Yaz mevsimi geldiğinde, içimizi yakan başka bir ateş de ormanlarımızda yükselir. Alevler göğe uzandıkça, sadece ağaçlar değil, kuşların, kaplumbağaların, sincapların yuvaları da kül olur. O ormanlar ki, biz doğmadan önce filizlenmiş, binlerce canlıya yuva olmuş, kuşaklar boyunca nefesimiz olmuştur.
Orman bir ekosistemdir. Toprağından mantarına, kurdundan böceğine kadar her bir canlı bu büyük yaşam ağının parçasıdır. Yangın, bu hassas düzeni paramparça eder. Toprak verimini kaybeder, su kaynakları kurur, erozyon artar. Sonuçta sadece ağaç değil, geleceğimiz de yanar.
Peki yangınlar neden çıkar?
- Yüzde 90’dan fazlası insan kaynaklıdır.
- Sigara izmariti, piknik ateşi, anız yakma, elektrik telleri, hatta kundaklama bunların başında gelir.
- Türkiye’de yılda ortalama 2.500 orman yangını yaşanıyor.
- Son 10 yılda yaklaşık 90 bin hektar orman kül oldu.
Orman yangınlarını önlemek mümkün mü?
- Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, yangına hassas bölgelerde 5.000’den fazla gözetleme kulesi ve 30 binin üzerinde personel görev yapıyor.
- Türkiye’de 105 yangın söndürme helikopteri, 26 uçak ve 1.200 arazöz ile müdahale kapasitesi oluşturuldu.
- Halkın bilinçlenmesiyle bu sayının düşmesi hedefleniyor.
Peki cezası nedir?
- Kasten orman yakmak: Müebbet hapis
- Taksirle orman yangınına neden olmak: 2 yıldan 7 yıla kadar hapis
- Yanan orman alanlarının imara açılması Anayasa’ya göre yasaktır; mutlaka ağaçlandırılmak zorundadır.
Ekonomik boyut
- Sadece 2023 yılında çıkan orman yangınlarının doğrudan söndürme maliyeti yaklaşık 2 milyar TL olarak hesaplandı.
- Ormanların yok olması, karbon tutumunun azalması nedeniyle iklim krizini de hızlandırıyor.
Unutmayalım: Orman sadece ağaç değildir. Bir yaşam dünyasıdır, ortak geleceğimizdir. Bu yaz sıcaklarında hepimiz sorumluyuz: ateşimizi söndürelim, izmaritimizi söndürelim, doğaya ihanet etmeyelim. Çünkü her yanan ağaç, her kül olan canlı, aslında bizim sessiz çığlığımızdır.