Balıkesir Bağımsız Milletvekili Burak Dalgın ve İstanbul Bağımsız Milletvekili Mustafa Yeneroğlu düzenledikleri basın toplantısında başta Balıkesir olmak üzere Türkiye ve dünyada yaşanan gündemi değerlendirdi.
Balıkesir’e iki günlük çalışma programı için gelen Bağımsız Milletvekilleri Burak Dalgın ile Mustafa Yeneroğlu, Ticaret Odası, Sanayi Odası’nın yanı sıra tarım, hayvancılık, turizm sektörü temsilcileriyle de bir araya gelerek yaşanan sorunları yerinde tespit edecekler.
DEVA Partisi’nden istifa ederek bağımsız olarak görevlerine devam eden Burak Dalgın ve Mustafa Yeneroğlu düzenledikleri basın toplantısında gündem değerlendirmesinde bulundu. Balıkesir özelinde ekonomi ve iş dünyasının yaşadıkları sorunlar üzerinde konuşan milletvekilleri Türkiye’yi de yakından ilgilendiren İran-İsrail çatışmaları ve ülkedeki demokrasi konusunda görüşlerini paylaştı.
BURAK DALGIN: “REEL SEKTÖRDE CİDDİ SIKINTILAR GÖRÜYORUZ”
İlk olarak söz alan Balıkesir Bağımsız Milletvekili Burak Dalgın Balıkesir ziyaretinin amaçları hakkında bilgiler verdi. Dalgın konuşmasında dünya ve ülke gündemini de değerlendirerek Balıkesir özelinde bazı tespitlerde bulundu. Burak Dalgın şunları söyledi:
“Dünyada yaşananlarla bakacak olursan İsrail-İran çatışması, Suriye’deki gelişmeler, Ukrayna Rusya arasındaki savaş ülkemizi çevreleyen konular. Bunların bir güvenlik tarafı var ve doğal olarak dikkat etmemiz gereken bir husus. Öbür taraftan bunun iktisadi tarafı da var. Çünkü her ülkenin aynı zamanda ekonomisini bu dünya sisteminde nasıl idare edeceğine bakması lazım. Türkiye açısından da ticaret yollarının tıkanıklığı, petrol fiyatları gibi pek çok çeşitli alanlarda bizi etkiliyor, birinci büyük konumuz bu. İkincisi Türkiye’nin kendi durumu, ekonomimizin genel gidişatıyla alakalı özellikle reel sektörde ciddi bir sıkıntı görüyoruz. Nitekim hem dün sahada hem bugün Ticaret Odası, Sanayi Odasıyla buluşmalarımızda bu konuyu biraz daha derinlemesine konuşacağız.
“DÜNYADA KAZAN-KAZAN TÜRKİYE’DE KAYBET-KAYBET”
Sahada çiftçi tarafında harmanın, hasadın başlamasıyla tekrar bunun hassaslaştığını görüyoruz. Hem satış fiyatları hem maliyetlerin geldiği durum gerek hayvancılık tarafında gerekse tarım tarafında ciddi riskler barındırıyor. Balıkesir’e gelmeden önce dün hem süt çiftliğindeydik hem soğan üreticileriyle beraberdik hem balıkçılarla beraberdik. Yani tarım ekonomisinin çeşitli taraflarıyla beraberdik. Hepsinin kendisine göre dertleri var, bunları konuşmaya devam edeceğiz. Ama genelde olayın özünde maliyet ve verimlilik gibi iki tane büyük temel konu var. Bunları çözmeden de biz ne üreticimizi mutlu edebiliriz ne de tüketiciyi mutlu edebiliriz. Çünkü aynı zamanda onlar yeterince para kazanamıyoruz diyorlar ama tüketici olarak bizlerde yeni 85 milyon da pazarda, süpermarkette gördüğümüz fiyatlardan mutsuzuz. Yani o açıdan gerçekten kaybet-kaybet durumuyla karşı karşıyayız. Birinci büyük mesele bu.
“TÜRK SANAYİSİ ÜÇ YILDIR BÜYÜMÜYOR”
İkinci büyük mesele sanayimizin durumu. Türk sanayisi üç yıldır büyümüyor, sıfır. Bunun neticesinde de yeterince istihdam yaratamıyor ve gençlerimize iş, diğer oraya hizmet veren şirketlere aş yaratamıyor. Bu ciddi bir meşe. En son İSO 500 listesi açıklandı, aralarında Balıkesirli firmalarımızda var ve onları tebrik ediyorum gerçekten büyük iş yapıyorlar. Fakat bir alarm durumu var o da ne? İSO 500’de yani Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunda, Türkiye’nin amiral gemisi diyebileceğimiz ticari işletmelerinde faaliyet kârının tamamı faize gidiyor. Yarısı, üçte biri, dörtte biri değil tamamı faize gidiyor. Tabi bu pek sürdürülebilir bir şey değil. Balıkesir’de gördüğümüz üzere bu gençlere iş yaratamamak demek, nitelikli istihdam yaratamamak demek. Bunun neticesinde onların alışveriş edeceği kafe, bakkal, sinema salonu g3ibi yerlerin de para kazanamaması demek. Bu sadece bir fabrika açılması meselesi değil orada para kazanacak herkesin para harcayacağı yerlerin azalması da demek. İkinci büyük meselemiz bu reel sektörün hakikatten sıkıntıya girmesi meselesidir. Burada karşılıksız çeklerde, konkordatolarda, protestolu senetlerde de bu verileri görüyoruz, bunları da seslendirmeye devam edeceğiz.
