BÜYÜKŞEHİR Başkanı Ahmet Akın her icraatını, “vatandaşın talebi üzerine yaptık” girizgahıyla müjdeliyor.
Yani, vatandaş istiyor, Büyükşehir yapıyor!
Büyükşehir’den servis edilen haber bültenlerinde de bu cümleyi çok görüyoruz.
Demek ki Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Akın, vatandaşın istek, şikayet ve taleplerini dikkate alıyor.
Eh, zaten öyle olmalı. Halkçı belediyecilik bunu gerektiriyor.
EN çok da BASKİ’nin sorunlara çözüm üreten çalışmalarında ‘vatandaş önceliği’ ifadelerine çok rastlıyoruz.
BASKİ su sondajı yapıyor, kırsal mahallelerin içme suyu sıkıntısına çözüm üretiyor, yeni hatlar açıyor, yeni depolan konuşlandırıyor, tarımsal sulama için kilometrelerce hat çekiyor, falan filan.
Bunlar, hep vatandaş talep etti diye yapılıyor.
Yani, vatandaş istiyor, Ahmet Akın hallediyor!
O HALDE biz de talepte bulunalım. İsteyenin bir yüzü kara, vermeyen ne olsun…
Başkan Akın yerel seçimden önce bizim köye geldi gitti. Oraları biliyor. Sorunlarını, beklentilerini de anlatmıştık kendisine vaktiyle.
Seçimden sonra hiç gelmedi. Gidilecek, sorunları çözülecek nüfusu fazla kırsal mahalleler var; zaten oralarda yoğunlaşıyorlar.
Bizim Karakavak’a dönüp bakan yok.
Neden yok?
Yaşayan sayısı az!
YAŞAYANIN azlığı, beklenen hizmet ve yatırımların ötelenmesi anlamına geliyor.
Ya da görmezden gelinmesi!
Karakavak’ın su sorunu var meselâ; bunu yüzlerce kez yazdık. Taşıma suyla değirmen döndürüyorlar.
Tankerle getirilen su depoya boşaltılıyor.
Eski zamanda kuyudan depoya, oradan şebekeye verilen su şimdi tankerle geliyor.
Bir tankerlik suyun ömrü ne kadar olur?
Sondajın derinleştirilmesi, köyün kendi suyuna kavuşması isteniyor.
Hani, öteki köylerin su sorununu çözen BASKİ’nin parlatma haberlerini yapıyoruz, sizlere duyuruyoruz ya.. Bir haber de Karakavak için yapmak isteriz!
YAZ başında bilmem kaç köye yangın riskine karşı tanker dağıttı Büyükşehir. Bunu da büyüte büyüte haber yaptık. Köylerdeki yangın riskine karşı bu tankerlerin önemli bir işlevi var. Öteki köylere verilen tankerleri yazdık çizdik; bizim Karakavak listede yok…
Köye tanker verilmemiş.
Neden verilmemiş?
İstemeyi mi bilmiyoruz, vermek mi istemiyorlar?
Çoğu köyde muhtarlık binaları var. Bizimkinde yok!
Talep edilmiş ama ilgilenilmemiş.
Kırk – elli hanelik küçük bir köy de olsa, “ordaaa bir köy var uzaktaaa, o köööy bizim köyümüzdüüüür” modunda bakmak lazım.
Çöp konteynerlerinin bile yarısının boşaltılıp yarısının bırakıldığı bir temizlik hizmetiyle karşı karşıyayken, biz de kalkmış neler talep ediyoruz!
Evet evet öyle.. Altıeylül Belediyesi’nin temizlik ekipleri konteynerlerin yarısını boşaltıyor, çöpün yarısını bırakıyor çoğu kere.
CİVAR köyleri birbirine bağlayan yolun bozukluğundan da söz edeyim mi?
Ara sıra yamalama yapıyorlar; çukurları doldurdukları malzeme yol kotundan yüksekte kalıyor. Hoplaya zıplaya ilerliyorsunuz.
Güzergahta trafik işaretleri eksik. Bazı noktalara kasis koymak gerekiyor meselâ. Kamyonlar, tırlar, traktörler ve cümle araç vızır vızır geçiyor; yokuş aşağı olduğu için hızlı ilerliyorlar. Bu yüzden kaç tane köpek telef oldu.
BU işlere Yol Bakım Onarım Dairesi bakıyor… Bizim köye bakmıyorlar.
Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Erkan Uzun nerede görse, “sizin köye gidelim, sorunları yerinde tespit edelim, oturup konuşalım, çözüm yolu bulalım” falan diyor.
Sonra ya unutuyor, ya boşluyor… Aylardır Erkan Bey’i bekliyoruz; gelen giden yok.
Buradan çağrı yapmış olalım kendisine…
Karakavak’a bekliyoruz Erkan Bey.
Bizim Muhtar da hasretle bekliyor; söyleyeceği çok şey var.
AHMET AKIN’ın ‘cumhuriyet köyleri’ vaadi vardı meselâ… Gel işte, bizim kimsesiz, öksüz ve yetim, bakımsız, susuz, yolsuz köyümüzde uygulayın o projeyi.
ONCA köyü birbirine bağlayan köprüyü çok gündeme getirdik. Kimlere kimlere çağrı yaptık, bakım onarım veya yenileme talebiyle.
Tek aracın geçebildiği taş köprü, Dereçiftlik’le Karamanlar arasından geçen Üzümcü deresinin üzerinde. Güzergahtaki köylere ulaşabilmenin tek yolu bu köprü.
Haydi yenilenmesinden, büyütülmesinden falan geçtik.. Bari korkuluklarını değiştiriverin. Demir korkuluklar dokunsan kopacak.. Bazı bölümleri kopmuş zaten. Araçlar ve yayalar için güvenlik sıfır.
O köylerden köprü için talep geldi mi, gelmedi mi bilmiyoruz. Köylüler birlik olsa, çoktan yenilenirdi. Demek ki umursamıyorlar pek.
Biz yine de hatırlatmış olalım; köprünün korkuluklarını gelin görün.. Mutlaka yenilenmeli.
ERKAN UZUN Bey’e yine çağrı yapalım son kertede.
Karakavak’a bekliyoruz Erkan Bey!
“Şu gün geliyorum” de, biz hazırız.
Selam ederim.
