CHP Altıeylül mahalle delege seçimlerinin en heyecanlısıydı Bahçellievler.
Üç beş delegenin seçileceği küçük mahallelerden değil ki... 107 delegenin seçileceği, neredeyse orta halli bir ilçe büyüklüğünde.
Biliyorsunuz, iki liste çarpıştı. Maviler ve beyazlar.
Beyaz liste, mevcut İlçe Başkanı Sinan Ayhan’ındı. Bahçelievler’i kazanmak için çok çabaladığını biliyoruz. İl Başkanı’ndan Belediye Başkanı’na, mahalle muhtarlarına kadar geniş yelpazede desteği arkasına alarak girdi seçime.
Sinan Ayhan genç bir arkadaş.. İleriki süreçte parti içinde yükseleceğine inanıyorum. Siyasetin gençleşmesi gerektiğini savunanlardanım.
Önceki ilçe kongresinde kendisine destek verenlere sırtını dönüp, İl kongresinde saf değiştirmeseydi iyiydi. İlçe kongresi öncesinde kendisiyle röportaj yapmış, sesini duyurmuştuk.
Sonrasında ne aradı, ne sordu. Tesadüfen rastlaşmaların dışında görüşmemiz, sohbetimiz de olmadı.
Gençliğin enerjisiyle siyaset arenasında Altıeylül İlçe Örgütü’nü öne çıkarır, sesini duyurur, heyecan kazandırır diye düşünüyorduk. Tam tersi oldu; silik, sessiz, görünmez bir yönetim anlayışıyla hareket etti.
Siz farklı düşünebilirsiniz.. Bunlar bizim görüş ve tespitlerimiz.


MAVİ liste ise, önceki kongrede bir oyla seçim kaybeden Hakan Keskin’indi. O da cevval, yırtıcı, atak, heyecanlı bir arkadaş değil. Mülayim, kendi halinde, sakin bir tavrı var.
Bahçelievler’e kayıtlı parti üyeleri delege seçiminde O’nun listesini tercih etmiş; Sinan Ayhan’ın beyaz listesine yüz yirmi küsur fark atmış. Çok önemli bir fark bu.
Bittabi eski İl Başkanı İrfan Barış ve saz arkadaşlarıyla, tabanın etkili isimlerinin desteğiyle...
Delege seçimi kongre değil; Bahçelievler’i kazanmak kongreyi kazanmak anlamına gelmiyor.
Delegenin sağı solu belli olmaz.


BU gelişme gazeteci için haber değeri taşımaz mı? Üç beş delegenin seçileceği mahalledeki sonuca itibar etmezsiniz ama, 107 delegelik koskoca bir mahalledeki seçim haber değeri taşır.
Takip ettiyseniz, Balıkesir’deki çoğu medya organı Bahçelievler seçimine dikkat kesildi.
Ne hikmetse, yalnızca bizdeki haber üzerine bir tepki gelişti!
Kimin tepkisi?
İl Başkanı Erden Köybaşı’nın tepkisi!
“Beyaz listeye sandık şoku” demiştik.. Köybaşı’nın kendi mahallesinden delege seçilemediğini belirtmiştik. Aynı şekilde, Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli’nin eşi Hüveyla Hanım’ın da seçilemediği bilgisine yer vermiştik haberde.
Hüveyla Hanım beyaz listesinin en başındaydı. İl Başkanı ise altmış sekizinci sıraya yazılmış.
Alfabetik sıra olmadığına göre, daha önlere, hâttâ en öne yazılabilirdi.
Delege seçilemeyen İl Başkanı, sosyal medyada şu paylaşımı yaptı:
“Sevinin küçükler, övünün büyükler, bugün sizler için 23 Nisan... Keyfini çıkarın!”
Tam da 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladığımız gün, İl Başkanı Köybaşı 23 Nisan şarkısı çalıyordu, paylaşımın arka planında.
“Delege seçilemedi, dalga geçti” manşetinden sonra.. Sosyal medyadan bir de yorum yaptı, bizim paylaşıma:
“O paylaşım kazanan ekibe değil sizin yaptığınız paylaşım içindi. Seçim sonuçlarına çok sevinmiştiniz, hatta listedeki sıram için bile yorum yapmıştınız. Buradan yanıt vermek istemezdim ancak sizinle başka iletişim olanağı yok. Bu şekilde ilgiyle izlenen manşetleri seviyorsunuz. Bu nedenle sevinmeye devam edin...”


