Kırsal alanlarda yaşayan kadınlar, tarımsal üretim süreçlerinde uzun yıllardır fiili aktör olmuşlardır. Ancak çoğu zaman “çiftçi” tanımının dışında kalırlar; resmi kayıtlarda görünmez, karar süreçlerinde söz hakkı azdır. Bu durum, hem politika yapıcılar hem de toplumlar açısından büyük bir fırsat kaybıdır: çünkü kırsal kalkınma, iklim değişikliğine uyum ve gıda güvenliği açısından kadınların tam katılımı kritiktir.

Kadınlar aynı anda hem üretici, hem ev yöneticisi, hem bakım veren kişilerdir. Bu çoklu roller, hem yükünü artırır hem de potansiyel katkılarını sınırlayıcı unsurlar doğurur.


Dünya Kadın Çiftçiler Günü: Kökeni, Amaçları ve İleti Mesajları

Birleşmiş Milletler ve Kırsal Kadınlar Günü: 15 Ekim “Uluslararası Kırsal Kadınlar Günü” olarak 1995’te ilan edilmiş, 2007’de resmî olarak BM Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. O günden itibaren, bu gün kırsal kadınların rolünü görünür kılmak, cinsiyet eşitsizliklerini tartışmak ve politikalar aracılığıyla dönüşümü hızlandırmak amacıyla kutlanmaktadır. Türkiye’de de 1997’den bu yana 15 Ekim “Dünya Kadın Çiftçiler Günü” olarak benimsenmiş ve çeşitli kamu kurumları tarafından etkinliklerle kutlanmaktadır.


Neden 15 Ekim?

BM takvimine göre 15 Ekim, Dünya Gıda Günü’nün hemen öncesine denk gelir. Bu stratejik zamanlama, kadınların gıda üretimindeki rolünü vurgulamak için anlamlı bir simetri oluşturur.


Verilmek İstenen Temel Mesajlar

Görünürlük: Kadınların tarım sektöründeki görünmez emeklerinin görünür kılınması

Eşit Haklar: Toprak, kredi, girdi, sulama, makine gibi üretim kaynaklarına eşit erişim

Karar Alma: Tarım politika süreçlerinde kadın temsiliyetinin güçlendirilmesi

Sürdürülebilir Kalkınma: Kırsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının, toplumsal kalkınma ve gıda güvenliği hedeflerine katkısı

Dayanışma ve Kooperatifleşme: Kadınların kolektif örgütlenmelerle güçlenmesi

Kapasite Gelişimi: Eğitim, teknoloji, bilgiye erişim ile kadın çiftçilerin verimliliğinin artırılması


Kadının Tarımsal Üretimdeki Rolü

Kadınlar tarımsal üretimin pek çok aşamasında aktif rol oynar:

Ekim, dikim, bakım, sulama, zararlı kontrol

Hasat, ambalajlama, ürün işleme

Pazarlama ve satış (çoğu zaman yerel pazarda veya ev dışı pazarda)

Katkı üretiminin lojistik süreçlerine, taşıma ve depolama süreçlerine desteği

Kadınlar, özellikle küçük ölçekli aile işletmelerinde, ikincil işgücü olarak ev içinde ve tarlada dönüşümlü çalışırlar.


Görünmez Emek: Ev İşi, Bakım, Ürün İşleme

Kadınların “tarım işçisi” olmayan ama üretime katkı sağlayan işleri şunlardır:

Ev işlerinin yürütülmesi (yemek, temizlik, çocuk bakımı)

Kırsaldaki üretim sonrası faaliyetler: kurutma, konserve, reçel, salamura

Ürün depolama ve muhafaza

Aile iş gücünün koordinasyonu

Bu işler genellikle ücret karşılığı görülmez; resmi kayıtlarda emekleri sayılmaz.


