Milli Mücadelede Kritik Dönemeç

I. Dünya Savaşı sonrası imzalanan Sevr Antlaşması, Anadolu topraklarının paylaşılmasını hedefliyordu. Yunan işgali özellikle Batı Anadolu’da halkın direnişini tetikledi. 1919’dan itibaren başlayan Kurtuluş Savaşı, cephede ve diplomasi masasında sürüyordu. Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıktığı günden itibaren Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini örgütleyerek Ankara merkezli bir direniş hattı oluşturdu.

Büyük Taarruzun Hazırlıkları

1922 yazına gelindiğinde Yunan ordusu, Anadolu’da çeşitli mevzilerde konuşlanmıştı. Mustafa Kemal, hem askeri hem de stratejik açıdan büyük bir zafer için planlamalarını titizlikle yürüttü.

  • Strateji ve planlama: Ana hedef, düşmanın Batı Anadolu’daki güç merkezlerini çökertmekti.

  • Gizlilik ve sürpriz: Taarruzun yeri ve zamanı gizli tutuldu, düşman şaşkına uğratılacaktı.

  • Moral ve disiplin: Ordunun moralini yüksek tutmak için hazırlıklar askerî eğitim ve halk desteğiyle pekiştirildi.

26 Ağustos 1922: Taarruz Başlıyor

Büyük Taarruz, 26 Ağustos 1922’de başladı. Türk ordusu, Afyon ve çevresinden Yunan mevzilerine saldırdı. Mustafa Kemal’in önderliğinde yürütülen saldırılar, Yunan ordusunu kısa sürede geri çekilmeye zorladı. Taarruz, hem askeri hem psikolojik üstünlüğü Türk tarafına kazandırdı.

30 Ağustos Zaferi: Dönüm Noktası

30 Ağustos 1922, Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kaydedildi. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, ordunun başında zaferi yönetti. Bu zafer, Anadolu’daki direnişi taçlandırdı ve Yunan ordusunun geri çekilmesini hızlandırdı.

  • Askeri deha: Mustafa Kemal’in savaş planı, düşmanın lojistik ve stratejik zayıflıklarını ustaca hedef aldı.

  • Siyasi etki: Zafer, Türkiye’nin diplomatik masada güçlü bir konuma yükselmesine katkı sağladı.

İzmir’in Kurtuluşu ve İşgal Ordusunun Denize Dökülmesi

Büyük Taarruzun ardından Türk ordusu, Yunan ordusunu geriye doğru püskürterek 9 Eylül 1922’de İzmir’e ulaştı. İzmir’in kurtuluşu, hem Batı Anadolu’daki işgale son verdi hem de milli mücadelenin tamamlanmasına yakın bir zaferin simgesi oldu. Bu süreç, Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri öngörüsü ve stratejik dehasının somut bir göstergesiydi.

Tarihsel Önemi ve Mirası

Büyük Taarruz ve zaferleri, Anadolu’da Milli Mücadele hareketinin zaferle taçlanmasını sağladı.

  • Ulusal birliğin sağlanması: Farklı bölgelerdeki direnişler birleşti, milli bilinç güçlendi.

  • Yeni Türkiye’nin temelleri: Zafer, Cumhuriyet’in kurulmasına giden süreci hızlandırdı.

  • Atatürk’ün liderliği: Hem askeri hem siyasi olarak Mustafa Kemal’in önderliği, Türkiye tarihinin şekillenmesinde belirleyici oldu.

26 Ağustos’tan 9 Eylül 1922’ye uzanan Büyük Taarruz süreci, Türk milletinin bağımsızlık azminin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün eşsiz liderliğinin en önemli göstergesidir. Bu zaferler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yolunda unutulmaz bir dönüm noktası olarak hafızalarda yer almıştır.

Muhabir: Haber Merkezi