
“MİLLETİ APTAL YERİNE KOYMAK İÇİN SİYASİ AYAĞINI SORUYORLAR” PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu biliyoruz. Peki, FETÖ’nün siyasi uzantısı tartışması yaptığımız partiler var. AKP mi, CHP’mi, şu mu, bu mu? Yani buna ne gerek var ki? PKK’nın siyasi ayağı burada. Birileri de tıpkı AKP’nin yaptığı gibi bugün işbirliği yapamaya çalışıyor. Ben yurttaş olarak buna ne tepki gösteriyorum? Sıfır. Yahu bize öyle bir oyun oynuyorlar ki şöyle diyorlar; “Nedim Şener sen FETÖ’nün siyasi ayağını anlatsana” diyorlar. FETÖ’cüler şimdi en çok kimden nefret ediyorlar? Erdoğan’dan değil mi. Peki, FETÖ’cülerin yöneticileri, gazetecileri hepsi bugün yurtdışındalar. Biz hiç karışmayalım. Biz bazen soruyorum şu siyasi ayağınızı bize anlatsanıza diyorum. Çıkın deyin kardeşim bizim siyasi ayağımız Erdoğan’dır deyin yahu. Birileri bizim bu cevabı vermemizi istiyor ya da birileri CHP ya da Kılıçdaroğlu dememizi istiyor. Ben diyorum ki biz hiç girmeyelim arkadaşlar araya FETÖ’cüler firari, kaçak onlara soralım. Birisi size söylerse bu saçma tartışmaya girerseniz bu tartışma çözümsüz ve büyük bir tartışma ve sonu kavgayla sonuçlanır. Onu yapmanıza gerek yok diyeceksiniz ki hemen tweter hesabı açacaksınız bir sürü sahte hesapları var ve siyasi ayağını soracaksınız. Adamlara bir de cesaret veriyorsun işte en çok nefret ettiğin adam Erdoğan değil mi, hadi onun ismini söyle. Bakın onlar bile o konuya hiç girmezler çünkü öyle bir şey yok. Bu tartışma bizim muhalefetin FETÖ ile mücadele etmemek için taraftarlarını aptal yerine koyduğu bir sorudur. Bu soruyu sorarak çok zeki olduğunu zannediyorsun ama seni aptal yerine koyduklarının hiç farkına varmıyorsun. Bunun siyasi ayağı nerede? Yok, kardeşim yok. Ben sana MİT mahrem yapılanmasına kadar isim isim söyleyeyim. Bülent Bişek diye söylesem bilir misin? MİT mahrem imamı Pensilvanya’dadır. Bak onu biliyorum, onu bilen siyasi ayağını bilmez mi? Ben 15 Temmuz’dan beri böyle bir şey var mı diye bunu tırmalayan bir adamım ki By-lock konusunda Kılıçdaroğlu “4 bakan 80 milletvekili” var dedi. Ben yalvardım yayınla şu listeyi yok, sıfır.
“DÖRT KLİŞEDEN BAŞKA BİLDİKLERİ BİR ŞEY YOK” Hani ekonomiyi tartışırken nasıl; muhalefetin görevi ne biliyor musunuz? Şurada bir Erdoğan nefreti var, bu Erdoğan nefretini körükle geride ne konular var? “Millet aç, tarım bitti saman ithal ediyoruz, FETÖ’nün siyasi ayağı, PKK’nın ayağı, megri megri yapmadınız mı?” Bu dört klişeden başka bildikleri hiçbir şey yok. Çünkü ben tanıyorum adamlar okumuyor. Adam hala diyor ki “darbeyle ilgili kafamda soru işaretleri var” diyor. Ulan öküz sen hangi cevabın peşinden koştun? Hangi iddianameyi okudun? Hangi ifadeyi okudun? Tabi ki sen salak gibi FETÖ’cüler dönüyor dolaşıyor hala bugün bile var diyor ki “darbede köprünün tepesinde keskin nişancılar vardı.” Şeyine girsin keskin nişancı, yoktu. Oradaki bir pırıltıyı FETÖ’cüler keskin nişancı dedi diye hala aynı yalanı söylüyor. Diyor ki “adam sırtından vurulmuş” doğru sırtından vurulmuş. Nasıl vurulmuş? Köprüye arkasını döndüğü zaman arkasından vurmuşlar namussuzlar ondan vurulmuş. Ama o ne diyor? “Darbecilere doğru giderken arkasındaki göstericiler yani direnenler vurdu” diyor. Bak böyle şerefsiz, namussuzlar. Ya sen darbe gecesi ölüyorsun ama bu şerefsizlerin iftirasından, o muhalifim diyen sığırların sorularından kurtulamıyorsun kardeşim. Neredeyse mezardan çıkaracak Erol Hoca sen o kurşunu nasıl yedin diye soracaklar. “SORU SORDUĞUN KİŞİYİ TANI” Bunlar zulüm arkadaşlar. Bu millete darbeye direnenlere, canını verenlere itaat edeceksiniz kardeşim. Yok öyle bu ülke için can verenlere itaat edeceksiniz. Benim kavgam bu kavgadır. Eğer buna AKP’de, MHP’de ihanet ederse onlarla da savaşırım bir tane canım var. Eksik kaldı 15 Temmuz gecesi veremedik, inşallah nasip olur. Ama bu yolda olur. Dolayısıyla bundan sonra soru sorarken birisine birincisi onu tanı, ikincisi daha önce cevapları verilmiş soruları sormayın.”
Muhabir: Politika Gazetesi