EKMEK: “Yoksulluk Derinleşiyor, Gelir Adaletsizliği Artıyor”

Körfez Ekoloji Örgütleri, yaptığı açıklamada Türkiye’de ekonomik krizin etkilerini en çok emekçilerin hissettiğini belirtti. Gelir eşitsizliğinin büyüdüğü, asgari ücretin yoksulluk sınırının çok altında kaldığı vurgulanan açıklamada, “Emeğiyle geçinen milyonlar evine ekmek götüremiyor. Ekonominin tüm yükü halka yıkılıyor” denildi.


TOPRAK: “Doğa, Maden ve Enerji Şirketlerine Peşkeş Çekiliyor”

Örgütler, çevre ve tarım alanlarını etkileyen 7554 sayılı yasa ile zeytinliklerin, meraların ve tarım topraklarının şirketlerin kullanımına açıldığını savundu.
Açıklamada, “Tabiat parkları, sulak alanlar ve korunması gereken tüm doğal varlıklar yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya. Üretici köylülerin toprak hakları gasp ediliyor” ifadeleri yer aldı.


ADALET: “Hukuk ve Eşitlik Talebi Görmezden Geliniyor”

Son yıllarda artan adaletsizliklere de dikkat çeken Körfez Ekoloji Örgütleri, siyasi baskılar, kayyım atamaları, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, gelir uçurumu ve işçi cinayetlerinin sıradanlaşmasının toplumda büyük bir kırılma yarattığını belirtti.
“Adaletin olmadığı yerde toplum çöküyor. Doğanın adaleti de ancak ekolojik suçların tanınmasıyla sağlanabilir” denildi.


22 Kasım’da Burhaniye’de Buluşma Çağrısı

Körfez Ekoloji Örgütleri, tüm yurttaşları 22 Kasım 2025 Cumartesi günü Burhaniye Eski Kütüphane önünde başlayacak ve Cumhuriyet Meydanı’nda devam edecek buluşmaya davet etti.
Mitingde “Ekmek, Toprak ve Adalet” taleplerinin en güçlü şekilde dile getirileceği belirtildi.


EKMEK, TOPRAK VE ADALET İÇİN!
22 KASIM 2025 CUMARTESİ 14.00 – BURHANİYE

EKMEK İÇİN!

Ekmek derken hem emeği, hem işsizliği hem de yoksulluğu ifade ediyoruz. Sistem, ekonominin rotasını sermayeden yana çevirmiş, işçiyi, memuru, emekliyi, üretici köylüyü, esnafı yoksulluğa ve yoksunluğa teslim etmiştir.

Bunun yanında koruduğu kolladığı bir avuç rantiyeci yandaş şirketin büyümesini ve toplanan vergilerin, yerli yabancı finans kuruluşlarına faiz olarak aktarmayı, ekonomik kalkınma modeli olarak yutturmaya çalışmaktadır. Ancak gelir dağılımındaki adaletsizlik hızla büyümekte ve yoksulluk ve yoksunluk artmaktadır. Asgari ücret yoksulluk sınırının altında kalmış, kayıt dışı ekonomilerde ücretler asgari ücretin bile altına düşmüştür. Evine ekmek götüremeyen yoksulların sayısı her gün daha fazla artmaktadır.

İşte bunun için EKMEK diyoruz!

TOPRAK İÇİN!

Başta yaşadığımız coğrafya olmak üzere tüm ülke bir ekolojik yıkımla karşı karşıyadır. İktidar çıkardığı yasalarla durak bilmeden toprağımıza, suyumuza, havamıza, ormanlarımıza, dağlarımıza saldırmakta, adeta gasp etmektedir. Bununla da yetinmeyip koruma alanı olan tabiat parklarını, sit alanlarını, sulak alanlarımızı maden ve enerji şirketlerine peşkeş çekmek için 7554 sayılı yasayı çıkarmıştır. ÇED yönetmeliğini ve daha pek çok yönetmeliği değiştirmiştir.

260 milletvekili ile Anayasa Mahkemesi’ne iptali için başvurulan 7554 sayılı yasa ile; tarım yaptığımız topraklara, zeytinliklere, meralarımıza çökmenin yolu açılmıştır. Yani mülkiyet hakkımız yok sayılmakta, zeytinliklerimiz, tarım alanlarımız, meralarımız işgal edilmektedir. Bu yasa ile üretici köylülerimizin tarım yaptıkları topraklara el konulmakta ve ellerinden alınmaktadır.

İşte bunun için TOPRAK diyoruz!

ADALET İÇİN!

10 yıllardır, kaybedilen yerel seçimler geçersiz sayılmış, milyonlarca oy almış Belediye Başkanlarımız sudan sebeplerle görevlerinden alınarak, belediyelerimize çökülmüş ve yerlerine kayyım atanmıştır. Parti genel başkanları, seçilmiş milletvekilleri hukuki dışı yollarla ve Anayasa Mahkemesi, AİHM kararlarına rağmen hapiste rehin tutulmaktadır. Kadın, çocuk ve işçi cinayetleri ne yazık ki sıradanlaşmıştır. Adalete ve hukuka güven kalmamıştır.

Gelir uçurumunun yol açtığı adaletsizlik, kimliğimizin, dilimizin, cinsel yönelimimizin tanınmamasının yarattığı adaletsizlik, yasaların herkese eşit uygulanmamasının yarattığı adaletsizlik, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı adaletsizlik, eğitimde, sağlıkta fırsat eşitsizliğinin yarattığı adaletsizlik toplumu paramparça ediyor ve adeta uçuruma sürüklüyor.

Doğa karşı işlenen suçların “Ekokrim” kapsamına alınmasına, ancak doğanın adaletini savunmakla olur. Kent ve çevre davalarında, harç masraflarının bile devlet tarafından karşılanması, karar vermede halkın katılımı, yargıya başvuru yolunun kolaylaştırılması, ekolojik tahribatın en az bir önceki süreçte yürürlüğe girmesi talep ediliyor.

İşte bunun için ADALET diyoruz.

Tüm bu nedenlerle 22 Kasım 2025 Cumartesi 14.00’te eski kütüphanenin önünde toplanmaya, 15.00’te Burhaniye Cumhuriyet Meydanı’nda yapılacak EKMEK, TOPRAK VE ADALET için taleplerimizi dillendireceğimiz mitingi desteklemeye ve katılmaya çağırıyoruz.

KÖRFEZ EKOLOJİ ÖRGÜTLERİ

Muhabir: Haber Merkezi