8 Ağustos 2025, 11:51. TÜİK’in ilk kez yayımladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” bültenine göre, sosyoekonomik zenginliğin en yüksek olduğu il İstanbul, ilçe ise Çankaya oldu. Çalışma, 26 milyonun üzerindeki tüm haneler için idari kayıtlardan üretilen skorlarla hazırlandı.

8 Ağustos 2025, 11:51 | TÜİK, Türkiye’de sosyoekonomik zenginliğin ilk kapsamlı fotoğrafını “Sosyoekonomik Seviye 2023” bülteniyle paylaştı. İdari kayıtlar kullanılarak 26 milyondan fazla hane için tek tek hesaplanan sosyoekonomik seviye skoru, 2022–2024 verilerine dayanıyor; referans dönem 2023 orta yıl. İlk tablo net: İstanbul iller sıralamasında zirvede; ilçeler liginde ise Ankara’nın Çankayası lider. Bu “zenginlik haritası”, en üst (A+) ve üst (A) seviye hanelerin yığılmasını da görünür kılıyor ve İstanbul, Ankara, İzmir üçgeninin ağırlığını teyit ediyor.


İstanbul Zirvede, İlçelerde Çankaya Önde
İller ölçeğinde A+ ve A düzeyindeki hane oranlarının toplamında İstanbul yüzde 28,6 ile açık ara önde. Onu Ankara yüzde 11,5, İzmir yüzde 6,7, Bursa yüzde 3,9 ve Antalya yüzde 3,3 izliyor. İlçelerde ise Çankaya yüzde 4,1 ile başı çekerken, Kadıköy yüzde 2,4 ve Yenimahalle yüzde 1,9 ilk üçü tamamlıyor. Ortalama skor sıralamasında Çankaya, Kadıköy, Beşiktaş, Etimesgut, Nilüfer, Bakırköy, Güzelbahçe ilk yediye yerleşiyor. Listenin diğer ucunda Çamoluk (Giresun), Derebucak (Konya), Doğanşar (Sivas), Felahiye (Kayseri), Dikmen (Sinop), Pınarbaşı (Kastamonu), Bayramören (Çankırı) bulunuyor. Bu dağılım, büyükşehir çekim merkezlerinin sosyoekonomik kümelenmesini net biçimde yansıtıyor.



1755506944


Hane Dağılımında Çarpıcı Tablo: En Üst Seviye Yüzde 1,1
Genel hane dağılımı Türkiye’nin sosyoekonomik basamaklarını gösteriyor: yüzde 1,1 “en üst”, yüzde 11 “üst”, yüzde 16,4 “üst altı”, yüzde 19,7 “üst orta”, yüzde 16,5 “alt orta”, yüzde 18,6 “alt” ve yüzde 16,7 “en alt” seviyede. Bu tablo, gelir–eğitim–istihdam eksenindeki farklılıkların mekânsal olarak yoğunlaştığını; A+ ve A ağırlığının büyükşehirlerde, alt ve en alt grupların ise küçük yerleşimlerde toparlandığını gösteriyor. Çalışmanın metodolojisi, idari kayıtların bütünsel kullanımına dayandığı için saha anketlerinden farklı olarak hanelerin tamamını kapsıyor ve yerel yönetimlere politika tasarımında hedefleme imkânı veriyor

Kaynak: TÜİK