söyledikleriyle yaptıklarının arasında tutarsızlık olduğunu hemen fark ediyorlar.

Gürsel Tekin’in daha 2021 yılında bir özel inşaat şirketi uğruna Körfez’de sergilemiş olduğu performansa yakından tanık oldukları için de istifa haberini duyunca “iyi olmuş” diyorlar. Çünkü Körfez’de yaşayan, çevre duyarlılığı ve doğa sevgisi yüksek olan vatandaşlar, Balıkesir B. Belediyesi’nin Dalyan’daki Hazine arazilerini satmasını önlemek için uğraşırlarken, Körfez’de kalan son sulak alanları korumaya çalışırlarken, Edremit Belediyesi adeta onlara nazire yapar ve Büyükşehir’le de yarışır gibi, oradaki bir bölüm araziye inşaat izinleri vermekte sakınca görmemişti.

Çeşitli illerde faaliyet gösteren Engin İnşaat da, elbette Körfez’e gelirken sadece haritaya bakmadı, bir şekilde davet gördü de geldi. Batak bir arazinin 1. derece deprem bölgesi ve depremde sıvılaşma özelliği olduğuna da aldırmadan çok sayıda villadan oluşan bir site yapmaya girişti. Gürsel Tekin işte bu şirketin reklam videolarında rol aldı, özellikle de yurtdışında çalışan Alevi gurbetçilerin izledikleri kanallarda yayımlanan “doğrudan satış” programlarına çıktı ve “param olsaydı Körfez’deki bütün arsayı kapatabilirdim” dedi, şirketin siciline de kefil oldu.

 

 

O zaman kendisine, şirkete ve Edremit Belediyesi’ne bu girişimin hatalı olduğunu pek çok çevre ifade etti, çeşitli ikazlar yapıldı. Dolayısıyla şimdi o hatanın en önemli aktörü olan kişi, yukarıda aktarılan sözleri de ifade ederek partisinden ayrılınca, vatandaşlara da bıyık altından gülmek düşüyor.

Ancak, bu günlerde bir türlü bitmek bilmeyen ve uzadıkça iyice dolaşan “yerel seçim aday belirleme” işlerine yoğunlaşmış olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu istifaya ilişkin bir açıklama yapıp “Gürsel Tekin’i arayacağım ve ilk kırgınlığı geçtikten sonra tekrar baba ocağına döneceğini düşünüyorum. Adaydan memnun olmayan herkes istifa ederse partide kimse kalmaz” deyince de, buradaki vatandaşlar üzüldüler doğrusu. Çünkü kendi hissiyatlarını Gürsel Tekin’e 2022’deki Edremit Kitap Fuarı’na davetli olduğu vakit aktarıp yaptığı işi protesto etmek istemişlerdi ama son anda o fuara karşı iktidar çevrelerinin yüksek perdeden karalama kampanyası açması üzerine de, böyle bir ortamı daha fazla ısıtmamak için vazgeçmişler ve bu işi zamana havale etmişlerdi. Zaman da ilerledi ve gelmesi gereken yere geldi oturdu. “Daha ne oluyor ki, gittiğine şükredin?” diyor şimdi vatandaşlar.

 

Sonuçta Körfez’dekilerin Özgür Özel’e iletmek istedikleri husus çok net: Bırakın gitsin.! Hatta işlevi kalmayan, üstelik geçmişi bu türden sorunlarla dolu olan bütün siyasetçileri de bırakın gitsinler. Yoksa “değişim” denilen şey lafta kalacak ve hiç inandırıcı olmayacak. Seçmelerin bir kısmı sandığa bile gitmeye erinecek bu durumda. Oysa siyasetin temeli inandırıcı olmak ve güvendir. Bunu sağlamak adına, bu tür arazilere “neden inşaat izni verildiği” hususunu da incelemeniz gerekiyor. O zaman belediyecilik tarzınızın halkçı mı, rantçı mı olduğu da anlaşılacak. Bu somut gerçekleri görmek gerekiyor. Şimdi gereken halkın gönlünü almaktır, Gürsel Tekin gibilerin değil.

 

Körfez’de yaşananları yakından takip etmeyenler için, işin sonrasında neler olduğunu da anlatmakta yarar var. Şirket orada villa inşaatına başladı, temelleri attı. Fakat o arazilerin büyük bir bölümü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından “2. derece korunması gereken alan” ilan edildi. Bu yüzden de inşaat konusu mahkemelik oldu. 7 adet villa bittikten sonra inşaat faaliyeti durdu o kısımda. Şirket bu sefer arazisinin diğer tarafında ve koruma alanı kapsamı dışında kalan kısımda, adına “2. Etap” diyerek 20 villanın yapımına girişti. Şimdi mahkemenin kararı bekleniyor artık. Engin İnşaat arazisinin batı yönünde ve ön tarafındaki bölge ise önce 1. Derece SİT alanı ilan edildi, sonra da Akçay Sulak Alanı olarak tescil edildi. Yani denizle olası bütün irtibatı kesildi.

 

Fakat Edremit Belediyesi’nin o arazilerdeki bu fırsatçı girişimini, siyaseten Balıkesir B. Belediyesi hiç düşünmeden kullandı. AK Parti’den Birol Şahin de çıktı, Gürsel Tekin’e nazire yapar gibi bir başka video hazırladı. “Sizin arsanız şöyle ama bizimki böyle” denilen o video, bir taraftan malum basının belli bir kesimi tarafından “siyaseten” bolca kullanıldı, diğer yandan da Büyükşehir’in satmak istediği arazilerin reklamı yapılmış oldu. Açıkçası epeyce komikti o girişim ama haliyle trajikomikti aslında. Çünkü o Büyükşehir arazilerinin satış kararı ve orada yapılmak istenen imar değişikliği de mahkemede. Karar bekleniyor, Yücel Yılmaz’ın sıkça söylediği “biz önden gideriz, hukuk arkadan gelsin” formülü de her zaman işlemiyor.

 

Sonuçta önce Selman Hasan Arslan, sonra Gürsel Tekin siyaset sahnesinden indiler. Vatandaş şimdi “darısı Birol Şahin ve Yücel Yılmaz’ın başına” diyor haliyle. Zira ülkemiz artık bu türden siyasetçilere ihtiyaç duymuyor. Vatandaşlar artık yapılacak olan bir işe girişmeden önce, sadece inşaatçılarla, şirketlerle, müteahhitlerle değil de, tüm taraflarla ve sivil toplumla görüşen, istişare eden ve işi mahkemelerde süründürmeden, bir kerede, dosdoğru şekilde yapabilen, kamusal fayda ile doğanın korunmasını da önceliğine alan siyasetçiler istiyor. O nedenle gidenler bırakın gitsin, gelenler de vatandaşların neye özlem duyduğunu bilerek gelsin artık.

 

Tepki Ver | kat_l_yorum1
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
1
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Gürsel Tekin’in hatırlattıkları!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!