BİZİMLE iletişim olanağı yokmuş! Oysa gazeteciyiz; iletişim işleri yani. Herkes kolayca iletişim kurabiliyorken, Erden Köybaşı’nın “iletişim olanağı yok” ifadesi yersiz.
Kurmak istememiş belli ki.
İl kongresi sürecindeki tavır bu iletişimsizlikte etkili olsa gerek. O zamandan bu tarafa, Köybaşı’nın kırmızı çizgisiyiz.
Kendisi bunu sağda solda çok dillendirmiş; “Politika benim kırmızı çizgim” demiş.
Bizi sevmek zorunda değil. Yerel seçim sürecinde Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın’a çelme takan, laf sarkıtan, hakaret eden, demedik laf bırakmayan, itibarsızlaştırmak için elinden geleni yapan kimi medyacılarla sıkı fıkı.


HEDEFİNİ ve rakibini şaşırmış anlaşılan. Biz rakip değiliz. Kongre salonlarında yarışmıyoruz.
Gazetecilik yapmaya çalışıyoruz.
İl Başkanı olduğundan bu tarafa eleştirilerimiz de olmuştur kendisine; ama eylemleri, etkinlikleri, açıklamaları da objektif şekilde kamuoyuna duyurulmuştur.
Eleştiri dedik de.. İrfan Barış’ın İl Başkanlığı dönemindeki eleştirilerimizin onda birini Köybaşı’ya yapsak, neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum!
Politikacı eleştiriye açık olmalı.
Hazır söz açılmışken.. İrfan Barış meselâ, bize hiç küsmedi.. Hiç darılmadı.. O eleştiriler canını acıttıysa bile, selamı sabahı esirgemedi. Ara sıra gazeteye gelir, çay - simit yaparız; dereden tepeden anlatırız.
Serkan Sarı’nın İl Başkanlığı döneminde de eleştirilerimiz oldu. Serkan Sarı diyaloğu kesti mi?
Yolda rastlaşırız, oturur çay içeriz.. Bilgi lazım olur, arar konuşuruz. Gazeteye gelir, anlatırız.
İletişime açığız yani... Biz açığız, Erden Köybaşı kapalı!


ASLINDA kendi partilileriyle de iletişimsizlik içinde. Kimle rastlaşsak CHP içinden, Köybaşı’nın yönetim anlayışını, tavrını sorguluyor. Çok partiliyi küstürmüş. Kendi yönetimi içinden gelen kimi eleştirilere de tahammülsüz olduğu, eleştiren arkadaşların yönetimdeki görevine son verdiğini falan söylüyorlar.


YARIN İl kongresinde çıkar aday olur, rakiplerini eler, yeniden seçilir.. Bu da haberdir; “seçildi” diye yazarız.
Bizden yana sıkıntı yok.
Rakip de değiliz.
O politikacı, biz gazeteciyiz.
Tavrımızda bir değişiklik yok. Tabi bize ‘kırmızı çizgi’ diyene yeşil uçlu kalem uzatmamız da beklenmesin!


PAYLAŞIMLARIN altına yaptığı yorumlardan birinde, “iki kez davet ettim ama siz davete icabet etmediniz; bilseydim ben de AKP İl Başkanlığı gibi sizi yemeğe davet ederdim. Demek yemeksiz olduğu için gelemediniz” diye yazmış.
Siz geleydiniz Erden Bey.. Bizim kapı sonuna kadar açık. Yemek de söyleriz.
Konuyu bu denli basitleştiren, ucuzlatan bir karşılık olmuş; çok ayıp.


9A7C736D 1456 4Dbe A325 2535501A5Fd6

Muhabir: Tarık Sürmelioğlu