10.10 Dünya Balıkesirliler Gününde kuruluşu tamamlanan Balıkesir Katılımcı Demokrat Muhasebeci ve Mali Müşavirler Derneği’nin başkanlığını üstlenen Metin Yalçın derneklerinin kuruluş amaçlarını kamuoyuna duyurdu. 2018 yılından bu yana yol yürüdükleri Katılımcı Demokrat Muhasebeci Mali Müşavirler Grubunun kuruluş amacından farklı yol izlemeye başlamasıyla dernek kurma çalışmalarını tamamladıklarını söyleyen Metin Yalçın, mesleki mücadelelerine bu dernekle devam edeceklerine vurgu yaptı.


“MESLEK YASAMIZIN 35 YILI DOLDURDUĞU BİR DÖNEMDEYİZ”

Balıkesir Katılımcı Demokrat Muhasebeci ve Mali Müşavirler Derneği Başkanı Metin Yalçın düzenlediği basın toplantısı ile meslek örgütünü yöneten grupla ilgili eleştirilerde bulundu. Yalçın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Meslek yasamızın 35 yılı doldurduğu bir dönemdeyiz. Bir meslek grubunun hayatta var olması, kök salması ve bir kimlik kurması için yolun oldukça başındayız denebilir. Asırlık geçmişleri olan meslek örgütlerinin bulunduğu bir coğrafyada henüz ergenlik dönemimdeyiz diyebiliriz. Tabii ki ergenlik dönemi sıkıntılarını da yaşayacağız. Mesleki yapılanmamızın bu ilk evresinde atacağımız temellerin bizi geleceğe taşıyacağını da biliyoruz. İşte bu yüzden bu dönemin örgütlenme anlayışında sorumluluk olduğunu düşünüyoruz. İlk şaşkınlık dönemini atlattığımıza göre artık örgüt içi işleyişin ve yapılanmanın ihtiyaç duyulan rotası bize göre belirlenmiştir. Bu rota meslek içi yaşamın piyasanın sert ve acımasız kurallarını göğüsleyebileceğimiz bir dayanışma bilinci yaratmak çalışmasıdır. Meslek içinde temel çelişkinin “çok kazananla az kazanan” arasında gelişmeye doğru başladığı adeta sınıfsal bir hüviyet kazandığı bu döneme ancak sınır düzenleyici yasal düzenlemeler (Kota Vb.)ve bir dayanışma bilinciyle son verebiliriz. Bunun için katılımcılığı öne alan, yeniliklere açık, dönüştürücü, ülke sorunlarını görebilen ve okuyabilen, mesleki sorunlarımızın hem tespitinde hem de çözümünde kararlı ve güçlü olan, dış politika ve ekonomik bağlaşıklıklarla ilgili konularda onurlu bir duruşu savunan “Sorunları anlamaya çalışmakla ya da anlatmakla yetinmeyip aşacak ve değiştirecek” bir yapı oluşturmalıyız.


“YÖNETİMİ EMANET ETTİĞİMİZ ARKADAŞLARIMIZ DEĞERLERİMİZDEN UZAKLAŞTI”

Bizler teşhis ettiğimiz bu ihtiyacı karşılamak amacıyla yeni bir anlayışın sözcüsü olacak kadromuzla Katılımcı Demokrat Muhasebeci Mali Müşavirler Grubuyla 2008 yılında yola çıktık. Aradan geçen 17 yılın son 12 yılında bu grup adıyla odamızı yönettik. Ancak odamızda yapılacak son seçim döneminde grubun yönetimini emanet ettiğimiz arkadaşlarımızın değerlerimizden uzaklaştığını gördük. Grubun seçim mantığının 17 yıl öncesinde ayrıştığımız Çağdaş grubun seçim mantığına döndüğünü, haklı olanın değil kalabalık olanın güçlü olacağından yola çıkarak herhangi bir değerler sistemi olmayan, seçim kazanılsın da nasıl kazanılırsa kazanlısına dönen bir anlayışla karşılaştık. Yaptığımız uyarılarda bu yola gidişin doğru olmadığını, grup kurullarını 6 yıldır hiç çalıştırılmayarak ortak aklın oluşturulmadığını, odayı yöneten dar bir ekibin aklına grubu ortak etmeye çalıştıklarını söyledik. Ne var ki mesleki dava için kavgayı değil kartvizite eklenecek unvan için yaygarayı hedef benimsemiş; kifayetsiz muhteris, kariyerist bu dar gurup 17 yılın mirasının yarattığı gücün rüzgarında liyakatsiz, ölçülmemiş kadrolarla odayı yönetmeye başladı.


