Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Balıkesir Şubesi, TBMM’ye sunulan ve komisyonda görüşülmeye başlanan yeni Maden Yasası değişikliğine ilişkin çarpıcı bir açıklama yaptı.
Dernek Başkanı Kemal Büyükışık, teklifin sadece doğayı değil, halkın sağlıklı gıdaya erişim hakkını da tehdit ettiğini vurguladı.
“Bu Yasa Halkı Değil Şirketleri Koruyor”
Büyükışık, 13 Haziran’da TBMM’ye sunulan ve 19 Haziran’da hızla komisyona alınan teklifin, masum bir başlıkla gelmesine rağmen içeriğinde doğaya, yaşam alanlarına ve halkın geçim kaynaklarına büyük zarar verecek maddeler taşıdığını ifade etti. Teklifin, zeytinliklerden meralara, su havzalarından ormanlara kadar birçok alanı şirketlerin kontrolüne açacağını belirtti.
“Teklif açıkça adrese teslim ve şirketlere özel hazırlanmıştır. Zeytinlikler madenlere, meralar enerji projelerine, ormanlar ve SİT alanları imar baskısına açılacak. Vatandaşın arazisi özel şirketlerin hizmetine sunulacak.”
“Köylü Komisyon Dışında, Şirketler İçeride”
Büyükışık, komisyondaki görüşmelerde çiftçilerin, köylülerin, sivil toplum kuruluşlarının ve uzmanların sesinin yok sayıldığını dile getirerek, “Termik santral ve madencilik şirketlerinin temsilcileri komisyona alınırken, üreticiler dışarıda bırakılıyor” dedi.
“Zeytinlikler ve Meralar Gıda Güvencesinin Temelidir”
TÜKODER Balıkesir Şube Başkanı, zeytinliklerin yalnızca kırsal ekonominin değil, halkın sağlıklı ve ekonomik gıdaya erişiminin de temel taşı olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu:
“Zeytin sadece soframızdaki yağ değil; çocuklarımızın beslenmesinin, halk sağlığının ve gıda güvencemizin teminatıdır. Aynı şekilde meralar hayvancılığın kalbidir. Bu yasa, soframızdaki et, süt ve süt ürünlerine kadar uzanacak zincirleme bir tehdit oluşturuyor.”
“Sağlıklı Gıda Hakkı, Doğanın Korunmasıyla Başlar”
TÜKODER’den yapılan çağrıda, yasa teklifinin yalnızca doğa talanı değil, tüketicinin temel yaşam hakkına yönelik bir gasp olduğu vurgulandı. Büyükışık, hem Meclis’e hem de kamuoyuna seslenerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu yasa güçlülerin değil halkın yanında olmalıdır. Milletvekillerine çağrımızdır: Halktan aldığınız yetkiyle şirketleri değil, vatandaşı koruyun. Kamuoyuna da çağrımızdır: Bugün sessiz kalırsak, yarın sofralarımızda ekmek bulmakta zorlanacağız.”