Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU

MUHALEFET “sattırmayız” diye yırtınırken.. AK Partili Büyükşehir Belediyesi’nin ısrarla satmak istediği lunapark arsası var ya.

Bugün yarın ihaleye çıkacak. Açık arttırmayla ‘hazır müşteriye’ satılacak.

Yirmi üç küsur milyon lira muhammen bedelle ihaleye çıkacak.

Artık yirmi beşe mi gider, otuza mı, arttırmada belli olacak.

***

PEKİ bu satıştan gelecek para ne olacak?

Yani nerede kullanılacak?

Yeni bir yatırım için mi harcanacak, yoksa personel maaşları mı ödenecek?

Duyum o ki, bu para ile asfalt yapacaklar!

Siz isterseniz “yollara saçacaklar” diye anlayın.

***

DURUM böyleyse, Büyükşehir’in en rutin asfalt hizmetini bile yapacak kaynağı yok demektir.

Kaynak yaratmak için arsa, arazi, gayrimenkul satıp duracaklar yani.

Edincik’teki mera arazisinin peşine düşmeleri de bu yüzden değil mi?

“E para yok, el mecbur satacağız…”

Para yok diye durmadan sat.. Bitince ne olacak?

Sattın açık kapattın, sattın maaş ödedin, sattın asfalt attın, sattın borç kapattın.

Sonra?

Satacak bir şey kalmadığında yani..

“Gardrobumdaki lacivert ceketi getirin…”

Hani, “ceketimi satar çocuğumu okuturum” modundaki baba gibi bir nevi.

İş en son cekete kalır!

***

CHP arsanın satılmasına baştan beri karşı.

Karesi ve Altıeylül ilçe örgütleri Meclis kararından bir gün önce meydanda “arsayı satmayın” diye haykırmıştı.

Yedi dönüm civarında bir arazi.. Şehrin göbeğinde.. Bir yanı Atatürk Parkı, öbür yanı Defterdarlık.. Balıkesir’in en gözde yeri.. Değerli bir mülk yani.

Buranın, bir kişinin veya şirketin tasarrufuna geçmesi, il merkezindeki dört yüz bin nüfusa haksızlık olmayacak mı şimdi?

CHP’liler bu açıdan bakarak, “kent meydanı yapılsın” diyordu.

Herkes kullansın. Sonuçta tüyü bitmedik yetim hakkı da var işin içinde.

Meclis kararından sonra, bu kez CHP İl Başkanı Serkan Sarı bir açıklama yaptı; Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtıkları söyledi.

O da arsanın satılmasına karşı.

Fakat gözden kaçırdığı bir nokta vardı.. CHP’li belediyeler de bazı mülkleri satışa çıkarıyordu.. Bu yakınlarda kıymetli arazilerin satışıyla ilgili hazırlıkların yapıldığı konuşuluyordu.

Örneğin Edremit Belediyesi, EDBEL şirketi üzerinde kayıtlı dört adet daireyi satışa çıkarmıştı.. Bu satıştan bir milyon lira civarında bir kazanç sağlamayı planlıyordu.

Doğal olarak “sizinkiler de satıyor” diye seslendik Serkan Sarı’ya.

Tabi bu durum, lunapark arsasının satılmasına göz yumulacağı anlamına gelmiyordu.

Bizim taraftan bakınca; “sen satıyorsun, onlar da satsın” mantığında olduğumuz düşünülebilir.

Yok, öyle değil. Tam tersi.. Var olanın korunmasını savunuruz eskiden beri.

Satarak değil, şehir menfaatine uygun halde kullanılmasına rıza gösteririz, bu şehrin sorumlu bir yaşayanı olarak.

Yani derdimiz Serkan Sarı’ya, “çok konuşma, aynaya bak” demek değil.

***

BİZ o manşetle çıkınca dün.. Serkan Sarı geldi gazeteye.

Kahve içtik, anlattık uzun uzun.

Kent yararına olmadığını savunuyor bu satışın.

Teknik açıdan gerekçelerini anlatmıştı zaten basın toplantısında. Satış kararının iptalini getirebilecek teknik detaylar bunlar.

Arsanın tahsisindeki hüküm ne?.. Kültür Merkezi yapılması.

Hatırlayın; dönemin DSP’li Kültür Bakanı İstemihan Talay atmıştı temelini. Ondan önceki yıllarda buraya bir kültür merkez yapılması için ne çok şey yazdık. Sonunda biraz kaynak aktarıldı, Kültür Merkezi’nin temeli atıldı.

Gerisi gelmedi tabi.

Temel aşamasında kaldı uzun yıllar.

Sonra pare pare olan betonu temizleyip arsayı düzlediler. Üstüne lunapark kondurdular.

Biz “lunapark arsası” diye tanımlıyoruz ama.. Aslında Kültür Merkezi arsası demek lazım.

Çünkü oranın vasfı böyle.

***

TEMELİ attıktan sonra gerisini getiremeyen kim var kim yoksa..

Hepsinden hesap sormak lazım.

Valisinden belediye başkanına, milletvekilinden parti teşkilatına kadar.

Bizim Balıkesir’in siyasi açıdan kaderi budur. Hep basiretsiz, başarısız, idare-i maslahatçı, korkak adamları seçtik “bizi yönetsin” diye!

Atananlar da bu memleketi ‘geçiş noktası, ara durak, terfi yeri’ gibi gördü hep.

Sonuç malum.