Vodafone Park çevresinde 2016’da düzenlenen ve polisleri hedef alan çifte bombalı saldırıda 48 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı. Sorumluluğu TAK üstlendi. Türkiye’nin güvenlik siyasetini değiştiren saldırı, hâlâ hafızalardaki en acı terör eylemlerinden biri olarak anılıyor.


10 Aralık 2016… İstanbul bir futbol gecesinin sıradan kalabalığını yaşarken, saat 22.29’da Beşiktaş semti tarihin en kanlı terör saldırılarından biriyle sarsıldı. Vodafone Park’ta Beşiktaş–Bursaspor maçının bitişinden bir saat sonra art arda iki patlama meydana geldi. Hedef açıktı: Çevik kuvvet polisleri.


İlk Patlama: Karanlığı Yararak Gelen Ateş

Stadyumun yan yolunda park edilen bomba yüklü araç, polis otobüslerinin tam çıkış saatine denk getirildi. Patlama, semti savaş alanına çevirdi. Dakikalar içinde tüm bölge siren seslerine teslim oldu.


İkinci Patlama: Maçka Parkı’nda Canlı Bomba

Kargaşa sürerken Maçka Parkı’ndan ikinci bir patlama haberi geldi. Bu kez bir canlı bomba kendini infilak ettirdi. İki patlama arasındaki kısa süre, saldırının koordineli ve maksimum kayıp hedefli olduğunu ortaya koydu.


Ağır Bilanço: 48 Can Kaybı, Yüzlerce Yaralı

Saldırı, Türkiye’nin en acı gecelerinden birini bıraktı geriye: 48 kişi hayatını kaybetti (39’u polis, 7’si sivil, 2’si saldırgan) 166 ila 242 arasında yaralı kayıtlara geçti.

Patlamaların şiddeti öyle büyüktü ki çevredeki binaların camları yüzlerce metre ötede bile paramparça oldu.


Saldırıyı TAK Üstlendi

Ertesi gün sorumluluğu PKK bağlantılı TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) üstlendi. Açıklamada hedefin “Türk güvenlik güçleri” olduğu, saldırının devletin operasyonlarına misilleme amacı taşıdığı iddia edildi. Uzmanlara göre, örgüt saldırıyı hem yüksek etki hem de psikolojik yıkım yaratma hedefiyle seçti.


Neden Beşiktaş?

Vodafone Park çevresi, maç çıkışı: Polis yoğunluğunun en yüksek olduğu, Kalabalığın henüz yeni dağılmaya başladığı
bir zaman dilimindeydi.

Terör örgütü böylelikle hem güvenlik güçlerini hem kamuoyunu doğrudan hedef alan bir “şok etkisi” yaratmak istedi.


Soruşturma ve Güvenlik Siyasetinde Yeni Dönem

Saldırı sonrası Türkiye genelinde eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Çok sayıda şüpheli gözaltına alındı; istihbarat birimleri örgütün şehir yapılanmalarına yönelik kapsamlı adımlar attı. Ülke genelinde:

  • Etkinlik alanlarının güvenliği artırıldı,

  • Stadyum giriş-çıkış düzenleri değiştirildi,

  • Polis konuşlanma taktikleri yeniden tasarlandı.

Bu saldırı, 2015 sonrası yoğunlaşan terör dalgasının zirve noktalarından biri olarak Türkiye’nin güvenlik politikalarını kalıcı biçimde dönüştürdü.


Toplumsal Travmanın İzleri

Patlamaların yaşandığı alan, yıllar içinde bir hafıza mekânına dönüştü. “10 Aralık Şehitleri” için her yıl anmalar düzenleniyor; Beşiktaş Kulübü ve emniyet teşkilatı yaşamını yitirenleri unutmuyor.

Ancak asıl iz, o geceyi yaşayan İstanbul’un hafızasında kaldı. Sirenler susalı yıllar oldu ama patlamaların sesi hâlâ o gecenin tanıklarının kulaklarında çınlıyor.


Türkiye’yi Derinden Yaralayan Bir Gecenin Unutulmayan Mesajı

10 Aralık 2016 saldırısı; yalnızca bir terör eylemi değil, Türkiye’nin şehirlerinde barış ve güvenlik duygusunun ne kadar kırılgan olabileceğini gösteren acı bir hatırlatma oldu. Hem kaybedilen canlar hem de toplumsal hafıza açısından bu saldırı, ülkenin modern tarihine kazınmış en karanlık gecelerden biri olarak yerini koruyor.

Muhabir: Haber Merkezi