Karar Mekanizmalarında Söz Hakkı

Kadınlar, üretim süreçlerinde katma değerli kararları (ne üretilecek, pazara ne kadar gider, girdi kullanımı vb.) çoğu kez alıcıları etkileme düzeyinde yer alır, ancak gerçek karar mekanizmasında söz hakkı sınırlıdır. Bu durum:

Geleneksel toplumsal normlar

Bilgi, eğitim ve danışmanlık eksikliği

Aile içi güç ilişkileri

gibi etkenlerle belirginleşir. Örneğin, küçük ölçekli tarım işletmelerinde kadınların çoğu “yardım eden aile işgücü” statüsündedir, ancak karar süreçlerinde yer almazlar.


Tarım Ekonomisinde Kadının Yeri

Kadınlar, tarımda üretim kaynaklarına (toprak, kredi, gübre, makine, sulama, sertifikalı tohum, pazarlama ağı) erkeklere göre daha kısıtlı erişimle karşılaşır. Bu eşitsizlikler:

Kredi ve finansmana erişim sınırlılığı

Mülkiyet hakkı: kadınların toprak sahibi olma oranı düşüktür

Makine, sera, sulama teknolojilerine ulaşamadaki engeller

Danışmanlık, eğitim, uzaktan izleme ve bilgi teknolojilerine erişim eksikliği

FAO’ya göre, kadınların üretim kaynaklarına eşit erişebilmesi durumunda verimliliklerinin %30 artabileceği, açlıkla mücadelede önemli katkı sağlayabileceği ifade edilir.


Üretkenlik Farkları & Cinsiyet Açığı

Birçok araştırmada, aynı büyüklükteki işletmelerde kadınlar ve erkekler tarafından yapılan üretim arasında verim farkları gözlemlenmiştir. Bu farkın temel nedenleri:

Kaynaklara sınırlı erişim (özellikle modern girdi, makine, sulama)

Ölçek ekonomisinden daha az faydalanma

Eğitim ve teknoloji benimsemede gecikmeler

Zaman kıtlığı (ev işi, bakım yükü)

Kadınlar, bu kısıtlamalar dolayısıyla daha düşük verim elde edebilmekte; ancak kaynak eşitliği ve desteklerle bu verim farkları kapatılabilir.


Cinsiyet Eşitliği Politikalarının Potansiyeli

Tarım sektöründe cinsiyet eşitliği politikaları:

Kaynak erişimini artırıcı hibeler, krediler

Eğitim, yayım hizmetleri, danışmanlık

Kooperatif ve örgütlenme destekleri

Kadınlara özel programlar (kadın girişimciliği, teknoloji adaptasyonu)

Sosyal koruma (sigorta, emeklilik, sosyal yardımlar)

Bu politikalar, hem ekonomik verimliliği artırır hem de toplumsal adaleti destekler.


Kadın Üretim Kooperatiflerinin Önemi

Kadın üretim kooperatifleri, bireysel kadın çiftçilerin sınırlı kaynaklarını birleştirerek:

  • Girdi alımında toplu alım avantajı

  • Makine, araç ve tesis yatırımlarında maliyet paylaşımı

  • Pazarlık gücünün artması

  • Risk paylaşımı sağlar.


Pazarlama, Marka ve Değer Zinciri Katılımı

Kooperatifler, kadınların doğrudan pazarlamaya ve katma değer zincirine katılmasını kolaylaştırır:

Ortak marka, kalite kontrol

Paketleme ve işleme kapasitesi oluşturma

Doğrudan satış kanallarına erişim (örneğin kadın üreticilerin pazarı, kooperatif pazarlaması)

Bu sayede kadınlar aracılara bağımlılıktan kurtulabilir.


Kurumsal Kapasite, Eğitim ve Sürdürülebilirlik

Kooperatifler aracılığıyla kadınlara:

İşletme yönetimi eğitimi

Finans ve muhasebe becerileri

Yenilik ve teknoloji adaptasyonu

Kurumsal kapasite geliştirme imkânı sağlanabilir. Ayrıca, kooperatifler kadınların kurumsal temsiliyeti artırır ve sürdürülebilir kalkınma projelerine katılmalarını kolaylaştırır. Dünya Bankası, Türkiye’de kadın kooperatiflerine yönelik incelemelerde bu durumları vurgulamıştır.


