Antalya Körfezi’nde kaydedilen 4,9 büyüklüğündeki deprem, iki önemli yer bilimciyi aynı noktada buluşturdu:
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ve Prof. Dr. Naci Görür, Akdeniz’deki tektonik baskının giderek arttığını ve bölgenin daha büyük depremlere gebe olabileceğini açıkladı.
🌍 “Bu Deprem Basit Bir Yüzey Kırığı Değil”
Serik merkezli sarsıntıyı değerlendiren Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Antalya Körfezi’nin klasik yüzey kırığı ile açıklanamayacak kadar derin bir tektonik yapıya sahip olduğunu belirtti.
Üşümezsoy’un açıklamalarından öne çıkanlar:
-
Deprem, Akdeniz kabuğunun Anadolu’nun altına dalmasıyla oluşan yitim zonunda gerçekleşti.
-
Sarsıntı, kuzeybatı–güneydoğu doğrultulu derin bir yapının parçası.
-
Bölgedeki depremsellik, yalnızca tek bir faydan değil, Akdeniz’in geniş tektonik mekanizmasından besleniyor.
-
Ters fay sistemlerinin de aktif olduğu vurgulandı.
➡️ “Antalya’daki hareketlilik, yüzey kırığından çok bölgesel tektonik sıkışmanın yansımasıdır.”
⚠️ Görür’den Uyarı: “Deprem Kapasitesi Çok Daha Yüksek Olabilir”
Deprem sonrası değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Naci Görür de bölgedeki derin odaklı sarsıntının ciddi bir uyarı niteliğinde olduğuna işaret etti.
Görür, Torbalı–Aksu hattında meydana gelen ve yaklaşık 95 km derinlikte kaydedilen hareketliliğe dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
➡️ “Deprem normal fay üzerinde geliştiği için şehirde büyük etki yaratmamış olabilir. Ancak bu fayların uzunluğu düşünüldüğünde üretebilecekleri deprem kapasitesi çok daha fazla.”
🔴 “Antalya Körfezi Ciddiyetle İzlenmeli”
Her iki uzmana göre:
-
Akdeniz ve Anadolu plakaları arasındaki baskı giderek artıyor,
-
Antalya Körfezi çevresi kritik bir tektonik zon,
-
Son depremler bölgenin daha büyük bir sarsıntıya doğru enerji biriktirdiğini gösterebilir,
-
Hareketlilik hafife alınmamalı.
➡️ “Bölge, gelecekte daha büyük depremler üretme potansiyeline sahip.”



