Havran'da Zamanın İzleri: Eşekle Andık Mağarası'na Yolculuk, 6700 Yıllık Tarih:
Prehistorik dönemlere ışık tutan Andık Mağarası’nda arkeologlar eşsiz keşifler peşinde
Balıkesir’in Havran ilçesinde, geçmişin kapılarını aralayan bir yolculuk sürüyor. Zorlu doğa koşullarına rağmen çalışmalarını sürdüren arkeologlar, eşekle taşıdıkları su ve malzemelerle ulaşabildikleri Andık Mağarası’nda, binlerce yıl öncesine ait izleri gün yüzüne çıkarıyor.
İnönü Mahallesi yakınlarındaki Kocaçal Tepe’de yer alan ve 1949 yılında keşfedilen Andık Mağarası, şimdi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde titizlikle kazılıyor. Kazı Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Derya Yalçıklı, mağarada Neolitik ve Kalkolitik çağlara ait yaşam alanlarının keşfedildiğini belirtiyor.
Eşekle Tarihe Yolculuk: 500 Metrelik Zorlu Patika
Kazı ekibi, her gün sabahın ilk ışıklarıyla kazı evinden yola çıkarak, patika yolları aşıyor ve eşeklerle 500 metrelik taşlık araziyi geçip mağaraya ulaşıyor. 59 metre derinliğe sahip mağarada galeriler, ocaklar ve yaşam izleri dikkat çekiyor.
6700 Yıl Öncesine Ait İzler Bulundu
Karbon analizlerine göre, mağaradaki yerleşim izleri M.Ö. 6700 yılına kadar uzanıyor. Bu tarih, Batı Anadolu için tespit edilen en erken dönemlerden biri olarak kayıtlara geçiyor.
Neolitik ve Kalkolitik çağlarda insanların bu mağarada yaşam kurduğu, ocaklar yaktığı ve günlük ihtiyaçlarını karşıladığına dair güçlü arkeolojik bulgular elde edildi. Taş ve kemikten yapılmış aletler, seramik kaplar ve duvarlara işlenmiş figürler de bu yaşantının izlerini taşıyor.
Mağara, Ritüel Amaçlı da Kullanılmış
Mağaranın sadece yaşam alanı değil, aynı zamanda ritüel amaçlı da kullanıldığı saptandı. Geç Tunç Çağı, Arkaik Dönem ve Bizans dönemlerine ait izler, Andık Mağarası’nın binlerce yıl boyunca farklı amaçlarla kullanıldığını gösteriyor.
Turizm Potansiyeli Yüksek: Havran İçin Yeni Bir Kültür Rotası
Kazı Başkanı Yalçıklı, mağaranın bölge için büyük bir kültürel miras olduğunu vurgularken, Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy da mağaranın turizme kazandırılmasıyla ilçenin tanıtımına ve ekonomisine ciddi katkı sağlanacağını ifade etti.
20-25 Yıllık Kazı Potansiyeli Var
Kazı çalışmalarının daha uzun yıllar devam etmesi bekleniyor. Prof. Dr. Yalçıklı, mağarada henüz ulaşılamayan daha eski tabakaların da bulunduğunu belirterek, önümüzdeki yıllarda bölgedeki tarihsel boşlukları doldurabilecek yeni keşiflerin yapılacağını ifade etti.