Soma’da Ne Oldu?

13 Mayıs 2014 tarihinde, Manisa’nın Soma ilçesindeki Eynez kömür ocağında meydana gelen patlama ve ardından gelen yangın, Türkiye tarihinin en büyük maden faciasına neden oldu. Resmî verilere göre 301 madenci yaşamını yitirdi. Facia, yalnızca Soma'yı değil, tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Ülke genelinde yas ilan edildi, kamuoyu tepkisi büyüdü.

Facia Kaza mıydı, İhmal mi?

İlk açıklamalar kazanın "trafo patlaması" sonucu meydana geldiği yönündeydi. Ancak daha sonra yapılan bilirkişi raporları ve adli süreçteki deliller, facianın bir kaza olmaktan çok, zincirleme ihmal ve denetimsizlik sonucu meydana geldiğini ortaya koydu.

İhmaller Zinciri:

  • Ocakta iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğu,

  • Sensörlerin çalışmadığı ya da dikkate alınmadığı,

  • Üretim baskısıyla normların üzerinde kömür çıkarıldığı,

  • Kaçış yollarının yetersiz ve kapalı olduğu,

  • Havalandırmanın yetersizliği,

  • Yangın tatbikatlarının yapılmadığı
    gibi ciddi eksiklikler belgelendi.

Adli Süreçte Neler Yaşandı?

Facianın ardından açılan davalarda uzun ve karmaşık bir yargı süreci yaşandı.

  • 2018’de karar açıklandı: Soma Kömür İşletmeleri AŞ yöneticilerinden Can Gürkan’a 15 yıl hapis cezası verildi. Diğer yöneticilere de 10 ile 22 yıl arasında değişen cezalar verildi.

  • Tepkiler üzerine Yargıtay süreci: Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2021 yılında Can Gürkan’ın "olası kastla adam öldürme" suçundan yargılanması gerektiğine hükmetti.

  • Yargıtay’ın kararı sonrası yeniden yargılama yapıldı, cezalar arttırıldı. Ancak kamuoyunda hâlâ “adalet yerini buldu mu?” sorusu tartışmalı kaldı.

  • Kamu görevlileri yargılanmadı: Enerji Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve MİGEM gibi kurumların üst düzey yetkilileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Bu da eleştiri konusu oldu.

Devletin Aldığı Önlemler

Facianın ardından kamu otoriteleri bazı düzenlemeler yaptı:

  • İş sağlığı ve güvenliği yasalarında değişiklikler yapıldı.

  • Yer altı madenlerinde zorunlu gaz sensörleri, izleme sistemleri, yaşam odaları kurulması mecburi hale getirildi.

  • Madenlerde taşeronluk uygulamasına kısıtlamalar getirildi.

  • Ermenek ve Zonguldak gibi maden bölgelerinde denetimler artırıldı.

Ancak bu önlemlerin büyük bir kısmı ya kâğıt üzerinde kaldı ya da uygulanmasında ciddi zafiyetler görüldü.

Toplumun ve Kamuoyunun Tepkisi

Soma faciası, kamuoyunun işçi hakları, iş güvenliği ve devletin sorumluluğu konularında yoğun bir farkındalık kazanmasına neden oldu.

  • Sendikalar, meslek odaları ve STK’lar kitlesel protestolar düzenledi.

  • “301 can unutulmasın” sloganıyla anma etkinlikleri düzenleniyor.

  • Soma’daki madenci aileleri, adalet arayışını hâlâ sürdürüyor.

Soma’dan Sonra Neler Oldu? Kaç Madenci Daha Öldü?

Soma faciası bir milat olarak görülse de, Türkiye'de maden faciaları devam etti. Soma’dan bugüne kadar geçen 11 yılda 300’e yakın maden işçisi daha çeşitli kazalarda yaşamını yitirdi.

Bazı Önemli Kazalar:

  • Ermenek (2014): 18 işçi su baskını nedeniyle hayatını kaybetti.

  • Şırnak (2017): 7 madenci kaçak ocakta yaşamını yitirdi.

  • Zonguldak (2022): TTK'ya ait ocakta 2 işçi göçükte öldü.

  • Amasra (2022): TTK'ya ait maden ocağında gerçekleşen patlamada 41 madenci yaşamını yitirdi. Bu facia da Soma’dan sonraki en büyük maden kazası olarak kayda geçti.

  • Güncel verilere göre her yıl ortalama 20-30 madenci Türkiye’de iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor.

Bugün Gelinen Nokta: Güvencesiz, Denetimsiz, Ölümcül Mesai

Türkiye hâlâ işçi sağlığı ve güvenliği konusunda gelişmiş ülkelerin çok gerisinde yer alıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre 2023 yılında toplam 1929 işçi yaşamını yitirdi ve bunların yaklaşık 60’ı madenciydi.

Soma’dan sonra bile:

  • Denetimlerin özelleştirilmesi,

  • İş güvencesizliği,

  • Taşeron sisteminin sürmesi,

  • Sendikasızlaştırma,

  • Kâr odaklı üretim baskısı
    madenlerde ölümleri durduramadı.

Sonuç: Soma, Unutulmaması Gereken Bir Uyarıdır

Soma yalnızca bir maden faciası değil, aynı zamanda sistemsel sorunların gün yüzüne çıktığı, devletin, özel sektörün ve denetim mekanizmalarının nasıl çürüdüğünü gösteren bir trajedidir. Aradan 11 yıl geçmesine rağmen madencilik sektöründeki ölümler, Soma’dan gereken derslerin alınmadığını göstermektedir.

Türkiye’nin, madenlerde can güvenliğini gerçek anlamda tesis etmesi için yalnızca yasa çıkarması değil, denetim ve yaptırımları etkinleştirmesi, işçilerin örgütlenme hakkını tanıması ve emeğe saygıyı esas alması gerekmektedir.

Muhabir: Tarık Sürmelioğlu