İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin 5. gününde 6’lı masanın temsilcileri bir araya geldi. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde yapılan ‘Millet İttifakı Genel Başkanlar Buluşması’nda CHP Genel Başkanı ve 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde bir araya geldi. Buluşmada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yer alamaması ise dikkat çekti. İYİ Parti’yi, genel başkan yardımcısı Ümit Özlale temsil etti.


“Bu tuzaktan çıkış mümkün” DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da konuşmasına bazı grafikleri katılımcılarla paylaşarak başladı. Babacan, “34 yıllık 2-3 haneli dönemden sonra enflasyon 2012-2013’te tek haneye iniyor, son yıllarda tekrar alıyor başını gidiyor. Kişi başı milli gelir de 2012-2013’te zirveye ulaşıyor, son yıllarda düşüşe giriyor. Şeffaflık endeksinde Türkiye kötü bir noktadan başlıyor, 2012-2013’te zirveye ulaşıp aşağı düşüyor. Ekonomi için olmazsa olmaz iki kavram, hukuk ve eğitim. Türkiye’nin zirvede olduğu yıllarda bundan bahsediyorduk. Bir önceki iktisat kongresinde İzmir’de ‘Eğitim ve hukukta gerekenleri yapmazsak Türkiye orta gelir tuzağına düşer demiştim’ ve düştük. Bu tuzaktan çıkış mümkün. Endişeye mahal yok. Doğruları yaptığımız sürece Türkiye yüksek gelirli ülkeler sıralamasına girer. Ne kadar çok demokrasi o kadar ekonomi. Ne kadar adalet o kadar ekonomi. Ne kadar liyakat o kadar ekonomi. Ne kadar eğitim o kadar ekonomi” sözlerine yer verdi. “Her alanda hazırız” 6 parti olarak cumhuriyet tarihinde yapılmamış iş başardıklarını kaydeden Babacan, “Ortak politikalar mutabakat metnimizi hazırladık. 6 birbirinden çok farklı parti, parlamenter sistem için buluştu. 84 maddelik anayasa değişikliği paketi hazırladık. Arkasından 6 imza ile 2 bin 300 maddelik eylem planının her kelimesinde mutabık kaldık. Yüzde 60’ını 5 yılda gerçekleştirsek Türkiye uçar. Burada hazine var. Her alanda hazırız. Hiçbir siyasi partinin olmadığı kadar bu ülkeyi yönetmeye hazırız. Çok önemli bir eşikteyiz. Bütün bu çalışmalarda en önemli püf noktası ise özgürlükler. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve bunu yapmak o kadar hızlı olacak ki. Endişeye mahal yok. Tüm krizleri en hızlı çözecek takım burada. Hazırız. Gençlerin kaçmak değil yaşamak istediği bir Türkiye’yi başaracağız. 14 Mayıs’ta kazanacağımız zafer, demokrasi mücadelesi verenler için umut olacak. Bürokratlara ders kitabı olacak. Yaptıklarımızla demokrasi tarihi yazıyoruz. Kitaplarda okutulacak bir başarıyı inşa ediyoruz” dedi.

En büyük toplumsal barış projesi” Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da şunları söyledi: “Bugün için 'Türkiye’nin her kanadı, her görüşü, her siyasi akımı bir masada toplandı, hakimiyeti milli için hakimiyeti iktisadi kararı aldılar' demeliler. Biz nesillerin önünü açmak için 6 lider bir araya geldik. 6’lı masa modernleşme tarihimizin, meclis tarihimizin, cumhuriyet tarihimizin, demokrasi tarihimizin en büyük toplumsal barış projesidir. Toplumu kutuplaştıranlara karşı buluşturanlar, tekleştirmeye karşı birleştirmeyen çalışan bir heyetiz." Mal beyanı çağrısı Davutoğlu ayrıca mal beyanı çağrısında bulunacak şöyle devam etti: "Buradan çağrıda bulunuyorum; ekonomiyi temizlemek istiyorsak yaşayan tüm cumhurbaşkanları, başta ben olmak üzere başbakanlar, bakanlar mal varlığı beyanında bulunmalıdırlar. Görev yaptıkları sürece kendi gelirleriyle sahip oldukları mal arasında izah edilmeyecek artış varsa artış Hazine’ye intikal ettirilmeli, şehit yakınlarına, gazilere, engellilere, ihtiyaç sahiplerine aktarılmalı. Ben hesap vermeye hazırım. Hiç merak etmeyin, siyasi ahlak kanunu mutlaka çıkacak. Kimse siyasi pozisyon sayesinde mal mülkünü asla artıramayacak.”

