Bilim dünyası haftalardır bu keşfi konuşuyor! Güney Afrika’daki MeerKAT radyo teleskobu, Güneş’in yakınından geçen 3I/ATLAS adlı yıldızlararası gök cisminin radyo sinyalleri yaydığını tespit etti.

Ancak bu sinyallerin, sanıldığı gibi bir iletişim frekansı değil; tamamen doğal radyo emisyonu olduğu açıklandı.


Uzaylı Aracı Değil, Doğal Bir Kuyruklu Yıldız

Uzay araştırmacıları, sinyalin 1.665 ve 1.667 megahertz frekanslarında hidroksil (OH) emilim çizgileri taşıdığını bildirdi. Bu moleküller, bir kuyruklu yıldız Güneş’e yaklaştığında yüzeyindeki buzların buharlaşmasıyla ortaya çıkıyor. Yani 3I/ATLAS, tamamen doğal bir kuyruklu yıldız gibi davranıyor.

Bilim insanları, eğer 3I/ATLAS metalik bir uzay aracı olsaydı bu moleküllerin hiçbir şekilde gözlemlenemeyeceğini belirtiyor. Daha önceki başarısız tespit girişimleri “acaba yapay mı?” sorularını gündeme getirmişti. Hatta Harvard Üniversitesi’nden Avi Loeb, bu olasılığı dile getiren ilk isimdi. Ancak yeni veriler sonrası Loeb bile “Artık doğal kökenli bir kuyruklu yıldız olduğu çok açık” dedi.


Yine De Olağanüstü Bir Cisim

Her ne kadar doğal bir gök cismi olduğu doğrulansa da, 3I/ATLAS sıradan bir kuyruklu yıldız değil. Bu gök cismi, Güneş Sistemi’nden gelen üçüncü yıldızlararası ziyaretçi olmasının yanı sıra, yüksek oranda karbondioksit içeriğiyle dikkat çekiyor. Araştırmacılar, bu cismin Güneş Sistemi’nden bile daha yaşlı olabileceğini söylüyor.

Üstelik 3I/ATLAS’ın yüzeyinden yansıyan ışığın “aşırı negatif polarizasyon” göstermesi, onun şimdiye kadar gözlemlenmiş hiçbir kuyruklu yıldıza benzemediğini ortaya koyuyor.


Yeni Görüntüler: “Ben Buralardan Değilim!”

İspanya’daki PixelSkies Gözlemevi’nden amatör astronom Frank Niebling, 3I/ATLAS’ın en yeni görüntüsünü yakaladı. NASA’nın Şili’deki ATLAS teleskobu tarafından keşfedilen bu kozmik ziyaretçi, Güneş’e en yakın geçtiği 29 Ekim’de olağanüstü bir iyon kuyruğu parlaması sergiledi.

Fotoğraflarda 3I/ATLAS, Güneş rüzgarlarıyla savrulmuş mavi-beyaz bir ışık tüneli gibi görünüyor. Bilim insanları, cismin beklenmedik hızlanması ve renk değişimlerinin arkasında karmaşık kimyasal tepkimeler olabileceğini belirtiyor.

Harvard’dan Avi Loeb, hâlâ küçük bir olasılığa işaret ediyor: “Eğer doğal değilse, bu bir yıldızlararası sonda olabilir. Ancak elimizdeki veriler şimdilik doğallıktan yana.”

Muhabir: Haber Merkezi