BBP GENEL BAŞKANI MUSTAFA DESTİCİ BALIKESİR İL KONGRESİ’NDE TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Balıkesir İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin terörle mücadelesine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Destici, bugün Türkiye sınırları içinde terör tehdidinin ortadan kalkmasının, yıllardır sürdürülen kararlı askerî ve siyasi mücadelenin sonucu olduğunu vurgularken, çözüm süreci benzeri girişimlerle sonuca ulaşılamadığını belirtti.
Destici, konuşması boyunca hem geçmişten çıkarılan derslere hem de bugün gündeme gelen “Terörsüz Türkiye Süreci” tartışmalarına dair net ve eleştirel mesajlar verdi.
“Bu Başarı Müzakereyle Değil, Devletin Mücadelesiyle Sağlandı”
Mustafa Destici, yıllarca Türkiye’nin gündemini meşgul eden terör sorununun bugün tamamen farklı bir noktaya geldiğini ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Elhamdülillah bugün terörsüz bir Türkiye var. Bu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, polisimizin, korucularımızın, güvenlik güçlerimizin ve bu dönemde ülkeyi yöneten hükümetlerin başarısıdır. Bu başarı müzakereyle değil, mücadeleyle elde edilmiştir.”
Destici, 2007–2014 yılları arasındaki “açılım” ve “çözüm süreci” dönemlerini hatırlatarak, o yıllarda hem terör örgütünün hem de siyasi uzantılarının cesaretlendiğini, hendek olaylarının yaşandığını, yüzlerce vatandaşın ve güvenlik görevlisinin şehit olduğunu söyledi.
“Savunma Sanayisindeki Atılım Terörü Bitiren En Kritik Unsur Oldu”
BBP lideri, Türkiye’nin son 10 yılda savunma sanayisinde elde ettiği teknolojik kapasitenin terörle mücadeleye doğrudan etki ettiğine dikkat çekti:
“İHA’lar, SİHA’lar, yerli savunma sanayii ürünleri… Bunlar olmasaydı bugün terörün sıfırlanmasından söz etmek mümkün olmazdı. Bu projelere emek veren herkese teşekkür ediyoruz.”
“PKK’ya Güvenmiyoruz: Tasması ABD ve Bazı Batılı Ülkelerin Elinde”
Destici, Türkiye’nin sınırları içindeki terör tehdidinin ortadan kalkmış olmasına rağmen komşu ülkelerde PKK varlığının devam ettiğini vurguladı. Örgütün silah bırakma ve kendini feshetme şartlarını hiçbir zaman yerine getirmediğini belirtti:
“Süreci başlatan devletimizin iyi niyetinden şüphe duymam ama karşımızdakilere güvenmiyorum. Çünkü onların tasması ABD’nin, İsrail’in ve bazı Batılı ülkelerin elinde. ABD ‘silah bırak’ demeden PKK ne Irak’ta ne Suriye’de silah bırakır.”
Destici, örgütün Suriye kolu YPG/PYD/SDG’nin uluslararası destekle varlığını sürdürdüğünü, Irak’taki PKK yapılanmalarının da aktif olduğunu hatırlattı.
“10 Yıl Önce Suriye’de PKK Yoktu; Bugün Ülkenin Üçte Birini Kontrol Ediyor”
Destici, Türkiye’nin dışındaki PKK varlığının uzun vadede yeniden içeriye yönelen bir tehdit hâline gelebileceğini söyledi:
“Bugün Suriye’de, Irak’ta varlıklarına göz yumulursa 10 yıl sonra sıranın Türkiye’ye geleceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz Fırat Kalkanı’nı, Zeytin Dalı’nı boşa yapmadık.”
BBP lideri, özellikle Suriye’nin kuzeyindeki oluşumların “PKK silah bırakmış gibi gösterilebileceği” yeni uluslararası formüllere karşı net duruş sergilediklerini dile getirdi.
“Bölge İnsanını da Dinleyin; PKK’nın Siyasi Uzantılarını Tek Temsilci Sanmak Büyük Hata”
Destici, terör tartışmalarında bölgede yaşayan ve yıllarca terör örgütünün baskısı altında kalmasına rağmen devletinin yanında duran milyonlarca vatandaşın göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.
“Sadece PKK’nın siyasi uzantısı olan DEM Parti’yi bölgenin tek temsilcisi gibi görmek doğru değil. Devletine sadakatle bağlı, ay yıldızlı bayrağın gölgesinde yaşamak isteyen milyonlarca insan var.”
Destici, Güneydoğu’daki il ve ilçe başkanlarıyla yaptığı toplantıda da benzer görüşlerin dile getirildiğini ifade etti.
“BBP’nin İlkeli Duruşu Değişmez: Mücadele Var, Taviz Yok”
Konuşmanın finalinde BBP lideri şunları vurguladı:
“Biz Cumhur İttifakı ortağıyız ama ayrı bir siyasi partiyiz. Kendi programımız, tüzüğümüz, ülkümüz, duruşumuz var. Muhsin Başkanımızdan beri hiç değişmeyen çizgimiz nettir. Biz terörle müzakere edilmesine karşıyız ve önceki süreçlerde olduğu gibi bugün de ilkeli duruşumuzu koruyoruz.”
Destici, Türkiye’nin geleceği için doğru olanın “mücadelede kararlılık” olduğunu, örgütün dış destek aldığı sürece müzakereyle sonuca ulaşılamayacağını belirtti.









