Ağlayarak yaşadıklarını anlatan Ali Duran ise, “Tır şoförüyüm. Ayın 19’unda limanda gece 01.45 sıralarında gemiye binme biletimizi aldık. Saat 02.10’da gemi hareket etti. Yaklaşık 15 dakika sonra güverteye çıktık. Güvertede biletlerimizi falan aldık. Duş yapmak için odalarımızın numaralarını aldık. Ondan sonra içeri gittik. Herkes odalarına dağılmaya başladı. Gemi çok kalabalık olduğu için bize 4’er kişilik oda verdiler. Odalar çok kalabalıktı. Bu yüzden arkadaşlar dar odalarda kalmak istemediler. Arabalarda yatmak istediler. Odalarımıza ayrıldık, odamızda yatarken saat tam 03.27’de alarmlar çalmaya başladı fakat alarmlar çaldığında çok geçti. Odamızdan çıktık, yoğun bir duman vardı. Can havliyle güverteye çıkmaya başladık. Güverteye çıktığımızda herkeste panik vardı. Yaklaşık 200 kişiydi. Filikalar 4 adetti. Beklerken öncelikle çocukları ve kadınları almak istedik. O arada bir karmaşa çıktı. Geminin motorları hareketi söndürdü, lambalar sönmeye başladı. O ara filikaya binme daha çok hızlandı. Büyük bir arbede oldu, arbededen dolayı ezilenler de oldu. O ara filikaya bindik fakat 70 kişilik filikaya yaklaşık 150 kişi bindik. Gece filikayla atladık fakat atladıktan sonra elektrikler kesildiği için geminin içinde yaklaşık 1,5 metre kadar asılı kaldık. Ondan sonra tekrar yaklaşık 140 kişiyle bir uğraş başladı. Üzerindeki halatı kestik. Suyun içine düştük. Alevler üzerimize üzerimize düştü, kendimizi birkaç dakikayla kurtardık. O ara sabah aydınlanmaya yakın İtalyan gemisi bizi kurtarmak için manevra yaptı. Gördüğümüzde çok sevindik. Allah’tan denizde dalga yoktu. Dalga olsaydı şu anda biz hayatta değildik. Arkadaşlarımızdan şu anda birisi kayıp, arama çalışmaları devam ediyor. Aldığımız bilgiye göre yaklaşık 1 saat önce bir tane Litvanya vatandaşı gemiden çıkartıldı. 5 katlı geminin 4 katı yanık, en alt katta neler olduğunu bilmiyoruz. Şu an beklemekteyiz. Atina’daki konsolosluktan arkadaşlar; yatmamızda, otelimizde, kıyafetimizde, yememizde, buraya gelmemizde çok yardımcı oldular. Her şey için teşekkür ederiz. Ben Ataşehir’de oturuyorum. Kardeşim şimdi almaya geliyor. Devletimiz arkamızda durdu, çok yardımcı oldu, sağ olun” dedi.
"Hala etkisinden çıkamıyorum"
İzmir’e gidecek olduğunu söyleyen Ali Haydar Aras, “Hepimiz perişan olduk. Gerçekten bir can pazarı yaşandı. Bunları, hep televizyonda 'Allah yardım etsin' derdik. Ben hala etkisinden çıkamıyorum zaten. Bir an önce evime gitmek istiyorum. Konuşmakta bile zorlanıyorum. Allah devletimizden bin kere razı olsun. Başkonsoloslarımız bizimle çok ilgilendiler. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Benim 3 tane çocuğum var bir tanesi 15 gün önce doğdu. Ben bundan sonra gemiye nasıl bineceğim bilmiyorum. Öteki abilerimi bilmem ama ben o psikolojinin altından çıkmam. Bir abimiz kayıp keşke ondan da haber gelseydi. Şu an buradaki herkes şokta" ifadelerini kullandı.
"Duygulu anlar yaşıyoruz"
Arkadaşını karşılamaya geldiğini söyleyen Erhan Demircioğlu da, “Biz de bir arkadaşımızı karşılamaya geldik. Duygulu anlar yaşıyoruz. Çok şiddetli bir faciadan döndük. Söyleyecek söz bulamıyorum. Şu an iyiler Allah’a şükür” diye konuştu.