“O dönemdeki hayal, ufuk bugün maalesef yok” Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Birinci iktisat kongresinin maddelerini mutlaka bulun ve okuyun. 9 madde öne çıkmış ve ayrıca 12 başlık var. O kongreden sonra Türkiye’de ciddi bir hamle başlatılmış. Osmanlı’nın son dönemlerinde bir takım iktisadi faaliyetler başladı ama bunlar ülkemizi ayağa kaldıracak seviyeye gelmedi. Neyimiz varsa dışarıdan getiriyorduk. Kongreden sonra bir hamle başlatıldı. İkinci iktisat kongresinden sonra da bunlar şekillenmeye başladı. İşin en garibi, şahsi kanaatime göre Türkiye’de yapılması gereken en önemli işlerden biri uçak fabrikasıdır. O dönem uçak imalatına hemen başlanmıştır. Biz ise şimdi havanda su dövüyoruz. 'O kadar uçmayın deniyor'. Ne uçması? Millet aya, Mars’a gidiyor. Ben Vecihi Hürkuş’u unutamam. Böyle bir vesileyi kendine dert etmiş. O dönemdeki hayal, ufuk bugün maalesef yok. Kardeşlerimiz, genel başkanlarımız güzel ufuklar çizdi ama bugüne dek bu noktada bir şey yapamamışız. Çekişmelerle uğraşmışız. Problemleri çözecek adımlar atamamışız” diye konuştu. Adalet vurgusu Ülkenin ayağa kalkması için iktisaden kalkınma olmasının şart olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, şöyle konuştu: “Problemleri çözmek için nereden başlayacağız dersek herkesin ittifak ettiği konu adalet. Bir ülkede adalet olmadan hiçbir şey yapamazsınız. Biz ayrıca ahlaki ve manevi değerler ihya edilmeden huzur olmaz diyoruz. Bunun başında adaletin tesisi gelir. Devlet, adalet üzerine inşa edilir. Ondan sonra dürüstlük gelir. İşi ehline vermezseniz o iş istenildiği gibi inşa edilemez. Yandaşınıza pas geçerseniz burada adaletle dürüstlük yoktur. Şu an ne adalete güven kaldı ne dürüstlük var ne liyakata önem veriliyor. Allah nasip eder de 15 Mayıs’ta yeni dönem başladığında ele alınacak ilk hususlar bunlar. Adalet tesisi, güven ortamının oluşması, liyakate önem verilmesi, yandaşlara peşkeş çekilmemesi.” "Büyük bir farkla bu seçimin alınacağına inanıyorum" CHP ve MSP koalisyonu dönemini hatırlatan Karamollaoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “O koalisyon döneminde Kıbrıs zaferi kazanıldı. Farklı görüşmeler, çalışmalar oldu ve 50 yıl geçti. Yeniden bu meseleleri ele almayı ve farklı görüşlere sahip olan partilerin bir araya gelerek Türkiye’nin problemlerini çözmek üzere yola koyulmamız gerektiğini kabullendik. Cumhurbaşkanlığı sisteminin değişmesini önemsiyoruz. Cumhuriyet tarihinde yapılmamış bir adımı attık. Daha koalisyon oluşmadan koalisyon protokolünü imzalayıp hayata geçirdik. Bugünkü şartlar bunu gerektiriyor. Büyük bir farkla bu seçimin alınacağına inanıyorum. 6 siyasi parti bir araya geldi ve mutabakat sağladı. Bunun ne kadar önemli olduğunu her birimiz yaşayacak göreceğiz."

“100 yıllık bir muhasebeyi yapmak mecburiyetindeyiz” Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da “Değiştirip dönüştüremeyeceğimiz dünün üzerinden bir kavga yerine ortak yarınlar için buluştuk. Tarihi bir kongre gerçekleştiriyoruz. 100 yıllık bir muhasebeyi yapmak mecburiyetindeyiz. 100 yıl sonra düzenlenen bu kongrenin de yeni bir atılım için başlangıç noktası olmasını ümit ediyorum. Türkiye, yeniden dünyaya entegre edecek kurumsal yapısını yeniden kuracak. Meydan okumaları ortadan kaldıracak siyasi akla ihtiyacımız var. Öyle bir tarihi eşikteyiz ki ekonomik olarak asimetrik mücadele vermek zorunda olduğumuz değişim hızının yüksek olduğu çağda rekabette var olmak için tüm unsularımızı kullanmak mecburiyetindeyiz. Yükselen umudu daha da yükseltmeliyiz. Koyduğumuz iradeyi, 14 Mayıs’ta milletin kendi kaderine hakim olacağı gün olarak ifade etmek istiyoruz” sözlerine yer verdi.

“Dünyaya ayak uydurmak değil onu yönetmek zorundayız” İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, “10 yılda on binlerce eğitimli insan, ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. On binlerce eğitimli insanımız, batı ülkelerine göç etti. Gelişmiş insan kaynağı, başka ülkelerin oluşturacağı ekonomik kalkınmaya hediye edildi. Batıya kafa tutar gibi yapan iktidarın çanak tuttuğu şey küresel güç dengesizliğine katkıda bulunmak. Bugün en önemli becerinin bilgi olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Kontrol edemediğimiz büyük değişimler, bizi dünyaya çok hızlı ayak uydurmak zorunda bırakıyor. Bugün dünyaya ayak uydurmak değil onu yönetmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

“Bir şey değişecek, her şey değişecek” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise şunları söyledi: “100 yıl, ülkelerin tarihinde çok önemli kilometre taşıdır. 100 yıl önce İzmir’de yangının üzerinden 5 ay geçmiş, barış görüşmeleri Lozan’da kesilmiş, bütün ülke yanmış yıkılmış, on binlerce insan hayatını kaybetmiş. 100 yıl önce neden İzmir seçilmiş? Birlikte yaşam konusunda büyük birikime sahip olması, birçok ilke imza atması, farklılıkların zenginlik unsuru olarak kullanılması; İzmirliler birlikte yaşamanın sırrını bulmuş ve çok renkli bir yaşam biçimin refaha dönüştürmüş. Bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk İzmir’i seçmiş. 100 yıl sonra, 100 yıl öncesinden farklı olarak doğa da paydaş olarak ekonominin önemli dinamiklerinden biri olarak masaya dahil edildi. Ortak akılla inşa edilen bu süreç, çok güçlü bir içerik de ortaya çıkardı. Ortaya çıkacak kararlar ve ilkeler, geleceğin Türkiye’sinin şekillenmesinde çok önemli rol oynayacak. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, Türkiye’nin içinden geçtiği kritik anlarda Millet İttifakı’nın adımlarına İzmir’den yaptığı katkıdır. Artık çok iyi biliyoruz; bir şey değişecek, her şey değişecek.”
Muhabir: Politika Gazetesi