Prof. Dr. Ercan Balıkesir’de 7.2 büyüklüğünde deprem olabilir

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hilmi DUYAR / POLİTİKA / 33’üncü Burhaniye Ören Turizm Kültür ve Sanat Festivali kapsamında düzenlenen, “Marmara Depreminin 24. Yılında Deprem Gerçeği” konulu söyleşiye katılan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Balıkesir’in depremselliği ile ilgili bilgiler verdi. Balıkesir il merkezi ve 20 ilçedeki kırıklarda meydana gelecek depremlerin büyüklüğünü tek tek saydı. Balıkesir’de 7.2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelebileceğini bir kez daha hatırlattı. Edremit Körfezi ve Erdek’te geçmişte, büyüklüğü 7’nin üzerinde depremler olduğunu açıkladı. Yeraltı suları hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Ercan, tedbir alınmazsa, 150-200 metre kadar derine inen yeraltı sularının yerini deniz suyunun dolduracağını ve buradan geriye dönüşün olmayacağını kaydetti. Ercan Gelibolu Yarımadası’nın Depremlerle kopacağını, Sakarya’dan Altınoluk’a uzanan yeni bir boğaz oluşacağını söyledi.

 

 

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Burhaniye Ören Meydanındaki söyleşisine Türkçe dersi vererek başladı. Sunucunun kendisine bilim adamı demesini istemeyen Ercan, mesleklerin çi, ci, cu, gibi eklerle bittiğini belirterek, “Ben Bilimciyim bilim adamı değil. Feministlerde bilim adamı yerine bilim insanı diyor. Doğrusu bilimcidir. Atatürkçüler, Türkçeyi kalkan yapıp direnmemiz gerekiyor. Daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Çünkü Atatürk diyor ki ‘Türkçe ulusun yapışkanıdır. Türkçe giderse ulus biter’ diyor. Bu kadar net.” Diye konuştu Ercan, Burhaniye ve körfez bölgesinde yaz ve kış nüfusunun değişkenliğine dikkat çekerek başladığı konuşmasında, “Deprem yerde biriken gerginliğin yer kabuğunu kırarak boşalması olayıdır. Boşaldığı yere biz depremin odağı deriz. Depremin boşalırken yeri yardığı yere kırık deriz. İçimizdeki Fransızlar ona fay diyorlar. Türkçesi kırıktır. Fay, Gürcüce bir kelimedir Türkçesi kırık. Depremler için herkes kırığın nereden geçtiğine kafa yoruyor. Aslında kırık yıkmıyor. Kırık biçer geçer. Yıkan sarsıntıdır. Depremin odağından çıkan sarsıntının da belli bir sıklığı olur. Yapınızın altından geçer o sarsıntı. Sizin evinizin altında kırık olmasa da sarsıntı evinizin altından geçer. Burada oluşabilecek bir depremin sarsıntısı Brezilya’ya, Japonya’ya kadar gider ve orada algılanır. Bu sarsıntının geldiği yerde sizin konutunuz sarsıntının geldiği yöne göre dik mi duruyor, yoksa koşut mu duruyor? Eğer sarsıntının yönüne dik duruyorsa, o yapının yıkılma olasılığı çok yüksektir. Burada deprem üretecek kırık, Edremit kırığıdır. Bunun doğrultusu doğu batıdır. O zaman oturduğunuz konut, kuzey güney doğrultusunda değil, doğu batı doğrultusunda olmalıdır. Dolayısıyla en çok etkilenme kuzey güney doğrultulu ekseni olan evlerde olacak. Yapının üstünde bulunduğu yerin, toprağının ıslaklığına, derinliğine, ana kayanın derinliğine bağlı olarak değişir” diyerek, konutların şimdiden bir jeofizik mühendisince incelenmesi gerektiğini açıkladı

 

 

“Her 5 kat için yerin altında 1 bodrum katı olması gerekir”