“SORUNUN DEĞİL ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLMA İDDİAMIZ KAVRANAMADI”

Katılımcı Demokrat Dernek; Mesleki mücadelenin son dönemlerindeki mevcut örgütlenme anlayışının “Sorunun değil çözümün parçası olma” yolundaki iddiamızı yeterince kavrayamadığını, sorunları anlamakta ve anlatmakta uzmanlaştığını fark ettiğimiz noktada, yine katılımcılık ve demokratiklik konularına, bırakınız programatik olarak sahip çıkmayı “REDDİ” noktasına gelen yaklaşımlar doğduğunda kaçınılmaz olarak meslektaşlarımızla buluşmuştur. 1989 yılında 3568 sayılı meslek yasamızın hayata geçmesiyle beraber bizlerin önünde henüz ötelerini de tam göremediğimiz yepyeni bir ufuk açılmıştır. Meslek yasamızın eksikliklerine rağmen bugün geldiğimiz noktada mesleki sorunlarımızın aşılmasının olmazsa olmaz kuralı; meslektaşlarımızın oda çalışmalarının içinde duyarlı bir şekilde yer almasıdır. Bu durumun daha fazla katılımcılık ve dayanışma gerektirdiğini gören kadromuz içine düşülen dar grupçu yaklaşımı terk ederek yeni bir anlayış ve yapının inşası için yola çıkmıştır.


“KÜÇÜK KOLTUK HESAPLARI SOSYAL MEDYA ŞARLATANLIĞI”

Meslek örgütümüzün yepyeni anlayışlarla tekrardan yapılanmasının yolu bugüne kadar yaratılan geleneğin üzerine yeni gelenekler oluşturmak, gelecek kuşaklara sahip çıkmak ve bunu yarına taşıyacak anlayışlardan geçmektedir. İşte bu süreç her geçen gün merkezileşen ve değiştirme dönüştürme özünü kaybetmiş kişilerden değil, küçük koltuk hesaplarına, kartvizitlerinin peşine ve sosyal medya şarlatanlığına düşenlerle değil, yeni bir mesleki anlayışı özleyen, kendinden başkaları için rüya görebilen kişilerle amacına ulaşabilecektir. Güçlü ve Etkin Bir Oda oluşturmadan mesleğimizin ve meslektaşlarımızın layık oldukları konuma ulaşmalarının mümkün olmadığını düşünüyoruz. Saygın, onurlu, güvenilir, bağımsız bir meslek olabilme hedefinin tamamlanma sürecinin ekonomik ve siyasal baskı unsuru olabilmekten geçtiğini görmek gerekir. Stajyerleriyle birlikte üye sayısı 140 bine ulaşan bir devin artık uykudan uyanması gerekir.


“BAKIŞ AÇILARINA GÖRE DEĞİL İHTİYAÇLARI GÖZETEN BİR YEKİLDE DİZAYN”

Bugün mesleğimiz, Türkiye ekonomisini yönetebilecek, geleceğini belirleyebilecek bir meslek konumundadır. Ülkemizin çağdaş uygarlık yolunda doğru rotayı tutturabilmesi için yaşamı yönlendirme yeteneğine sahip olan bizler gibi örgütlü mesleki kurumlara ihtiyaç vardır. Böylesi özel koşullarda meslek etiğinin oluşturulması örgütün güçlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Meslektaş kimliğinin oluşturulması bu anlamda çok önemlidir. Bilgi çağını yaşadığımız bu süreç içerisinde mesleğimiz gitgide yorumlamaya dönüşmekte, mesleğimiz önünde yeni ve anlaşılması güç açılımlar oluşmaktadır. Bu anlamda mesleki eğitim çok önemli bir konuma bürünmektedir. Meslek örgütlerimiz ve yöneticileri meslek ahlakının sınavını örgüt içi demokrasi ve şeffaflık alanlarında verecektir. Bundan sonra meslektaşların etik ile ilgili gelişimi daha sağlıklı bir noktaya çekilebilecektir. Meslek etiğinin bu anlamda üst kurullarda şekillenip yukardan aşağıya benimsenmesi şu anda en geçerli yol gibi durmaktadır. Bağımsız Denetim konusu dahil tüm mesleki uygulama önerileri ve konularda tekelci-küresel muhasebe şirketlerinin bakış açılarına göre dizayn değil, mesleğin ülkemizdeki gerçeklerinin ve meslektaşların ihtiyacını gözeten bir şekilde dizayn edilmesi savunulmalıdır. Bu koşullarda meslek odası ve üyesi kavramları çok iyi irdelenmeli, bütün meslektaşlarımız odalarına sahip çıkmalıdır. Usta-çırak ilişkileri aşılarak, meslektaş kavramı öne çıkarılmalı, kararları ortak alabilme kültürü yaratılmalıdır.


“DERNEĞİMİZİ DÜNYA BALIKESİRLİLER GÜNÜNDE KURDUK”

Meslek odamız, kimsenin özelinde oluşmuş bir yapı değildir. Bireylerin üzerinden bir şeylerin geliştirilmesindense toplumsal olgular oluşturulması, bir arada konuşabilen, tartışabilen, üretebilen, dostluk ve dayanışmanın kurumsallaştığı bir mesleki kimlik anlayışının yaratılması en büyük özlemimizdir. Bu özlemle yaşama kattığımız Balıkesir Katılımcı Demokrat Muhasebeci Mali Müşavirler Derneğini 10 Ekim Balıkesirliler günüde kurduğumuzu duyurur, meslektaşlarımıza, mesleki çevremize, ilimize ve ülkemize ufuklar açmasını diler, kurucu yönetim kurulu olarak kamuoyunu selamlarız. Örgütümüz varlığımız, mesleğimiz geleceğimizdir.”

Muhabir: OSMAN KANTARLIOĞLU