Türkiye’de Durum: Tarım ve Hayvancılıkta Kadının Yeri

İstatistiklerle Kadın Çiftçi Profili

Türkiye’de toplam tarımda istihdam edilen nüfus içinde 2022 itibarıyla kadınların payı yaklaşık %21,8 olarak bildirilmiştir.

Diğer kaynaklar, kadınların hem ücretli hem ücretsiz biçimde tarımsal emek içinde yer aldığını ve toplam tarımsal iş gücünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu göstermektedir.

Çiftçi Kayıt Sistemi’nde (ÇKS) kayıtlı çiftçiler arasında kadın sayısı, toplam çiftçi sayısına kıyasla nispeten düşüktür: Örneğin, 300.509 kadın çiftçi kayıtlı olduğu bildirilmiş, bu sayı toplam kayıtlı çiftçilere oranla sınırlıdır.


Kadınların Resmî Çiftçi Kaydı ve ÇKS Durumu

ÇKS verileri, kadınların tarım politikalarından faydalanma, destek alma ve resmi statü kazanma açısından önemli bir referans olmasına rağmen, kadınların çoğu ÇKS’ye kayıtlı değildir.

Kadın çiftçilerin destek programlarından yararlanması için özel tedbirler zaman zaman uygulanmaktadır (örneğin bazı illerde kadın üreticilere hibe desteklerinde öncelik verilmesi).

Ancak, resmi kayıt ve sosyal güvenlik sistemine entegre olamama sorunu yaygındır. Örneğin, kadınların büyük çoğunluğu tarımda kayıtsız çalışmakta ve sosyal güvenceye sahip değildir.


Kadınların Tarım ve Hayvancılıkta Üretkenliği

Türkiye’de kadınlar, özellikle küçük tarım işletmelerinde aktif rol alır; organik tarım gibi alanlarda kadınların etkinliği çeşitli örnek çalışmalarda vurgulanmaktadır.

Ancak kaynaklara erişim, teknoloji kullanımı, üretim ölçeği ve pazarlama koşulları bakımından dezavantajlarla karşılaştıkları için verimlilikleri erkeklerle kıyaslandığında daha düşük gözükebilir.

Bazı araştırmalarda, kadınların üretim süreçlerinde makine kullanımına katılımının sınırlı olduğu, bunun da verimliliği sınırladığı bulunmuştur.

Yine de, kadınların kaynaklara eşit erişim sağladığında verim artışı potansiyeli yüksektir (örneğin FAO’nun kadınların kaynak eşitsizliğini giderme öngörüsü).


Karşılaşılan Engeller ve Fırsatlar

Engeller:

Sosyal-kültürel normlar ve cinsiyet rolleri

Eğitim ve bilgiye erişim eksikliği

Finansman, kredi ve sermaye yetersizliği

Altyapı, makine, sulama, lojistik erişimde kısıtlar

Resmi kayıt ve sosyal güvence sistemine entegrasyon eksikliği

Karar alma süreçlerinde adaletsizlik

Fırsatlar:

Kadınlara özel teşvik programları, hibeler

Kooperatifleşme, kolektif örgütlenme

Teknoloji transferi, tarımsal yayım ve danışmanlık

Organik tarım, niş ürünler, katma değerli ürünler

Yerel gıda pazarı, direkt satış modelleri

Eğitim ve kapasite geliştirme programları


Örnekler ve Başarılı Uygulamalar

Kadın Tarım Kooperatifleri Örnekleri

  • Türkiye’de kadın üretici kooperatifleri, özellikle kırsal kalkınma projelerinde rol üstlenmektedir; Dünya Bankası raporları kadın kooperatiflerinin yaygınlaşmasını destekleyici politika önerileri içermektedir.