Övgün Ahmet Ercan 1970 yılından beri depremleri ve etkilerini incelediğini, Anadolu’da depremlerin yıktığı yapıların % 90’ının çalkalanmaya gelmesi sonucunda yıkıldığını, % 70’inde kolonla kiriş bağlantılarının iyi olmadığını gördüğünü belirterek, her beş kat için yerin altında bir bodrum olması gerektiğini kaydetti. Ercan, “Diyelim ki 10 katlı yapıda oturuyorsunuz, 2 tane yerin altında bodrumu olacak. Yapınıza ıslaklık gelmeyecek. Hemen yapınızın en alt katına girin. Eğer orada boya atmaları ya da sıva akmaları varsa o yapıda kemik erimesi başlamış, donatılarda paslanma başlamış demektir. Türkiye’deki yapıların % 65’inde donatı paslanması var. Eklem yerlerindeki kirişler, dikmelerle kirişler arasındaki kemik erimemiş olacak. Türkiye’de her 10 kadından 6 kadında kemik erimesi vardır. Bizim yapılarımız da öyle. Her 10 yapıdan 6,5’inde donatı paslanması var. Dolayısıyla binanıza kendiniz bakabilirsiniz. Hemen girin bodrum katına, sıva dökülmesi var mı yok mu? Göremezseniz çekiçle kırıp görebilirsiniz. Normalde yapı jeofizikçilerle ölçülüyor. Ne kadar zaman alır? 5 dakika. Hepsi o kadar. Gelelim burada deprem olur mu? 1944 yılında Edremit’te 6,8 büyüklüğünde deprem oldu. O zaman Ören diye bir yer yoktu, buradaki yazlıklar yoktu, İskele semtinde yazlık yoktu. Buraları hep tarım arazisiydi ve buradaki yapılar, o depremleri görmedi. 1975 yılında Edremit Körfezi’nde olan 6,7 büyüklüğünde bir deprem var. 6,7 büyüklüğündeki depremi 1975 yılına kadar yapılmış yazlıklar gördüler, depremi sınadılar. O yazlıklar çalkalanmaya, rezonansa gelseydi o zaman Ören’de Burhaniye’de ölümler rapor edilecekti. Böyle bir rapor yok. Burhaniye ve yakın çevresinde olabilecek en büyük deprem 7,2 büyüklüğündedir. Ben şunu hatırlatmak isterim. Bütün yapı statiği ölçümlerinde, en büyük sakınca depremi olarak 7,5 büyüklüğünün baz alınması gerekir. Bu bölgeyi gezdiğimde genellikle yazlık alanlar 2-2,5 katlı, en çok dört katlı. Burhaniye merkezde yapı yükseklikleri artıyor. Buraları genellikle sulak tarım alanları ve yapılaşma oranı yaklaşık % 61. Ayvalık’ta % 49, Buralarda titreşim ölçüleri alınırsa nereleri sakıncalı, nereleri sakıncasız onlar ortaya çıkabilir. Ama benim kanım şu ki yazlıkların bulunduğu yerde pek sakınca görmüyorum. Yapılar çok sağlam olmasa da çalkalanmaya gelmeyeceği izlenimi altındayım” dedi.

 

 

“Balıkesir hem Ege hem Marmara Bölgesinde olacak depremlerden etkilenecek”

Prof. Dr. Ercan, Balıkesir’in hem Ege Bölgesinde, hem Marmara Bölgesinde topraklarının bulunduğunu, her 2 bölgenin de 1’inci derece deprem kuşağında yer aldığını hatırlatarak her 2 bölgede meydana gelecek depremlerin Balıkesir’i etkileyeceğini söyledi. Ercan, “Balıkesir öyle bir yerde ki, bir tarafta Marmara Adası, bir tarafta Bandırma, Erdek, bir tarafta Yenice, Gönen, bir tarafta Ege Denizi, iki denize açık olan il. Her iki bölgede olacak depremlerden etkilenecek. Burada en çok deprem beklenen yer Edremit Kırığı. Kaz Dağları’nın olduğu yerde sanki bir cetvelle çizilmiş gibi Edremit’ten Baba Burnu’na kadar. İşte orası ana kırıktır ve 7.2 büyüklüğüne kadar deprem yapar. Yenice Gönen kırığı 1953 yılında 7,4, büyüklüğünde bir deprem yapmıştır. Yenice-Gönen’in Burhaniye uzaklığı sadece 76 kilometre. Dolayısıyla yüz kilometre içinde olabilecek her depremden Burhaniye etkilenir. Bugüne kadar Burhaniye’de ya da Ören’de bir deprem kaygımız yok. Ama bu çevredeki depremlerden etkilenmeyeceği anlamına gelmez.

 

 

Tarihte Balıkesir ve ilçelerinde olan tüm depremler

Ercan Balıkesir ve ilçelerinde, hangi tarihlerde, hangi büyüklükte depremler olduğunu şöyle  belirtti: “Erdek’te milattan sonra 117 yılında 5,7 büyüklüğünde, 464 yılında 5,7 büyüklüğünde, Daha sonra 7 büyüklüğünde deprem olmuş. 543’te de bir deprem yaşamış 1872 yılında 5.2,  olmuş. 1935’te 6,4 ve 6,7 Erdek’teki deprem büyüklüğü ortalama 7’dir. Bandırma’da 155’te 6 büyüklüğünde, 170 yılında 7 büyüklüğünde, 1884’te 5,7 büyüklüğünde, 2004 yılında 5 büyüklüğünde bir deprem oldu. Aksakal birinci derece deprem bölgesi ama daha hiç deprem görmemiş, Edincik birinci derece deprem bölgesi hiç deprem görmemiş. Yenice birinci derece deprem bölgesi, 1953 yılında 7,4 büyüklüğünde depremi görmüş. Balıkesir merkezi 1876’da 6,4 büyüklüğünde, Balıkesir ayni zamanda 7 büyüklüğünde deprem yaşamış. Balıkesir için en çok büyüklük 6,4 olur. Balıkesir merkezde, 6,4 büyüklüğünde deprem olsa hiçbir yıkım olmaz Kaldı ki biz buna eşik değer diyoruz. Aşağı yukarı iki gündür Burhaniye’de Ören’deki yerleri incelediğim zaman buralar ve buradaki yapıların da eşiklerinin 6,4 olduğunu görüyorum. 6,4 büyüklüğüne kadar hiçbir depremin Burhaniye ya da Ören’de yıkıcı olacağını beklemiyorum. Balıkesir Ertuğrul,  Konakpınar, Şamlı, Kavacık, Kireç, Marmara Adası birinci derece deprem bölgesi. Marmara Adası 1953 yılında 7 büyüklüğünde bir deprem üretmiş. Sarıköy, Tütüncü, Manyas birinci derece deprem bölgesi. Manyas’ta, 1964, 2003’te 2006’da 5,2 büyüklüğünde depremler olmuş. Edremit Körfezi, Ayvalık, Altınova, Bigadiç, Kepsut, Sındırgı birinci derece deprem bölgesi ve Sındırgı’nın 6,1 büyüklüğünde depremi var. Düvertepe, Gölcük, Savaştepe birinci derece Savaştepe’de de 5,4 büyüklüğünde deprem olmuş. Sarıbeyler, Balya, Danişment, Ilıca, Burhaniye, Gömeç, Gökçeyazı, Kayapa, Korucu, Susurluk, Ömerköy birinci derece deprem bölgeleridir. Bir yerde sıcak sular varsa ve jeotermal çıkıyorsa bu yer deprem bölgesidir. Orada daha önce büyük bir deprem olmuş anlamına gelir.” İfadelerini kullandı.

