Dünyaca ünlü yemek eleştirmeni Vedat Milor, Teve2 ekranlarında yayınlanan Vedat Milor’la Tadına Doyamadım programı ile seyirci karşısına çıkıyor. Ziyaret ettiği esnaf lokantalarında yöresel yemekleri deneyen usta isim önemli değerlendirmelerde bulunuyor. Programın ilk bölümünde esnaf lokantasındaki yemekleri değerlendiren Milor, burada çok konuşulacak bir yorum yaptı. Sosyal medyanın mutfağı kötü etkilediğini söyledi.
Dünya çapında takip edilen Gastromondiale adlı gastronomi sitesinin kurucu editörü olan Vedat Milor aynı zamanda 2010 ve 2020 yıllarında 'Akdeniz Lokanta ve Şarap Rehberi: İtalya' ve 'Hesap Lütfen!: Özgün, Dengeli ve Lezzetli Bir Yaşamın Peşinde' adlı iki kitap kaleme aldı.
Aslen Konyalı olan Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde ekonomi bölümünde lisans eğitimi aldı. Ardından kısa bir süre Londra ekonomi okulunda eğitim aldı, doktorasını ise Kaliforniya Berkeley Üniversitesinde sosyoloji alanında tamamladı.Dünya Bankasında iki yıl çalışan Vedat Milor, Kemal Derviş'le birlikte çalıştı sonra ABD Stanford Üniversitesinde yardımcı doçent olarak görev aldı. Georgia Teknoloji Enstitüsünde öğretim üyeliği yaparak politik ekonomi dersi veren Vedat Milor ayrıca İstanbul Koç Üniversitesinde uluslararası ilişkiler ders verdi.
Güçlü bir damak tadına sahip olan Vedat Milor hem eğitim hem de iş yaşamı nedeniyle dünyanın pek çok farklı bölgesinde bulunurken, gittiği yerlerin damak kültürlerini yakından tanıma fırsatı buldu.
Kariyerine yemek eleştirmeni olarak devam eden Vedat Milor, şimdilerde Teve2’de Vedat Milor’la Tadına Doyamadım programı ile ekranlara döndü. Gittiği esnaf lokantasında yaptığı yorumla çok önemli bir noktaya parmak bastı.Genç şefleri eleştiren Milor, “Her şey sunum odaklı oldu. Görsel, görünüş… Ama bazı lezzetler, mesela kuru fasulyeyi alın ele ya da Adıyaman tavayı, bunlar çok lezzetli yemekler. Ama böyle bunları nasıl böyle çiçek gibi sunum yapıcaksın? Küçük özel tabakta, işte o zaman tadını bozarsın. Olmaz.“Bizim Türk yemekleri, lezzet odaklı yemeklerdir, emek yoğun yemeklerdir.” diyen “Hele bu sosyal medya çıktı, herkes fotoğraf çekiyor, koyuyor görüyoruz falan. Renkli olsun, küçük olsun, güzel görünsün, bence mutfağı kötü etkilemeye başladı.” İfadelerini kullandı. İnsanların yemeğin lezzetine değil görselliğine baktığını vurgulayan Milor, bu durumu bir insanın kalbine değil de ne giydiğine bakıp yargılamaya benzetti.