Ahilik Haftası

Ahilik denilince akla dayanışma, dürüstlük, üretim ve paylaşım gelir. Anadolu’nun yüzyıllardır süregelen bu kültürü, esnafı ayakta tutmuş, toplumsal düzenin en sağlam harcı olmuştur. “Esnaf olmadan eşraf olmaz” sözü de bişte bu nedenle hâlâ geçerliliğini koruyor.

Ama Balıkesir’de son yıllarda esnafın yaşadığı tablo biraz farklı. Belediyecilik anlayışı, esnafın yanında olmak yerine zaman zaman onurla rekabete giriyor. Onon Kafeler, belediye işletmeleri, emekli evleri, çeşitli sosyal tesisler... Hâttâ belediyenin kendi mülkünde kiracı olan esnafı çıkarıp mekanı kendi işletmesine dönüştürme hevesi bile duyuluyor. Bu noktada sormak lazım: Ahilik kültürünün özüne yakışan bu mu?


Belediyecilik Nerede Bitmeli?
Belediye, kentin düzenini sağlamak için vardır. Yol, ulaşım, temizlik, güvenlik, aydınlatma… Asli görevler bunlardır. Ama son dönemde belediyelerin ticari boyutta fazlaca girdiği görülüyor. Birçok ilde ve ilçede belediyeler devreye sokuluyor. Peki o bölgede yıllardır aynı işi yapıp ayakta kalmaya çalışan esnaf ne olacak? Onun müşterisi kim tarafından korunacak?


Ahilik Haftasında Çelişki

Tam da Ahilik Haftası’nda bu konu ister istemez daha çok göze batıyor. Bir yandan belediyeler meydanlarda “esnafın yanındayız” diyor, öte yandan aynı esnafın önünü kesen uygulamalarla gündeme geliyor. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın “esnafımızın işini kolaylaştıracak kararlar alıyoruz” açıklaması önemliydi. Yakın Kart desteğinde yalnızca yerel esnafla iş birliği yapılması da değerli bir adım. Ancak sahadaki bazı uygulamalar bu söylemle örtüşmeyen örnekler sunuyor.

Zaten esnafın yükü ağır.. Kira, vergi, SGK, işçi maliyetleri derken ayakta kalmakta zorlanıyorlar. Bir de belediye gibi güçlü bir kurumla doğrudan rekabet etmek zorunda kalmaları... İşin vicdani boyutunu sorgulatıyor.


Ahilik geleneğinde “komşu siftah etmeden ikinci müşteriyi almak” ayıp sayılırken, belediyelerin doğnrudan rakip olması hangi akla sığar?

Balıkesir’de Ahilik Haftası kutlanırken, şu sorunun altını çizmek gerekiyor:

Belediyeler gerçekten esnafın dostu mu, yoksa rakibi mi?

Kent lokantaları ya da öğrenci lokantaları, sosyal fayda üreten işler, eyvallah.. Ama esnafın yaptığı işi bire bir koplayalan uygulamalar ahiliğe de, vicdana da yakışmıyor.

Belediyecilik esnafı ayakta tutmak için vardır, onun tezgahını devralmak için değil...

Muhabir: ULAŞ SÜRMELİOĞLU