Balıkesir Baro Başkanlığı’nın Olağanüstü Mali Genel Kurulu geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi. Baro aidat, kesinti ve bütçenin görüşülerek tartışıldığı genel kurulda konuşan Av. Hakan Topaloğlu, “Ekonomik sıkıntı çeken avukatın meslek onuruna yaraşır şekilde mesleğini icra etmesi ve adaletin sağlanması için hak mücadelesine katkıda bulunması gereken baroların üyesi avukatlara el açması ya da bağış isteyecek duruma gelmesi aslında bugün konuşulması gereken konudur. Ama bizler şu anda mesleğin ve meslek odamızın neden bu hale geldiğini değil; bağış yapacaksak nasıl ve ne miktarda yapacağımızı konuşuyoruz” dedi.
Balıkesir Barosu Olağanüstü Mali Kongresinde 2023 yılı tavsiye niteliğinde bir kereye mahsus alınacak bağışlarla ilgili söz alan Baro Üyesi Av. Hakan Topaloğlu gündemde sadece bağış toplanmasının yer aldığını ancak bağışın nedeninin ve amacının açıklanmadığını kaydederek bunun da hukuksal dayanak yokluğuna neden olduğunu belirtti. Toplanacak bağışların neden toplandığını da sorgulayan Topaloğlu, avukatların elini taşın altına koyması gerekirse bağış yerine yükümlülükleri olan aidatlarla sıkıntıların aşılabileceğini dile getirdi.
“BAROLARIN BAĞIŞLARI KABUL EDİP KULLANMALARI ZORUNLU GÖZÜKÜYOR”
Av. Hakan Topaloğlu Olağanüstü Mali Genel Kurulda yaptığı konuşmada bağışlarla ilgili kanun maddelerini dile getirerek şunlara yer verdi:
“Baroların bağış toplamasının temel nedeni adli yardım ve ayrıca muhtaç avukatlara yardım ki bu muhtaç avukatlık gibi düşündürücü bir olguyu Kanun maddesine alarak sorunu çözmeyen ve hatta derinleştiren bir düzenleme olmuş; bağış kabul edecek baroların avukatlara yardım ve adli yardımda kullanma şeklindeki iki nedenle bağlı kalarak bağışları kabul edip kullanmaları zorunlu görünüyor.
“BAĞIŞIN TOPLANMA NEDENİ BELLİ DEĞİL”
Kaldı ki bağış söz konusu ise, bağışın toplanma ve bağış toplandığında kullanma nedeninin de açık olması gerekir. Bizim gündemimizde ise sadece bağış toplanması olarak yer almasının ve bağışın nedeninin ve amacının açıklanmamış olması ise, her şey bir yana hukuksal dayanak yokluğuna yol açıyor. Bağış topluyoruz ama niye topluyoruz ve bağışları ne yapacağız belli değil ! Ya da baronun ihtiyaçları için bağış topluyoruz ama bunu dile getirmekten çekiniyoruz. Bilmem bu kurulu toplarken bunları dikkate aldınız mı? Hatırlatmak isterim.
“SIKINTILARIMIZI AİDATLARLA AŞABİLİRİZ”
Elimizi taşın altına koyacaksak ve meslek odamıza sahip çıkacaksak; bunun yolu bağış değil yükümlülükler olmalıdır ve yükümlülüğümüz olan aidatlar ile de bu sıkıntıları aşabiliriz. Yarınlarda anlatılacak baro tarihine meslektaşları ya da adli yardım için değil de baronun ihtiyaçları için bağış toplayan yönetim ya da baro için bağış kararı alan genel kurul olarak geçmemenizi öneririm.
“BAROLARIN BAĞIŞ KABUL EDECEK DURUMA DÜŞMESİ KONUŞULMALI”
Baroların bağış toplama yoluna gitmeleri ülkemizdeki ekonomik nedenlere ve barolarda yaşanan ekonomik sıkıntılara bağlı olsa da; bağışın niteliğinin ve anlamının unutulmaması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Yolda oturup dilencilik yapan şahsa iki liralık yardımda bulunsanız dahi bu yardımınızın karşılığını dua olarak alırsınız. Hatta siz yardımda bulunmadan önce başlar sizin için edilen dualar. Baro olarak bağış kabul ederken meslektaşlara bana yardım edin elini uzattığınızın farkında mısınız? Oysa yıllardır yardıma muhtaç hale getirilen, hatta yukarıda belirttiğim Avukatlık Kanunu maddesinde bile muhtaç avukat olarak yasal düzenlemeye geçen, ekonomik sıkıntılar nedeniyle intihar eden biz avukatlar olduk; barolar ise yitirdiğimiz avukatları anmaktan ve üzülmekten başka bir şey yapmadı. Ekonomik sıkıntı çeken avukatın meslek onuruna yaraşır şekilde mesleğini icra etmesi ve adaletin sağlanması için hak mücadelesine katkıda bulunması gereken baroların “bizde para kalmadı, bize bir defaya mahsus bağışta bulunun” deyip üyesi avukatlara el açması ya da bağış isteyecek duruma gelmesi aslında bugün konuşulması gereken konudur. Ama bizler şu anda mesleğin ve meslek odamızın neden bu hale geldiğini değil; bağış yapacaksak nasıl ve ne miktarda yapacağımızı konuşuyoruz.
“BUYURUN CENAZE NAMAZINA”
Kısacası; ölmüşüz ağlayanımız yok… Hatta ölmüşüz üstümüze toprak atanımız yok. Mesleğin ve meslek odamızın öldüğü günlerdir bugünlerimiz. O yüzden size bir davette bulunmak zorundayım: buyurun cenaze namazına!”
Muhabir: Politika Gazetesi