CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın, yaptığı söyleşiyle Bandırmalılara hem ufuk açıcı hem de gündeme dair önemli değerlendirmeler sundu. Günün dikkat çeken bir diğer ismi ise dağcı, yazar ve AKUT’un kurucularından Nasuh Mahruki oldu. Kendi yaşamından kesitler ve deneyimlerini paylaşan Mahruki, özellikle genç kitapseverlerden büyük ilgi gördü. Yazar Tarık Tufan da edebiyatın gücünü ortaya koyduğu samimi sohbetiyle etkinliğe renk kattı. Kitap Günleri kapsamında ayrıca yazarlar Emine Özcan, Fazilet Kırtay ve Negah Ruşen Özcan da söyleşi ve imza günlerinde okurlarıyla bir araya geldi.
GÖKHAN GÜNAYDIN: “SİYASET ZİNDANLARDAN DİZAYN EDİLEMEZ”
7. Bandırma Kitap Günleri kapsamında söyleşiye katılan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın konuşmasına ilk olarak siyasi gündem hakkında görüşlerini açıkladı. Günaydın, “Siyaset adliye koridorlarından, emniyet zindanlarından dizayn edilemez. Bunu öğrenememiş olanlara çok kısa zaman dilimi içinde teker teker öğreteceğiz. Burada nefret dili kullanmayacağım ve bizi sürüklemek istedikleri sanal dile ilişkin de konuşma yapmayacağım. Hayatımızın içinden bizi kopartmak istedikleri alana ilişkin değerlendirme yapacağım” dedi.
“TÜRKİYE TARIMDA MAALESEF DIŞA BAĞIMLI”
Yüksek Ziraat Mühendisi kimliğiyle söyleşide tarım ve hayvancılık konusunda değerlendirmelerde bulunan Gökhan Günaydın ilk olarak tarım sektörünü ele aldı. Günaydın, “Ben 40 yıldır ziraat mühendisiyim. Bugün tarımın durumuna baktığımızda, Türkiye maalesef dışa bağımlı. Buğdayda ve arpada bile kendimize yetemiyoruz. Yılda yaklaşık 20 milyon ton buğday üretiyoruz, ancak bunun yanında 10 milyon tonunu dışarıdan ithal ediyoruz. Ayçiçeğinde, mısırda ve soyada da aynı durum söz konusu. Mısır ve soyanız yoksa hayvan yetiştiriciliği yapamazsınız. Bandırma, tavukçuluk açısından önemli bir yer. Ancak soya yoksa tavuk yetiştiriciliği de mümkün değildir. Türkiye’nin yıllık soya ihtiyacı 1,5 milyon ton iken, yalnızca 200 bin ton soya üretebilen bir memleketiz. Kısacası; ayçiçeğinde, mısırda ve soyada dışarıya tamamen bağımlıyız” diye konuştu.
“HER YIL ARTAN NÜFUSUN İÇİN DAHA FAZLA ÜRETMEN LAZIM”
Tarımsal üretimde yeni teknolojilerin kullanılması gerektiğini belirten Gökhan Günaydın ayrıca tarımda dışa bağımlılığın giderilmesi konusunda da gerekenlerin yapılması gerektiğini söyledi. Günaydın, “Dünyaya baklagiller buradan dağılmış. Nohutun, fasulyenin, mercimeğin merkezi burası. Nohutu Kanada’dan, mercimeği de Hindistan’dan satın alıyoruz. Baklagillerde bile kendimize yetmiyoruz. Türkiye’de bütün ithalata rağmen kırmızı ette kendine yeten ülke olmaktan çıktık ve sürekli dışarıdan mal alıyoruz. Türkiye’de 365 günde 12-13 kilogram kırmızı et tüketiyorduk. Şimdi Türk insanı ortalama 365 günde 7 kilogram et tüketebiliyor. Bayramdan bayrama evine et giren milyonlarca insan var. Türkiye ya bu tabloya mahkûm olacak ya da bu tabloyu kıracağız. 1980’de bu ülkenin nüfusu 44 milyondu, bugün 86 milyon. Yılda 1 milyon nüfus arttırıyoruz. Bu seneki tarımsal üretimi tekrar edersen geriliyorsun. Her yıl artan nüfusun için daha fazla üretmen lazım” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN GERÇEK BEKASI TARIM”
Türkiye’nin gerçek beka sorununun tarım, gıda ve su olduğuna dikkat çeken Gökhan Günaydın bu üç konuda yapılacak üretimin ülkenin geleceğini de belirleyeceğini kaydederek, “Bu memleketin toplam yüzölçümü 178 milyon hektar. Bunun üçte birinde, yani 24 milyon hektarında işlenebilir tarım yapabiliyoruz. Daha az maliyetle, daha yüksek verimle üretim yapmalıyız. Son 25 yılda Türkiye’de çiftçi 3-5 milyon hektar, yani 35 dönüm alanı işlemekten vazgeçti ve terk etti. Edirne, Trakya, Kırklareli kadar alanı çiftçi işlemiyor. Sebebi de girdi maliyetleri sürekli artıyor ama çiftçinin ürettiği ürün para etmiyor. En önemli sorun ise su problemidir. Hani diyorlar ya ‘CHP’ye oy vermeyin, beka sorunu var.’ Türkiye’nin gerçek beka sorunu tarım, gıda ve su sorunudur. İklim değişiminin en kötü yaşandığı havza, Akdeniz havzasıdır. Bu topraklarda iklim kuşakları yılda 150 ile 300 kilometre olmak üzere kuzeye doğru kayıyor. Tarım ve gıda politikasını yeniden organize etmek zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.
Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, etkinlik sonrası yaptığı açıklamada, “Her geçen yıl büyüyerek devam eden Bandırma Kitap Günleri’nde bu yıl da halkımızın ilgisi bizi çok mutlu ediyor. Katkı sunan tüm konuklarımıza ve yoğun ilgi gösteren hemşehrilerimize yürekten teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.