2026’da uygulanacak asgari ücretin belirlenme sürecine yönelik tartışmalar büyüyor.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, hem Hak-İş’in hem de Türk-İş’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmayacağını açıkladı. Bu durum, işçi tarafının masadan çekilmesi anlamına geliyor.
Mahmut Arslan: “İşçilerin Temsili Zayıflıyor”
Arslan, Türk-İş ile yaptıkları son görüşmede sendikanın katılmama kararını teyit ettiğini belirterek, “Biz de katılmayacağımızı kendilerine ifade ettik” dedi. Arslan, bu tablonun hem işçiler hem de hükümet açısından bir kaosa dönüşebileceğini söyledi.
Arslan’a göre, iki konfederasyonun komisyonda yer almaması halinde Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile hükümet asgari ücreti belirleyecek. Bu durumun işçiler için ciddi bir kayıp, hükümet için ise büyük bir sorumluluk olacağını dile getirdi.
“Hükümet Hakem Olsun, Masada Sadece İşçi ve İşveren Olsun”
Hak-İş lideri, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına yönelik eleştirilerini yineleyerek, mevcut düzenin işçilerin aleyhine işlediğini savundu.
Arslan, Almanya örneğini vererek, orada asgari ücretin hükümet değil işçi ve işveren sendikalarının masasında belirlendiğini; yalnızca tarafların seçtiği bir hakemin gerektiğinde devreye girdiğini hatırlattı.
Türkiye’de de benzer bir sistemin kurulması gerektiğini söyleyen Arslan, “Asgari ücreti belirlemenin faturasını hükümet ödüyor. Bırakın işçilerle işverenler bu konuda anlaşsın” dedi.
Daha Demokratik ve Katılımcı Bir Yapı Talebi
Arslan, işçi konfederasyonlarının üye sayısına göre komisyonda temsil edilmesini, bir genel sekreterlik kurulmasını ve komisyonun 12 ay boyunca aktif çalışmasını önerdi. Hükümetin sosyal tarafların taleplerini dikkate alarak komisyonu daha demokratik ve katılımcı bir yapıya dönüştürmesi gerektiğini vurguladı.
“İşçi tarafı masada olmadığında asgari ücret TİSK’in arzu ettiği seviyede önümüze getirilecek” uyarısında bulunan Arslan, bu durumun yaratacağı kaosun kimsenin gündeminde olmadığını belirtti.
