Kaz Dağları’nın En Bilinen Efsanesi

Sarıkız Efsanesi, Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Kaz Dağları yöresinde doğmuş ve kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar ulaşmıştır. Türkmen köylerinde anlatılan bu halk hikâyesi, sadece bölgesel bir söylence değil; aynı zamanda İslami halk edebiyatının ve Orta Asya kökenli kültürel unsurların bir birleşimi olarak değerlendirilmektedir.


Efsanenin Konusu ve Anlatı Versiyonları


Birinci Versiyon: İftiraya Uğrayan Kız

Sarıkız güzelliğiyle dillere destandır. Ancak kıskançlıktan doğan dedikodular onu zor durumda bırakır. Babası kızına inanmaz ve dağın zirvesine çıkarır. Burada Sarıkız’ın gösterdiği mucizevi olay — elini uzatıp denizden aldığı suyu babasına sunması — onun ermişliğini ortaya koyar.


İkinci Versiyon: Ermişliğe Yükselen Sarıkız

Bir başka anlatıda Sarıkız, babası tarafından Kaz Dağları’na bırakılır. Yanına gelen kazlarla yaşamını sürdürür. Zamanla ermişliğiyle tanınır; köylüler onun mucizelerine tanık olur. Babası ve annesi, kızlarının masumiyetini ancak bu olağanüstü olaylar sayesinde anlar.


Üçüncü Versiyon: Hac Yolculuğu ve Acı Son

Bir diğer rivayette, Sarıkız babasının Hac yolculuğu sırasında köylüler tarafından iftiraya uğrar. Baba dönüşte kızını cezalandırmak ister, ancak onun mucizesine şahit olunca pişmanlık duyar. Rivayete göre baba, kızını yalnız bırakarak dağın zirvesinde kaybolur.


Sarıkız


Halk Kültüründe Sarıkız

Sarıkız anlatısı, yalnızca bir efsane değil; aynı zamanda namus, iftira, masumiyet ve ermişlik temalarını işleyen bir halk hikâyesidir. Türkmen sözlü kültüründe kadının toplum içindeki yeri, iftiranın yıkıcı gücü ve masumiyetin kutsallaşması Sarıkız figürü üzerinden sembolleştirilmiştir.


Sarıkız Tepesi ve Törenler

Efsaneye adını veren Sarıkız Tepesi, Kaz Dağları’nın zirvelerinden biridir. Güre’nin üst kesimlerindeki Kavurmacılar Köyü ise Sarıkız’ın yaşadığı yer olarak kabul edilir.

Her yıl Ağustos ayında burada Sarıkız Hayrı düzenlenir. Geleneksel yemekler – keşkek, pilav, nohut – hazırlanır, şerbet ikram edilir. Köy günümüzde büyük ölçüde boşalmış olsa da beş-altı hanenin yaşadığı bilinmektedir.


Günümüzde Sarıkız Etkinlikleri

Sarıkız Hayrı ve şenlikleri son yıllarda giderek daha geniş kitlelere ulaşmaktadır. Türkiye’nin farklı bölgelerinden folklor ekipleri katılmakta, hatta yurtdışından gelen misafirlerle uluslararası bir nitelik kazanmaktadır. Bu durum, Sarıkız’ın yalnızca yerel bir efsane değil; aynı zamanda kültürel bir miras olarak yaşatıldığını göstermektedir.


Tarihsel Kökenler ve İran Bağlantısı

Sarıkız Efsanesi, yalnızca Kaz Dağları yöresine özgü bir anlatı değildir. Araştırmacılar, efsanenin köklerinin Orta Asya ve İran halk kültürlerine kadar uzandığını belirtmektedir.


İran Halk Hikâyeleri ile Benzerlikler:
İran coğrafyasında da genç kızların masumiyetine rağmen iftiraya uğraması, dağlarda ermişlik mertebesine ulaşması gibi anlatılar bulunmaktadır. Özellikle Hz. Yusuf kıssası ve Züleyha motifi, Anadolu’daki Sarıkız anlatısıyla benzer “iftira ve masumiyet” temaları taşır.


Türkmen Göçleri ve Kültürel Aktarım:
Türkmen boylarının 11. yüzyıldan itibaren Anadolu’ya göçü sırasında, beraberlerinde getirdikleri sözlü halk hikâyeleri Kaz Dağları çevresindeki yeni yaşam alanlarına uyarlanmıştır. Böylece Sarıkız anlatısı, İran ve Orta Asya motiflerinin Anadolu coğrafyasında yeniden yoğrulmuş bir versiyonu olarak değerlendirilebilir.


İslami Halk Edebiyatı Etkisi:
Efsanenin hemen her versiyonunda, Sarıkız’ın abdest suyu getirmesi, denizden mucizevi şekilde su alması, hacca giden baba gibi unsurlar İslami öğelerle bütünleşmiştir. Bu durum, anlatının yalnızca bir efsane değil, aynı zamanda İslamlaşma sürecinde şekillenen halk inancı olduğunu da göstermektedir.

Muhabir: HİLMİ DUYAR