Son Dakika! Habertürk ve Show TV'ye Sahip Olan Can Holding'e Büyük Operasyon: 121 Şirkete El Konuldu!
Türkiye'nin medya, eğitim, enerji ve finans sektörlerinde son dönemin en hızlı büyüyen gruplarından biri olan Can Holding, dev bir soruşturmanın odağında. Holdingin bünyesinde bulunan Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT dahil olmak üzere tam 121 şirkete savcılık kararıyla el konuldu
Gözaltılar, Kayyım Kararı ve MASAK Raporları: Detaylar Ortaya Çıktı!
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Can Holding’in sahipleri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ başta olmak üzere 10 üst düzey yönetici için gözaltı kararı çıkarıldı. Şüpheliler, bu sabah saatlerinde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alındı.
TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu), el konulan tüm şirketlere kayyım olarak atandı.
"Kara Para Aklama ve Suç Örgütü Kurma" İddiası
Başsavcılık açıklamasına göre, Can Holding’e yöneltilen suçlamalar arasında:
Kara para aklama, Vergi kaçakçılığı, Nitelikli dolandırıcılık, Suç örgütü kurma ve yönetme, Sahte belge düzenleme
MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) tarafından hazırlanan raporlarda, şirket hesaplarına kaynağı belirsiz yüksek tutarda para girişleri yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında dolaştırılarak izlerinin silinmeye çalışıldığı belirtildi.
Medya Sektörünü Sarstı! Habertürk ve Show TV Artık TMSF Denetiminde
Geçtiğimiz aylarda 800 milyon dolarlık dev bir anlaşmayla Ciner Yayın Holding’i satın alan Can Holding, Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT gibi Türkiye’nin en büyük medya organlarını bünyesine katmıştı.
Bugün itibarıyla bu medya kuruluşları da TMSF'nin denetimine geçti.
Eğitim, Enerji ve Sağlık Sektörlerine de Darbe!
Can Holding'in sahip olduğu diğer önemli şirket ve kurumlar:
Doğa Koleji, Bilgi Üniversitesi, Energy Akaryakıt İstasyonları,Golden Hill Hotel, Mediza Hospital, Elektronik üretim ve beton santralleri Tüm bu şirketlerin mal varlıklarına el konuldu
MASAK: “Sahte Sermaye Artışı ile Kara Para Sisteme Sokuldu”
MASAK’ın bulgularına göre:
Ticari faaliyeti olmayan şirketlerde yapay sermaye artırımları yapıldı.
Bu artışlar, sahte “ortaklara borçlar” üzerinden gösterildi. Varlık Barışı Kanunu kullanılarak yasa dışı paralar, sisteme "temiz" gibi sokuldu.
Bu eylemlerin, doğrudan suç gelirinin aklanması anlamına geldiği belirtildi.