POLİTİKA’DAN


Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultaylarının iptaline ilişkin davada kararını 24 Ekim’e erteledi. İlk bakışta “mutlak butlan” beklentisinin ertelenmesi, partide kısa vadede rahatlama sağlarken, siyasi belirsizliği de artırıyor. Peki bu erteleme CHP açısından ne anlama geliyor ve olası senaryolar neler?


Erteleme Kararının CHP’ye Kazandırdıkları

Mahkemenin erteleme kararı, CHP’ye zaman kazandırıyor. Parti yönetimi, muhtemel yargı kararına göre stratejisini şekillendirebilir. Genel Merkez ve Özgür Özel, hukuki sürecin getireceği olası olumsuz sonuçlara karşı A, B ve C planlarını devreye alabilir. Bu süre zarfında, hem parti içi farklılıklar törpülenebilir hem de taban mobilize edilebilir.


CHP Genel Merkezi ve MYK’nın Yol Haritası

Mahkeme erteleme kararının ardından CHP MYK’sı acil bir toplantı gerçekleştirdi. Parti içi kaynaklardan edinilen bilgilere göre, öncelik birleşik bir cephe oluşturmak. Mahkeme sürecini provoke edecek adımlardan kaçınma kararı alındı.

Kurultay iptali durumunda devreye girecek alternatif senaryolar şimdiden hazır tutuluyor. Bu planlar, öncelikle hukuki mücadele ve tabanın motive edilmesi üzerine kurulu. Parti yönetimi, olası mahkeme kararını beklerken kamuoyu üzerinde de kontrollü bir etki yaratmayı hedefliyor.


Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekibinin Olası Manevraları

Kılıçdaroğlu ve ekibi, 24 Ekim’deki duruşmaya kadar hem hukuk hem de kamuoyu üzerinde dengeyi korumayı hedefliyor. Stratejik olarak öncelikli alanlar şunlar:

Mitingler ve Tabanda Mobilizasyon... İstanbul başta olmak üzere pek çok ilde ve Ankara Tandoğan Meydanı’nda düzenlenen mitingler, iktidara karşı direnç mesajı vermeyi amaçlıyor. CHP’li belediyeler üzerinden AK Parti’nin operasyonlarına karşı kazanımların korunması ise stratejik öncelik.

Medya ve Kamuoyu Yönetimi... Mahkeme süreci boyunca CHP, kamuoyuna demokratik siyasetteki haklarını savunan ve hukuka saygılı bir parti imajı vermeye odaklanıyor.

Yerel Yönetim Başarıları... Özellikle yerel seçimlerde kazanılan belediyelerde başarıların görünür kılınması, taban desteğinin korunması açısından kritik.


CHP Üzerindeki İktidar Baskısı ve Parti Tabanı Tepkileri

Son dönemde CHP’ye yönelik operasyonlar, bazı belediye başkan ve meclis üyelerinin AK Parti’ye geçişleri, partide taban tepkisine yol açtı. Tandoğan ve diğer mitingler, bu baskıya karşı parti tabanını birleştirmeyi amaçlıyor.

Anketler, CHP’nin özellikle yerel seçimlerde kazandığı belediyelerde güçlü destek sağladığını gösteriyor; ancak iktidar operasyonları, gözaltı ve tutuklama süreçleri, kamuoyunda soru işaretleri yaratıyor. Mahkeme süreci, Türkiye’de demokrasinin işleyişi ve yargının bağımsızlığı açısından da tartışma konusu.


21 Eylül’deki Olağanüstü Kurultay ve Olası Mutlak Butlan

Önemli bir soru, 21 Eylül’de gerçekleştirilen olağanüstü kurultayın, 24 Ekim’de çıkabilecek “mutlak butlan” kararıyla geçersiz kalıp kalmayacağı. Hukuki açıdan mutlak butlan kararı, kurultayın hukuka aykırı ve geçersiz sayılması anlamına gelir. Bu durumda kurultay kararları iptal edilecek ve partinin organik süreçleri yeniden şekillenecek.

CHP, partiler kanunu ve iç tüzük çerçevesinde, iptal kararı durumunda yeniden kurultay düzenleme hakkına sahiptir. Ayrıca, kararın uygulanması sürecinde AYM’ye veya Danıştay’a temyiz yollarını kullanabilir.

Bu senaryo CHP’ye riskler barındırmakla birlikte, aynı zamanda süreci kontrol etmek için fırsatlar da sunuyor. CHP bu ihtimale karşı önceden hazırlıklı olmak zorunda. Alternatif kurultay planları devreye girebilir.


Yerel ve Genel Seçim Perspektifi

Erteleme kararı, CHP’nin yerel seçimlerde kazandığı belediyeleri kaybetme riskini artırmıyor; aksine, stratejik hazırlık için fırsat sunuyor. AK Parti karşısında kamuoyu desteği, CHP’nin sürekli miting ve saha çalışmalarıyla canlı tutuluyor. Parti yönetimi, yerel yönetim başarılarını görünür kılarken, tabanı motive etmek için saha çalışması ve hukuki süreçleri eş zamanlı yürütüyor.


Bölünme mi, Güçlenme mi?

Parti yönetimi, MYK ve Özgür Özel’in bütünlük vurgusu, olası parti içi çatışmaları engelleyebilir. Tabanda mobilizasyon, kamuoyunda görünürlük ve yerel yönetim başarısı, CHP’nin daha sağlam bir yapıya dönüşmesini sağlayabilir.

24 Ekim’deki duruşma, CHP’nin önümüzdeki dönemdeki yol haritasını belirleyecek kritik eşik olacak. Erteleme kararı partiyi stratejik olarak rahatlatıyor; ancak yargı kararları, iktidar operasyonları ve taban beklentisi, CHP’nin hızlı ve etkili manevralar yapmasını gerektiriyor.

Hukuki süreç, mitingler ve taban motivasyonu ekseninde yürütülen bu üçlü strateji, partinin demokratik siyasetteki konumunu pekiştirebilir veya siyasi baskılar karşısında yeni manevralar geliştirmesini zorunlu kılabilir.

POLİTİKA

Muhabir: Haber Merkezi