YILMAZ SİMAV
Müze konusunda ilimiz “müze fakiri” diyebileceğimiz bir sıfata uygun düşmektedir. Bunun yanında mevcut müzelerimizin işlevselliği de tartışılmaktadır. Bir müzeye rağbetin artırılması, ziyaretçilerinin çoğaltılması, müzecilik mesleğinin uğraşı alanına girmektedir.
DEVRİM ERBİL ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ
Sözü Devrim Erbil Müzesine getireceğim. Belediye Başkan Yardımcısı olduğum sırada, vaktiyle kurucu iradenin oluşmasında, kuruluşunda üst düzeyde etken olduğum bu müzenin yaşaması, yaşatılması, yaşattırılırken de işlevselliğinin oluşup verimli bir şekilde devam etmesi en büyük arzum olmuştur, öteden beri. Doğaldır ki; kent halkının, Balıkesir sevdalılarının istekleri de bu yöndedir. Sanatseverlerin üzerine titrediği, aktif olmasını dört gözle beklediği bu müzemiz, ne yazık ki durağanlıktan kurtulamamaktadır. Müze sorumlularının tüm olumlu gayret ve çabalarına rağmen. Bu vesileyle ile Kültür, Sanat ve Müzeler Şube Müdürlüğü’ne atanan Sayın Faruk Öncü’yü kutluyorum.
İSMİN AÇILIMI
Bir Çağdaş Sanatlar Müzesi açılmıştır. Yani çağdaş sanat eserleri bir araya getirilmiş de DevRim Erbil adı mı verilmiştir? Yoksa, Devrim Erbil’in Balıkesir Belediyesine bağışladığı eserlerini bir araya getiren bir sergi-müze mi açılmıştır? Soru ve cevap önemli değildir. Yeter ki işlevsellik olsun.
DEVRİM ERBİL MÜZESİ
Müze, ilk olarak Vali Utku Acun’un himayesinde 24 Mayıs 2002 tarihinde Özel İdare Binası’nda açılmıştır. Daha sonra eski ESOİ Elektrik, Su ve Otobüs İşletmesinden kalan binada yazımın üst taraflarında belirttiğim üzere ve Belediye Başkanı Ziya Tan döneminde, Şubat 2004’de sokak çocuklarını koruna adına tahsis edilmek üzere iken, bu husus önlenerek, Devrim Erbil Çağdaş Sanatlar Müzesi adıyla açılmıştır. [Belediye Başkanı Sayın Ziya Tan, ben ve Mete Başgu olarak çalışmalarımız söz konusudur.] Prof. Devrim Erbil başta olmak üzere pek çok çağdaş Türk sanatçısının Balıkesir Belediyesine bağışlamış oldukları resimleri (tabloları) burada yer almaktadır. Ayrıca belediye portföyünde bulunan kimi eserler de sergilenmektedir. Nedim Günsür’ün “panayır yeri çadır ip cambazı” isimli yapıtı gibi. Katılımcı eserler yüz altmışı aşan bir sayıdadır. Bazı isimleri yazalım: Adnan Turani, Sırrı Özbay, Mete Başgu, Burhan Doğançay, Dilşan Balkancı, Hatice Bengisu, Arda Onursan, Mehmet Özer, Mustafa Aslıer, Sadık Altınok, Bahri Genç, Özdemir Yemenicioğlu.
DEVRİM ERBİL’İN HOCASI SIRRI ÖZBAY
Balıkesir Lisesi’nin ünlü resim öğretmeni Sırrı Özbay, 1898’de Dobrik’te doğdu. Lise öğreniminden sonra Orta Avrupa ve Berlin’i gezmiş, o çağdaki modern eserleri görme fırsatını yakalamıştır. Ailesi ile birlikte Türkiye’ye göç eden Özbay, İstanbul’da Sanayii Nefise’ye girmiştir. Mezuniyet sonrası öğretmen olarak Balıkesir’e atanmıştır. 1935 ve 1941 yıllarında İstanbul’da sergiler açmıştır. Eskişehir, Ankara ve Balıkesir’de toplam 11 sergi açmıştır. Yeni Adam Dergisi, İstanbul’daki 1941 tarihli sergiden söz ederken, Özbay’ın Galatasaray Akademisi’nin yetiştirdiği çok güçlü ressamlardan olduğunu, kendisinin –o zamanın en son akımı olan- fütürizmin tam bir temsilcisi olduğunu, Yeni Adam Dergisi’nde çalışmış değerli yardımlarda bulunduğunu; bu arada İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun yayınlarında resimler yaptığını açıklamıştır.
SIRRI ÖZBAY’IN ESERLERİ
İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun “Kütük” isimli oyunu için illüstrasyon yapmıştır. Bunları on bir kadar resimle bir kitapta görmekteyiz. Yeni Haber Gazetesi’nin Esen Balıbek’in yayıncılığını üstlendiği, editörlüğünü Prof. Dr. Mustafa Durak’ın yaptığı, Balıkesir 2015 baskılı “Yar Bellemiştim Kentini” –Sırrı Özbay- isimli kitaptır bu. Ayrıca dört adet portre, beş adet “toplumsal görüntü”, dört adet manzara yer almaktadır. “İşlik ?”, Erdek Manzarası, Erdek’te grub, İstanbul Manzarası, diğer bir İstanbul manzarası, bir de ünlü koşucular tablosu ile Çoban ve Sığır Sürüsü (?) isimli iki tabloya rastlamaktayız, anılan kitapta. “Büyük Usta” demeden edemiyor insan, Sırrı Özbay için. Kitabı gerçekleştirenleri kutluyorum, emeği geçenlere teşekkürler.
Gönül isterdi ki DEVRİM ERBİL DE YAZSAYDI birkaç satır, hocası için.
SIRRI ÖZBAY SANAT ODASI
Evet, Sırrı Özbay, Devrim Erbil’e değer kattığı gibi Devrim Erbil’de Sırrı Özbay’a değer katar. Aralarındaki öğretmen-öğrenci ilişkisi sebebiyle. Gerçi Devrim Erbil, dünya sanatçısı, devlet sanatçısı olmuştur. Hocasını geçmiştir. Ama hocası eli öpülesi bir üstaddır.
Eski ESOİ binası bugün Kent Arşivi ve Devrim Erbil Müzesi tarafından bölüşülmüştür. Ancak, Merdiven Başında tahsis dışı kalan ve kullanılamayan bir oda mevcuttur. İşte bu odanın; HOCALARIN HOCASI Sırrı Özbay’a tahsisini, sanat odası, Özbay Onur Köşesi olarak düzenlenmesini, binanın cazibesini, işlevselliğini artıracaktır. Balıkesir Lisesi öğretmen ve öğrencileri, Lise Vakfı ve Derneği camiası bu işin peşinde ve arkasında olacaktır.
Sayın Prof. Devrim Erbil daha ileri bir adım atarak, hocasını, kendi yanına da alabilir tabii. Sanatseverlerin beklentisi budur öteden beri. Ben dile getiriyorum.
