Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Gönen Çayı ve Manyas Kuş Cenneti’nin sanayi atıkları, madencilik projeleri ve kontrolsüz su tahsisleri nedeniyle geri dönülmez bir ekolojik yıkıma sürüklendiğini açıkladı. Dernek, Ramsar Sözleşmesi ve ulusal mevzuat gereği acil önlem çağrısı yaptı.


Gönen Çayı Can Çekişiyor

Gönen Çayı ve Manyas Kuş Cenneti’ndeki kirlilik ve ekolojik tahribat, Balıkesir Mahalli Sulak Alan Komisyonu’nun 15 Aralık’ta gerçekleştirdiği toplantıda bir kez daha gündeme geldi. Sulak Alanlar Yönetmeliği’nin 35. maddesi kapsamında yılda en az iki kez toplanması gereken komisyon, Balıkesir Valiliği Necatibey Toplantı Salonu’nda Vali Yardımcısı başkanlığında toplandı.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin yazılı başvurusu üzerine toplantıya şifahen davet edilen dernek adına, yönetim kurulu üyesi biyolog Sinan Aykut ile çevre mühendisi Zeynep İlhan katıldı.


Bilimsel Sunum: “İçilebilir Su Zehire Dönüştü”

Toplantıda Bandırma Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sarı, Gönen Çayı’nın mevcut durumu hakkında çarpıcı bir sunum yaptı. Sarı, Kazdağı’ndan doğduğu noktada içilebilir nitelikte olan Gönen Çayı’nın, Gönen Organize Sanayi Bölgesi arıtma atıkları ve diğer kirletici bağlantılar nedeniyle nasıl zehirli hale geldiğini bilimsel verilerle anlattı. Kirli suyla yapılan tarımsal sulamanın da ürünleri ve halk sağlığını tehdit ettiğini vurguladı.

Vali Yardımcısı, konunun aciliyetine dikkat çekerek, detaylı araştırma yapılmasını ve Ocak ayında gerçekleştirilecek bir sonraki toplantıda yeniden değerlendirilmesini istedi.


Kanalizasyon Sorunu ve Erken Dağılan Toplantı

Toplantının ilerleyen bölümünde Manyas Gölü çevresindeki iki köyün kanalizasyon sorunu gündeme geldi. BASKİ yetkilileri, bu köylerde arıtma tesisi yerine sızdırmasız foseptik projeleri planlandığını ancak ödenek yetersizliği nedeniyle uygulamanın 2026 sonrasına kaldığını ifade etti.

Zaman darlığı gerekçesiyle soru-cevap ve öneriler gündemine geçilemeden toplantı erken sona erdi. Bu nedenle dernek temsilcileri söz alarak görüş ve taleplerini sunma imkânı bulamadı.


Dilekçe Önceden Teslim Edildi

Dernek, Gönen Çayı ve Manyas Kuş Cenneti’ni tehdit eden unsurlara ilişkin kapsamlı dilekçesini toplantı öncesinde Balıkesir Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne sundu.

Dilekçede; Gönen Çayı ve Barajı, Gönen Deltası, Kocaçay, Manyas Barajı, Manyas Çayı ve Manyas Kuş Cenneti’nin kanalizasyon deşarjları, çalışmayan arıtma tesisleri, sanayi atıkları, mandıra ve hayvancılık tesisleri, tarım ilaçları, gübreler ve madencilik faaliyetleri nedeniyle ağır tehdit altında olduğu vurgulandı.

Ayrıca Bandırma bölgesinde kurulan “Ağır Metal Organize Sanayi Bölgesi”nin, Manyas Gölü ve Milli Parkı için ayrı ve büyük bir risk oluşturduğu ifade edildi.


Sanayiye Tahsis Edilen Göl Suyu Uyarısı

Dilekçede kirliliğin yanı sıra su tahsisleri de kritik bir tehdit olarak gösterildi. Eti Maden, BAGFAŞ ve Ağır Metal OSB’nin Manyas Gölü’nden su aldığı hatırlatılarak, sanayinin yüksek miktardaki su kullanımının gölün geleceğini tehlikeye attığı belirtildi.

Dernek, göl suyunun sanayiye tahsis edilmesinin uzun vadede gölün kurumasına ve canlı yaşamının yok olmasına yol açabileceği uyarısında bulundu.


33 Madencilik Projesi Mercek Altında

Açıklamada Balıkesir ve Çanakkale illerinde yer alan çok sayıda metalik madencilik, kömür ocağı ve taş ocağının Gönen Çayı, Kocaçay, Manyas Barajı ve Manyas Kuş Cenneti’ni doğrudan etkilediği vurgulandı.

Dernek, bölgede faaliyet gösteren ya da ÇED sürecinde olan 33 ayrı maden projesinin, yerüstü ve yeraltı sularını tükettiğini ve kirlettiğini belirterek, bu projelerin etkilerinin bütüncül ve bilimsel biçimde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.


Kültürel ve Doğal Miras Bir Arada Tehlikede

Manyas Gölü çevresinin tarih öncesi dönemlerden bu yana birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığına dikkat çekilen açıklamada, Daskyleion ve Kyzikos gibi antik yerleşimlerin yanı sıra Kazak kültürel mirasının da tehdit altında olduğu belirtildi.

Dernek, doğa koruma anlayışının yalnızca biyolojik çeşitliliği değil, biyokültürel mirası da kapsaması gerektiğini vurguladı.


Dört Maddelik Acil Talep

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nden şu taleplerde bulundu:

  1. Gönen Çayı, Kocaçay ve Manyas Kuş Cenneti’ni kirleten tüm etmenlerin araştırılması, kirliliğin ortadan kaldırılması ve sorumluların cezalandırılması,

  2. Bölgedeki mevcut maden projelerinin etkilerinin bilimsel olarak değerlendirilmesi ve olumsuz etkisi olanların kapatılması,

  3. Arkeolojik ve kültürel değerler ile somut olmayan kültürel mirasın korunması,

  4. Sulak alanların etki alanındaki sanayi, madencilik, enerji, endüstriyel tarım ve hayvancılık projelerine ÇED süreçlerinde olumsuz görüş verilmesi.


“Su Hayattır”

Açıklamanın sonunda, Türkiye’nin taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi ve ilgili mevzuat gereği korunması gereken sulak alanların sermaye odaklı projelere karşı savunulmasının giderek sivil toplumun omuzlarına bırakıldığı vurgulandı.

Dernek, Akçay Sulak Alanı’nda olduğu gibi Gönen Çayı ve Manyas Kuş Cenneti için de mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek şu çağrıyı yineledi:

“Su hayattır. Sulak alanlar atık barajı değil, canlıların yaşam alanıdır.”

Muhabir: OSMAN KANTARLIOĞLU