CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nün 161’inci yıl dönümünde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Çerkes halklarına yönelik uygulanan kitlesel sürgün ve soykırımın tanınması çağrısında bulundu. Meclis kürsüsüne Çerkeslerin geleneksel kıyafeti şıpta ile çıkan Sarı, bu tarihi acının görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguladı.
Serkan Sarı, konuşmasına “Bugün 21 Mayıs, Çerkeslerin soykırımının 161’inci yıl dönümü” diyerek başladı. Soykırımın Türkiye’de ve dünyada tanınması gerektiğini belirten Sarı, “Bu zulüm, Birleşmiş Milletler tarafından tanınmalı ve insanlık vicdanına kazınmalıdır. Eğer bu soykırımı tanımazsak, dünya tarihine kara bir leke olarak geçmiş diğer soykırımların da önünü alamayız” ifadelerini kullandı.
“Bu, Askeri Bir Operasyon Değil, Sosyal ve Kültürel Bir Yıkımdır”
1864 yılında Çarlık Rusyası tarafından başlatılan sürgün ve imha politikalarının sadece askeri değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve demografik bir yıkım olduğunu söyleyen Sarı, 21 Mayıs’ın Çerkes halkı için bir “toplu sürgün” ve “kitlesel yok oluşun” sembolü olduğunu kaydetti. Meclis’in bu soykırımı tanıyarak, Çerkes halklarının acılarına ortak olması gerektiğini dile getirdi.
“Nüfusun Yüzde 90’ı Sürgüne Uğradı”
Yaklaşık 1,5 milyon Çerkes’in sürgün yollarında hayatını kaybettiğini hatırlatan Serkan Sarı, “Nüfusun yüzde 90’ı sürgüne uğradı. Bu halklar, bugün Türkiye’nin dört bir yanında kültürlerini yaşatmaya çalışıyor” dedi. Ubıh halkının neredeyse yok olduğunu, Adige, Şapsığ, Abaza ve Kabardey topluluklarının ise ciddi nüfus kayıpları yaşadığını aktardı.
“Çerkes Dili ve Kültürü Korunmalı”
CHP’li Sarı, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Çerkes dilinin korunması gerektiğine dikkat çekerek, bu kültürün sadece Adige halkı için değil, insanlık için de önemli bir miras olduğunu belirtti. Devletin bu alanda bilimsel ve kurumsal çalışmalar yürütmesi gerektiğini söyleyen Sarı, okullarda Çerkes dili eğitiminin verilmesi, kültür merkezleri ve kurslar aracılığıyla bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılması çağrısında bulundu.
