Marmara Denizi’nde yürütülen koruma çalışmaları kapsamında PİNA-İZ projesiyle bebek pina sayısı 10’a yükseldi. Saatte 6 litre deniz suyunu filtreleyebilen bu dev kabuklular, hem denizin doğal arıtma sistemi hem de Marmara ekosisteminin umut ışığı olarak görülüyor.
Dünyanın En Büyük Kabuklularından
Akdeniz’e özgü, boyu 120 santimetreye ulaşabilen ve 50 yıl yaşayabilen pina midyesi, dünyanın en büyük iki kabuklu canlısından biri olarak biliniyor. Ancak 2016-2019 yılları arasında tek hücreli bir parazitin hızla yayılması sonucu Çanakkale Boğazı’ndan Cebelitarık’a kadar uzanan pina popülasyonları neredeyse tamamen yok oldu.
Bugün sağlıklı pina popülasyonu yalnızca Marmara Denizi’nde bulunuyor. Bu canlılar, her biri saatte ortalama 6 litre deniz suyunu filtreleyerek su kalitesini artırıyor ve ekosistem dengesine katkı sağlıyor.
PİNA-İZ Projesi: Bilim ve Umudun Birleştiği Nokta
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen PİNA-İZ projesi, pinaların büyüme, sağlık ve popülasyon durumlarını izlemeyi amaçlıyor.
Erdek Körfezi’nde 200 metrekarelik bir alanda 330 pina markalandı. Her ay yapılan dalışlarda pinaların büyüme oranı, yeni birey katılımı ve ölüm oranları takip ediliyor. Ağustos ayı ölçümlerinde bebek pina sayısının 4’ten 10’a yükseldiği belirlendi.
AA Ekibi Su Altında Tarihi Anlara Tanıklık Etti
Anadolu Ajansı (AA) ekibi, su altı çalışmalarına katılarak gelişmeleri su altından canlı anonsla duyurdu. Dalış sırasında, pinaların habitatında ilk kez 2022’de görülen “maviş denizanası” (Cotylorhiza Tuberculata) da görüntülendi.
Renkli ve zehirsiz olan bu tür, genellikle şemsiyesi altında dolaşan yavru balıklarla dikkat çekiyor.
“Marmara’nın Umudu Pina, Pinanın Umudu Marmara”
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, pinaların yalnızca bir deniz canlısı olmadığını, aynı zamanda Marmara ekosisteminin can damarlarından biri olduğunu belirtti:
“Denizi kirlettiğimiz için pina hayati önem kazandı. Bizim temizlemeden denize verdiğimiz suları onlar filtre ediyor. Pinalar denizin doğal arıtma sistemi. Marmara’nın en önemli yardımcısı pina, ama pinanın da sığınabileceği tek yer Marmara.
‘Marmara’nın umudu pina, pinanın umudu Marmara.’ Bu ikisini birlikte korumamız gerekiyor.”
Bilimsel Takip: Sekiz Noktada Sürekli İzleme
Marmara Denizi’nin çevresindeki 8 istasyonda pinaların ölüm, büyüme ve sağlık durumu dört mevsim boyunca izleniyor.
Erdek Körfezi’ndeki İlhanköy mevkiinde yapılan özel çalışmalarda, pinaların yoğunlaştığı alanlar coğrafi bilgi sistemi tabanlı haritalara dönüştürüldü.
Prof. Sarı, hastalıkların Marmara’ya ulaşıp ulaşmadığını ve acil eylem planlarının oluşturulması gerektiğini vurguladı:
“Hastalık başlarsa bütün Marmara’yı koruyamayabiliriz ama belirli bölgelerde önlem alarak türü yaşatma şansımız olabilir.”
“Bebek Pinalar Marmara’ya Umut Oldu”
Son dalışlarda tespit edilen 10 bebek pina, bilim insanlarını sevindirdi.
Prof. Sarı, “En küçük pina iki tırnak büyüklüğünde. Onun hayata tutunmuş olması, Marmara’nın direncini gösteriyor. Bu küçük pinacıklar büyüyüp Marmara’ya nefes olacak” dedi.
Ekosistemin Sessiz Kahramanları
Müsilaj, kirlilik ve kıyı tahribatı nedeniyle zor günler yaşayan Marmara Denizi’nde pinalar, ekosistemin sessiz kahramanları olarak yeniden önem kazandı.
Prof. Sarı, “Toplum olarak pinaları tanımıyoruz, önemsemiyoruz. Oysa onlar yüzlerce canlı için yaşam alanı. Marmara’nın geleceğini korumak istiyorsak pinaları da korumalıyız.” diyerek çağrıda bulundu.