Simav Çayı’ndaki Kirlilik Alarm Veriyor
Balıkesir’in Kepsut ilçesinden geçen ve Susurluk Çayı ile birleşerek Marmara Denizi’ne ulaşan Simav Çayı’ndaki kirlilik, halk sağlığı ve çevre açısından ciddi tehdit oluşturmaya devam ediyor. Çevresindeki sanayi tesisleri ve evsel atıklarla kirlenen çay, yoğun kötü koku ve görüntü kirliliğiyle bölge halkını mağdur ediyor. Özellikle Kepsut’un Bektaşlar Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, evlerinin camlarını dahi açamadıklarını dile getiriyor.
Serkan Sarı: “Yıllardır Uyarıyoruz, Ancak Hala Somut Bir Adım Yok”
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Simav Çayı’nın kirli sularının başında açıklama yaptı. Yıllardır bu çevre sorununa dikkat çekmelerine rağmen hiçbir ilerleme sağlanamadığını belirten Sarı, “Bu dere çamur gibi akıyor, köpük köpük. Kokudan halk evinin camını bile açamıyor. Bu durum vicdanen kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
“Vatandaş Camını Açamıyor, Kapısını Kapatamıyor”
Bektaşlar Mahallesi’nde muhtar ve vatandaşlarla bir araya gelen Sarı, köylülerin dertlerini dinledi. Yaşanan çevre felaketinin artık görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan Sarı, “Köyde yaşayan vatandaşlar camını açamıyor, evinde oturamıyor. Bu kadar ağır bir çevre yüküne rağmen yetkililer hala sessiz. Bu dere derhal ıslah edilmeli” dedi.
“DSİ ve Bakanlık Acilen Harekete Geçmeli”
Serkan Sarı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne çağrıda bulunarak, bölgedeki kirliliğe derhal müdahale edilmesi gerektiğini söyledi. Sarı, “İlgili kurumlar temizlik ve ıslah çalışmalarına bir an önce başlamalı. Simav Çayı’nın kirliliği sadece Kepsut’un değil, Marmara Denizi’nin de sorunu. Bu ihmalkârlık müsilaj olarak geri dönüyor” diye konuştu.
“Bu Felaketi Seyretmek Vicdansızlıktır”
CHP’li Sarı, yetkililerin sessizliğine tepki göstererek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bektaşlar’daki çevre sorununu görmezden gelenler sorumludur. Burada halk yalnız bırakıldı. Simav Çayı’nın temizlenmesi, ıslah edilmesi ve çevreye zarar veren tesislerin denetlenmesi artık ertelenemez. Bu felaketi daha fazla seyredemeyiz. Halkın sağlığı tehlikedeyken susmak vicdansızlıktır.”
