Dün "orman değil, bağımsızlık yanıyor" dedik. Bugün ise sadece içimiz değil, yüreğimiz, geleceğimiz ve nefesimiz yanıyor.

Henüz Gürsu’da başlayan yangın söndürülemeden, Kestel’in dağlık alanında yeni bir yangın çıktı. Bu sadece Bursa’yı değil, hepimizi yakıyor. Bir yanda İzmir, Manisa, Balıkesir, Çanakkale, Aydın, diğer yanda Bursa… Üstelik sadece birkaç gün içinde.

Tesadüf mü bu?

Sabotaj mı? Cahilce bir ihmalkârlık mı? Küresel bir çıkar planı mı? Vatan hainliği mi?
Neden her köşeden alevler yükseliyor? Kim dur diyecek buna?


GÜNCEL ENVANTER AÇIKLANDI – AMA YETERLİ Mİ?

27 Temmuz 2025 itibarıyla Orman Genel Müdürlüğü yangınla mücadelede kullandığı hava ve kara gücünü açıkladı:


HAVA GÜCÜ:
- 27 yangın söndürme uçağı
- 105 helikopter
- 14 İnsansız Hava Aracı (İHA)
- 438 ton toplam su atma kapasitesi

KARA GÜCÜ:
- 1.786 arazöz
- 2.742 ilk müdahale aracı
- 831 iş makinesi
- 4.796 yangın havuzu/göleti

İNSAN KAYNAĞI:
- 25.000 orman personeli
- 131.000 gönüllü destekçi
- 776 gözetleme kulesi (184'ü yapay zekâ destekli, ortalama tespit süresi: 2 dakika)

Evet, bu sayılar bir mücadeleyi gösteriyor. Ama bu rakamlar yangınları durdurmaya yetiyor mu? Cevap: Hayır!


ÇÜNKÜ YANGINLAR ARTIK DEĞİŞTİ!

Yangınlar eş zamanlı çıkıyor, farklı illerde, ters yönlü rüzgarlarla ilerliyor, dağlık, ulaşımı zor ve yoğun örtüye sahip alanlarda başlıyor, hızla yayılıyor ve 2-3 saatte yüzlerce hektar kül oluyor.

Ve en önemlisi: Yangınlar doğal olmaktan çıktı, sistematik tehdit haline geldi!


YAPILMASI GEREKENLER


1. Sabotaj ve organize çıkarma ihtimali titizlikle araştırılmalı.
2. Yangınlara karşı halk tabanlı eğitim ve gönüllü örgütlenme yaygınlaştırılmalı.
3. Yapay zekâ, termal uydu sistemleriyle anlık izleme ağı tüm yurtta uygulanmalı.
4. Yanan her alanın imara açılmaması güvence altına alınmalı.
5. Yerli üretim yangın uçakları ve helikopterleri için özel program başlatılmalı.
6. Orman işçilerine 12 ay güvenceli kadro, ekipman ve eğitim desteği verilmeli.
7. Belediyeler ve üniversitelerle ortak ‘Yangına Dayanıklı Kırsal Alan’ modeli uygulanmalı.


…VE YEŞİL GENÇLİĞİMİZ KÜL OLDU!

Bu yıl 1 Ocak–27 Temmuz 2025 döneminde Türkiye genelinde 3.015 yangın meydana geldi. Bunlardan 1.295’i ormanlık alanda çıktı; toplamda 80.000 hektarlık ormanlık alan kül oldu.

Yanan alan yaklaşık 2.600 futbol sahası büyüklüğünde. İzmir, Muğla, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Diyarbakır gibi iller büyük oranda etkilendi.


CAN – MAL – OKSİJEN – SU KAYBI


- 14 kişi şehit oldu, 96 kişi yaralandı.
- 50.000 vatandaş zorunlu olarak tahliye edildi.
- En az 377 bağımsız yapı ağır hasar aldı ya da yıkıldı.
- 80.000 hektar ormanlık alan yılda 80.000 ila 320.000 ton oksijen üretiminden mahrum kaldı.
- Bu alanlar yılda 8–16 milyon ton su buharlaştırma işlevini kaybetti.

Bu kayıpların yerine konması için en az 20–30 yıl, tam biyolojik döngünün geri gelmesi için ise 50 yıl ve üzeri süre gerekmektedir.

Bu yangınlar sadece ağaçları değil, Türkiye’nin stratejik alanlarını, tarımını, ihracatını, halkının gıda güvenliğini, en önemlisi de bağımsız geleceğini yakıyor.

Unutmayın:
Orman giderse nefes gider.
Nefes giderse vatan gider.
Vatan giderse her şey gider.


Ve biz buna sadece izleyici kalırsak, yarının nefesini bugünden boğarız.


Ormanlarımıza ve vatanımıza sahip çıkalım. Yangınların faillerini gizleyen değil, ortaya çıkaran olalım. Vatan hainlerinin yakalanması için kolluk kuvvetlerine destek olalım. Bu topraklar sadece ağaç değil, gelecektir, emanettir.


  • @orman_genel

  • @AFADBaskanlik

  • @TCTarim

  • @csbgovtr

  • @TCKulturTurizm

  • @icisleri

  • @TCDogalHayat

  • @tbmmresmi

  • 🔥 “Orman değil, gelecek yanıyor”

  • 📢 “Oku, paylaş, sahip çık!”

Muhabir: CENK TUNÇSİPER