  • Yerel kadın üretici pazarları (örneğin Mezitli Kadın Üretici Pazarı), kadınların doğrudan satış yapabilmelerine olanak tanıyan uygulamalardır.


Organik Tarım, Sürdürülebilirlik ve Kadın Girişimciler

Kadınların organik tarım süreçlerine katılımı, hem çevresel sürdürülebilirlik açısından hem de gelir artırıcı bir strateji olarak incelenmiştir. Örneğin “Role of rural women in organic farming – A case study from Turkey” başlıklı çalışma bu konuyu ele alır.

Bu alanda kadınların bilgi, deneyim ve yerel biyolojik çeşitliliğe katkısı dikkat çekicidir.


Yerel Pazarlarla, Kadın Üreticilerin Desteklenmesi

Yerel üretici kadın pazarları (kadınların kendi ürettiği ürünleri doğrudan satabildiği mekanlar) kadınların pazara erişimini kolaylaştırır.

Kooperatifler aracılığıyla ortak lojistik, paketleme ve pazarlama kanalları oluşturulabilir.


Politika Önerileri ve Eylem Adımları

Kaynak Erişimi Ve Finansman

  • Kadın üreticiler için düşük faizli kredi programları

  • Hibeler ve mali destekler

  • Girdi desteklerinde cinsiyete duyarlı yaklaşımlar

  • Mikrofinans ve mikro kredi modelleri

Eğitim, Teknoloji ve İnovasyon

  • Tarımsal eğitim, kadınlara özel mesleki kapasite geliştirme

  • Yayım ve danışmanlık hizmetlerinin kadınlara ulaşır hale getirilmesi

  • Tarımda dijital teknolojilerin, bilgi sistemlerinin yaygınlaştırılması

  • Makine kullanım eğitimi, teknoloji adaptasyon desteği

Sosyal Koruma, Sigorta ve Çalışma Hukuku

  • Kadınların tarımda sigorta sistemine entegrasyonu

  • Sosyal güvence haklarının genişletilmesi

  • Emeklilik, sağlık, iş kazası sigortaları

  • İş güvencesi ve formal istihdam olanaklarının artırılması

Kurumsal İşbirliği, Kooperatifleşme ve Kadın Temsiliyeti

  • Kadın kooperatif kuruluşlarının teşvik edilmesi

  • Kooperatiflere teknik, idari destek sağlanması

  • Tarım örgütleri, sendikalar, sivil toplum kuruluşlarının kadınlara yönelik programları

  • Politika kurul ve karar alma organlarında kadın temsil oranlarının artırılması


Toprakta Kadın, Toplumda Eşitlik

Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nün kutlanmasının temel amacı, tarım ve kırsal kalkınma politikalarında kadınların görünürlüğünü artırmak, eşitsizlikleri gündeme taşımak ve çözüm odaklı yaklaşımları teşvik etmektir. Kadın çiftçilerin üretime, gıdaya, gelir kaynaklarına ve toplumsal kalkınmaya katkısı yadsınamaz. Ancak bu katkının tam kapasiteyle ortaya çıkabilmesi için toplumsal, kurumsal ve yapısal engellerin aşılması gereklidir.

Türkiye’de kadınların tarım ve hayvancılıktaki rolü pratik düzeyde büyüktür; ancak resmi istatistiklere yansımada, kayıt sistemlerine erişimde ve üretkenlikte eksiklikler vardır. Kadınların kaynaklara eşit erişimi, kooperatifleşme fırsatları, eğitim ve teknolojiden yararlanma imkanları adil şekilde genişletildiğinde, tarımsal verimlilik, kırsal kalkınma ve toplumsal eşitlik açısından büyük kazanımlar mümkün olabilir.

Kadın çiftçilerin daha güçlü olduğu, adil katılımın sağlandığı ve toprağın kadınlarla daha da yeşillendiği bir gelecek, hem tarım sektörünün hem de toplumun yararına olacaktır.

Muhabir: Haber Merkezi