“BALIKESİR’İN SÜREKLİ HAMLE YAPMASI LAZIM”
Balıkesir özeline gelecek olursak da bu şartlar dahilinde şehrimizin sürekli hamle yapması lazım. Yani hem gelişmek için hem de yeni dünyaya uyum sağlamak için bunu gerçekleştirmelidir. Yani malum burada büyük avantaj Balıkesir’in konumu, hem de adeta bir portföye sahip olması. Yani Marmara kıyısı farklı sektörlerle, Ege kıyısı farklı sektörlerle öne çıkıyor, dağ tarafı da biraz daha farklı şekilde öne çıkıyor. Öbür taraftan tarım, hayvancılık, turizm, sanayi gibi iş alanları var. Üstüne üstlük çeşitli yolların kavşağı olan bir noktadayız. O bakımdan burayı çok iyi değerlendirmek durumundayız. Bununla alakalı yine Ticaret Odası başkanımızla konuşuyoruz, Büyükşehir Belediye Başkanımız Ankara’ya geldiğinde kendisiyle sık sık istişare ediyoruz.
En son bunu iki defa Balıkesir’e sanayi yatırımlarının artırılmasıyla alakalı Sanayi Bakanıyla konuştum. Orada hakikatten bir hamle var ve bunu devam ettirmek durumundayız. Çünkü bu şartlar dahilinde bunu çözmezsek Balıkesir’in yaşlanması gibi büyük bir riskimiz var. Burada gençlerin kalmaması, burada bolluk ve bereketin olmaması gibi bir meselemiz var. Bilindiği gibi Türkiye’de emeklinin çalışan sayısını geçtiği çok az sayıda vilayet var, Balıkesir’de bunlardan bir tanesi. Bu tabi bir açıdan Edremit Körfezine emekli olup gelen vatandaşlarımızla alakalı ki o tamam. Yani emekliler için burasının güzel bir mekan, konum olması tabi ki avantajlı, onlar gelmeye devam etsinler. Ama öbür taraftan da gençlere istihdam yaratmamız lazım ki bir şekilde çark dönsün. Balıkesir Üniversitesi öğrencileri başta olmak üzere buranın çocukları burada iş bulabilsinler.”
MUSTAFA YENEROĞLU: “BALIKESİR POTANSİYLELİNİ İY KULLANAMIYOR”
İstanbul Bağımsız Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da Balıkesir’in gerek coğrafi gerekse de stratejik konumundan dolayı büyük bir potansiyelin bulunduğunu ifade ederek bu potansiyelin iyi kullanılmadığını gözlemlediğini dile getirdi. Yeneroğlu konuşmasında şunlara yer verdi:
“Balıkesir olağanüstü güzel bir memleket. Hem tarihiyle, farkı coğrafyaları aynı anda yaşatma imkanıyla da, transit geçiş güzergahının çok çok ötesinde gerçekten birçok harikayı kendi bünyesinde barındırması, iki denize kıyısının olması ve orada tabiat güzellikleri itibariyle, tarım dediğimiz zaman olağanüstü imkan ve nimetlerin olduğu bir memleket. Bir taraftan böyle diğer taraftan kapasitesinin çok çok gerisinde bir tablo söz konusu. Aslında olacak iş değil. Kapasitesinin gerisinde olmasının artıları da eksileri de var.
Normalde Balıkesir’in çok çok daha ileri düzeyde çekim merkezi olması lazım. Yani göçün çok yoğun bir şekilde yöneldiği bir yer olması gerekiyor. Ama buradaki rakamlara bakıyorum öyle bir tablo da yok. Bunun biraz sebepleri üzerinde kendim de son günlerde okumalar yaptım. Yaptığım okumalar doğrusu beni çok ikna etmedi. O sebepten dolayı yerinde sohbetler, gözetleme şeklinde kendimi konumlandırdım. Gittiğimiz yerlerde özellikle tarımın farklı farklı alanlarında burada ekonomide bulunan arkadaşları ziyaret etme, dinleme, değerlendirme, bizim katkımız ne olabilir konusu üzerinde durdum. Normalde sadece tarımda değil yaşam kalitesi itibariyle de Türkiye’nin Hollandası derler ya Balıkesir bölgesine fakat aslında kapasitesinin çok çok gerisinde yer alıyor. Çok daha ileri şartlarda tarımı işlemesi gerekirken daha gerilerdeyiz diye düşünüyorum diğer ülkelere göre. Dolayısıyla benim için de öğrenme gezisi çerçevesinde değerlendiriyorum.
“GÜÇLÜ BİR YEREL BASIN VAR”
Balıkesir’in her şeye rağmen daha da ülkenin hem şartlarına hem basının içinde bulunduğu bir sıkıntıya rağmen bu şekilde direnmesi, var olma mücadelesini gördüğüm kadarıyla keyifle vermesi beni etkileyen bir durum oldu. Çünkü Balıkesir’den çok daha fazla nüfusu olan birçok ilde bu tabloyu göremiyoruz. Yerel medyanın neredeyse yok olduğunu çok daha ileri düzeyde dramatik ve aynı zamanda ciddi bir demokrasi eksikliğidir. Bizde siyaset genelde ulusala endekslidir. Hani bazen bu yereyi güçlendirme deriz ama siyasetçiler de üzerine düşeni yapmaz. Ama vatandaş da bazen üzerine düşeni yapmaz. Bu konuda da önemli bir katkı olduğu kanaatindeyim. Açık toplumu yaşatmak, Balıkesir’in farklılıklarını yansıtmak, Balıkesir’de de olan biten yerel yönetim noktasında da yine genel yönetim olduğu kadar yerel yönetimin de gündemini taşımak, eleştirel olarak vatandaşı bilgilendirmek çok önemli bir değerdir. Bunu da özellikle vurgulamak isterim.”