 

 

 

“Gelibolu kopacak, Sakarya’dan Altınoluk’a yeni bir boğaz açılacak”

Prof Dr. Övgün Ahmet Ercan, ilginç bir söylemde bulundu. Gelecekte, Sakarya’dan Altınoluk’a kadar yeni bir boğaz açılacağını, Gelibolu’nun kopacağını anlattı. Ercan, “Bu bölge çok kırıklı bir bölgedir. Kuzey Anadolu kırığının güney kolunun Egeye açıldığı bir yer. Kabuk sürekli olarak biçimini değiştiriyor. Şu anda İstanbul Boğazı’ndan, Marmara’ya, Çanakkale’ye açılan bir boğaz var. Yeni bir boğaz daha açılıyor. Bu yeni boğaz da Karasu’nun bulunduğu yerden, Sakarya’nın bulunduğu kesimden Pamukova, Pamukova’dan Bursa, Manyas Gölü, Uluabat oradan Altınoluk’a doğru yeni bir boğaz açılıyor. Bu yeni boğaz depremlerle oluyor. Dolayısıyla bu yeni boğazı deprem yaparak açacaktır. İleride Marmara kapanacaktır. Gelibolu kopacak. Bir yarımadadan adaya doğru dönüşecektir. ve burası yeni Marmara Denizi ve yeni boğaz olacak Altınoluk’un olduğu yer. Bu arada sunucu devreye girerek Ahmet Ercan’ın sözünü kesti Sunucu, “Bölge ile ilgili genel bir hat çizdi hocamız. Burhaniye, Ören hazır buradayız. O alanla ilgili bir hat çizdiniz” deyince Ercan,  “Burada söylenecek çok söz var. Burada nüfus yoğunluğu gittikçe artıyor. Aşağı yukarı kışlık nüfusu, 65 bin ile 100 bin diyenler var. Yazlık nüfusu 400 bin oluyor ve su sorunu başlayacak” diyerek Edremit körfezinin gelecekte tedbir alınmazsa büyük bir su sıkıntısı yaşayacağını açıkladı.

 

 

Ercan’dan Körfez için tatlı su uyarısı

Eski dönemlerde Burhaniye ve Ören’in deniz yatağı, tepelerin bulunduğu yerlerin yarımada ya da ada olduğunu hatırlatan Ercan, “Burhaniye ve Edremit’in bulunduğu yerler hep deniz yatağıydı. Burada sulak araziler, tarım alanları var. Eskiden 6 metrede derinlikte çıkan yeraltı suları şu anda 150-200 metreye kadar inmiş durumda. İneği çok sağarsanız, vereceğinden daha çok süt alırsanız ineği öldürürsünüz. Burada da nüfus arttıkça, içimlik suya olan ihtiyaç artması nedeniyle sürekli olarak delgiler yapılıyor. Bu delgilerle yerden fazla su sağıldığı için bu kesimlerde deniz suyu karaya doğru ilerlemeye başlamış. Eğer tatlı sular bir defa tuzlanırsa bunu tekrar tatlı suya çevirmek zor. Burada nüfusu sabitlemek gerekiyor. İkincisi burada o kadar fazla kırık var ki, bu kırıklar soğuk su getiriyor. Kimisini Madra Dağı’ndan kimisini de Kaz Dağı’ndan getiriyor. Eğer bunların yeri jeofizik elektrolar çekilerek belirlenirse,  oralarda yeni sondajlar yapılır, kalıcı olarak tatlı sular elde edilebilir. Ayrı bir proje olarak belediye bunu düşünebilir” dedi.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Prof. Dr. Ercan Balıkesir’de 7.2 büyüklüğünde deprem olabilir
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!