Japon deprem uzmanı ve yüksek inşaat mühendisi Yoshinori Moriwaki, Marmara ve Ege hattındaki riskleri değerlendirerek Bandırma çevresinde uzun süreli enerji birikimi olduğunu; Ayvalık, Gönen ve Bandırma eksenindeki fayların izlenmesi gerektiğini söyledi. Uzman, Aegean (Ege) bölgesi için de 6’lı büyüklükleri işaret eden senaryolara dikkat çekti.
400 yıldır kırılma yaşanmadı!
Yoshinori Moriwaki — yüksek inşaat mühendisi ve deprem konusunda çalışan Japon uzman — Kırıkkale Üniversitesi’nde verdiği konferansta Marmara ve Ege Bölgesi’ne dair değerlendirmeler yaptı. Moriwaki, Bandırma hattında (Marmara’nın güney kıyısı yönelimiyle bağlantılı) yaklaşık 350–400 yıldır büyük bir kırılma yaşanmamış olmasının bölgedeki enerji birikimini işaret ettiğini, bu nedenle Bandırma ve çevresinin daha dikkatli izlenmesi gerektiğini söyledi.
Hangi faylar gündemde? (Bandırma — Gönen — Ayvalık ekseni)
Moriwaki’nin konuşmasında Marmara içi/çevresiyle bağlantılı fay şebekelerine dikkat çekildi; rapor ve haber özetlerinde Küçükçekmece–Yalova aralığı ve Gemlik’e uzanan fay hatlarından, aynı zamanda Bandırma, Balıkesir ve Ayvalık yönüne doğru devam eden kırılma hattından söz ediliyor. Bu çizgi, Marmara’dan Ege’ye uzanan karmaşık bir fay sisteminin parçası olarak anılıyor. Bu nedenle Bandırma–Gönen–Ayvalık koridoru, hem kara hem denizaltı fayları bağlamında risk değerlendirmesinde yer alıyor.
“400 yıllık enerji birikimi” ne anlama geliyor?
Uzmanın ifade ettiği “400 yıllık enerji birikimi” iddiası, o bölgede uzun süre büyük yüzey kırılmasının kaydedilmemesi ve dolayısıyla tektonik gerilimin zaman içinde birikmiş olabileceği anlamına geliyor. Bu tür tarihsel aralıklar, fay segmentlerinin kırılma periyotlarına ilişkin gözlemlerle ilişkilendiriliyor; ancak tek bir uzmanın vurgusu tek başına olasılık tahmini değil, uyarı amaçlı değerlendirme olarak okunmalı. Ayrıca bölgedeki geçmiş sismik kayıtların eksikliği ya da farklılıkları, böyle yorumları güçlendirebilir veya zayıflatabilir; bu nedenle ayrıntılı paleosismolojik ve jeofizik çalışmalar gereklidir.
Olasılık ve tahminler ne kadar güvenilir?
Moriwaki ve benzeri uzmanların yaptığı uyarılar bölgesel risk farkındalığını artırıyor; fakat deprem biliminde “tam tarih ve büyüklük tahmini” yapmak hâlâ mümkün değil. Moriwaki’nin Aegean bölgesi için zaman zaman 6 büyüklik civarlarını işaret eden değerlendirmeleri oldu — bu, bölgedeki fayların orta-yüksek enerjili kırılma kapasitesine dair bir uyarıdır, ancak olasılıkları sayısal bir yüzdelikle ifade etmek için geniş veri, sismik ağ verisi ve istatistiksel modelleme gerekir. Son yıllarda Balıkesir çevresindeki sismik aktivite ve 2025’teki Balıkesir depremleri bölge risk haritalarını gündeme getirdi.
Bilimsel zeminde ne var? Yerel ve uluslararası çalışmalar
Batı Türkiye, Marmara ve Ege sistemi içinde kırılgan fay hatlarına sahip bir bölge; akademik çalışmalar bölgedeki sismik tehlikeyi farklı modellerle inceliyor. Özellikle 2025’te Balıkesir çevresinde kaydedilen önemli sarsıntılar, Aegean graben sistemi ve çevresindeki fay segmentlerinin davranışını tekrar gözden geçirme gereği doğurdu. Uzmanların söylediklerini değerlendirmek için peer-review (hakemli) çalışmalar, paleosismoloji, GPS deformasyon ölçümleri ve deniz tabanı jeofizik verileri bir arada yorumlanmalı.
Yerel etkiler: Bandırma, Gönen ve Ayvalık’ta ne değişir?
Eğer uzmanların işaret ettiği segmentlerde önemli bir enerji açığa çıkması (yani yüzey-kilitli bir kırılma) gerçekleşirse, Bandırma gibi kıyı yerleşimleri ile iç kısımdaki Gönen hattı etkilenebilir. Deniz kıyısına yakın kırılmalarda tsunami riski küçük-orta büyüklüklerde sınırlı olabilse de, yerel zemin koşulları (salgılanmış zemin, dolgu alanları) hasarı artırabilir. Ayvalık ve çevresi için ise hem kara hem denizaltı fay hareketleri nedeniyle hem doğrudan sarsıntı hem de deniz kaynaklı dalga etkileri değerlendirilmeli. Bu senaryoların netleşmesi için yerel jeoloji ve yapı stokunun ayrıntılı risk analizlerine ihtiyaç var.
Uzmandan ve yerel yetkililerden gelen öneriler
Moriwaki’nin konuşmasında öne çıkan öneriler şöyle özetlenebilir: deprem farkındalığı ve eğitimlerinin artırılması, yapı stokunun (özellikle ruhsatsız/kaçak yapıların) denetimi, eski binaların güçlendirilmesi, erken uyarı ve izleme altyapısının iyileştirilmesi. Uzman, Japonya’daki deneyime atıfla, hem teknik (izleme, zemin etüdü, yapı güçlendirme) hem de toplumsal (bilinçlendirme, acil durum planları) adımların önemini vurguladı.
Ne yapılmalı? (Kısa, pratik hatırlatmalar)
Yerel yönetime düşenler: güncel zemin etütleri, kritik altyapıların (hastane, enerji, liman) sismik dayanımı, acil müdahale planlarının güncellenmesi.
Vatandaş / hane: acil durum çantası, çök-tutun-kapan eğitimi, binanızın statüsünü ve güçlendirme gereksinimini öğrenme.
Uzman uyarısı dikkat çekici ama kesinlikten uzak
Yoshinori Moriwaki gibi uluslararası uzmanların Bandırma ve çevresine dair uyarıları, bölgedeki riskleri yeniden kamu gündemine taşıdı. “400 yıllık enerji birikimi” benzeri ifadeler uyarı niteliğinde olup, kesin bir zamanlama veya büyüklük tahmini sağlamıyor; buna karşılık yerel ve merkezi kurumların bu uyarıları ciddiye alarak izleme, güçlendirme ve hazırlık çalışmalarını hızlandırması gerektiği açık. Bilimsel olarak net cevaplar için daha fazla veri, sahada ölçüm ve hakemli çalışmalar şart.