Teknoloji hızla gelişiyor… Ama maalesef aynı hızla gelişen bir başka şey daha var: insanı kandırma sanatı. Bugün artık dolandırıcıların ne klasik “telefonda savcıyım” yöntemine ne de “ödül kazandınız” mesajlarına ihtiyacı var. Onların yeni silahı yapay zekâ, deepfake videolar, QR kodlar ve hatta sesimizi taklit eden algoritmalar. Ve tüm bu sinsi yöntemler, insanın en zayıf noktasına—güven duygusuna—dokunarak çalışıyor.
Klasik tuzaklar artık dijitalde
Dolandırıcılığın temeli değişmedi, sadece şekli değişti. Eskiden mektup gelir, 'piyangodan kazandınız' yazardı. Şimdi aynı mesaj e-postayla, Instagram DM’inden ya da WhatsApp’tan geliyor. ‘Bankanızdan arıyoruz, hesabınız bloke oldu.’ ‘Kargonuz dağıtılamadı, linke tıklayın.’ ‘Yatırım fırsatını kaçırmayın!’ Bu tür sahte mesajlara her gün binlerce kişi kanıyor. Çünkü her biri gerçek bir ihtiyaca dokunuyor: para, güvenlik, merak veya aciliyet hissi.
Yeni çağın dolandırıcılık türleri
Deepfake – Sesin de görüntünün de sahtesi var
Artık bir dolandırıcı sizin ya da patronunuzun sesini, hatta yüzünü birkaç saniyelik bir videodan taklit edebiliyor. Telefonun ucundaki kişi tıpkı tanıdığınız biri gibi konuşuyor: 'Acil para lazım, hemen gönder.' Yapay zekâ sayesinde oluşturulan bu sahte ses ve videolar, 'gözle görmeden inanma' çağının sonunu getiriyor.
QR Kod Oltası (Quishing)
Restoranda menüye, apartman girişine ya da kargonun üzerine yapıştırılan sahte QR kodlar… Telefonun kamerasıyla okuttuğunuzda sizi bankanızın kopyası olan bir siteye yönlendiriyor. Bir saniyelik dikkatsizlik, hesabınızdaki paranın tamamına mal olabilir.
SIM-Swap ve eSIM saldırıları
Dolandırıcı, operatöre sahte kimlik belgesiyle gidiyor ve numaranızı kendi SIM kartına geçirtiyor. Sonra tüm SMS doğrulama kodları ona düşüyor. Hesaplarınız sessizce ele geçiriliyor, fark ettiğinizde artık çok geç.
Yapay zekâ ile kişiselleştirilmiş oltalama
Yeni bir e-posta alıyorsunuz: 'Sayın Cenk Tunçsiper, geçen ay Shell istasyonunuzdaki kampanya ödülünüz hazır.' İsim doğru, iş alanınız doğru, metin profesyonelce yazılmış. Ama her şey yapay zekânın elinden çıkma. Size özel hazırlanmış bir tuzak.
Kripto ve yatırım vaatleri
Sosyal medyada sahte 'yatırım danışmanları' milyonlar kazandığını anlatıyor. Kimi tanınmış birinin deepfake videosunu kullanıyor, kimi sahte borsa ekranı gösteriyor. Sözde kazanç ekranı size gösterildiğinde, insanın en derin arzusu devreye giriyor: 'Ben de kazanayım.'
İnsan neden inanır?
Bir dolandırıcılık hikâyesinde teknik kadar psikoloji de vardır. İnsan beyninin bazı zaafları vardır:
Aciliyet duygusu: 'Şimdi yapmazsan hesabın kapanacak' denildiğinde panik başlar.
Sosyal kanıt: 'Binlerce kişi bu yatırımı yaptı' cümlesi, şüpheyi bastırır.
Duygusal bağ: Romantik ilişkiler, arkadaşlık siteleri veya yardım çağrıları üzerinden kurulan güven, mantığı gölgeler.
Kayıptan kaçınma: İnsan kaybetmemek için, kazanmak uğruna olduğundan daha hızlı hareket eder.
Aşırı özgüven: 'Benim başıma gelmez' diyenler, en çok risk alanlardır.
Güncel örneklerle yeni oyunlar
Bir öğretim üyesi, yöneticisinden geldiğini sandığı bir e-postayla bütçe transferi yapıyor. Bir mühendis, sevgilisinin sesini taklit eden bir deepfake çağrıdan sonra para gönderiyor. Bir vatandaş, apartmanına yapıştırılan QR kodu okutup 'aidat ödemesi' yaparken tüm bilgilerini kaptırıyor. Her örnekte aynı üçlü vardır: güven + aciliyet + inandırıcılık.
Nasıl korunmalı?
İki kanaldan doğrulama: Parayla ilgili hiçbir talebi sadece mesajla kabul etmeyin.
QR kodlara dikkat: Fiziksel veya dijital QR kodları taramadan önce adresi kontrol edin.
2FA (İki aşamalı doğrulama): SMS yerine güvenlik uygulamaları kullanın.
Sosyal medya gizliliği: Doğum tarihi, okul, aile bilgisi gibi veriler dolandırıcılar için altın madeni.
Şirketler için: Deepfake ses/videolarına karşı iki kişi onay kuralı koyun.
Zarar gören ne yapmalı?
Hemen iletişimi kesin, ekran görüntüsü alın.
Bankanızı arayıp işlemleri durdurun.
Parola ve güvenlik ayarlarını değiştirin.
Siber Suçlar Şube Müdürlüğü’ne bildirin.
Gerekirse hukuki destek alın.
Unutmayın, utanç duymayın. Dolandırıcılık bir zekâ değil, bir manipülasyon sanatıdır.
Dolandırıcılığın şekli değişse de özü aynı; insanın güvenini sömürmek. Bir QR kodda, bir seste, bir mesajda saklanıyor o kandırmaca. Ama bilgiyle, farkındalıkla, soğukkanlılıkla bunların hepsi boşa çıkabilir. Artık her tıklamada, her ses kaydında, her mesajda şu cümleyi hatırlamak gerekiyor: 'Gerçek güven, sorgulayan aklın içindedir.'





