MALUM KİŞİ
SABAH gazeteye gelirken gözüme ilişti; Balıkesir’in mini Cumhuriyet Meydanlarında yine stantlar kuruluyor. Hiç bitmeyecekmiş havası esen inşaat çalışmalarının ardından şehrimiz nihayet genişletilmiş ve birleştirilmiş bir meydana kavuştu.
Ne ki, ikide bir pazar yerini andıran bir ortam yaratılıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut Cumhuriyet Meydanı ile birleştirdiği bu iki alan, kadın kooperatiflerinin ürün satış pazarı olarak tahsis ediliyor.
Önümüz yılbaşı. Yine stantlar kuruluyor. Yan yana, sıra sıra satış kabinleri monte ediliyor.
Şehrin orta yeri incik boncuk pazarına dönüşüyor!
***
“EL emeği, göz nuru ürünler” adı altında, kadın kooperatiflerine ya da bireysel üretim yapan ve hane bütçesine katkı sağlamaya çalışan kadınlar için para kazanma fırsatı yaratılıyor.
Peki bunun yeri, Cumhuriyet Meydancıkları mı?
***
BALIKESİR esnafı yılbaşı alış verişlerinden kayıt içi kazanç sağlamanın hesabını yaparken.. Tam da bu özel günlerde kayıt dışı kazanç için koskoca bir ortam yaratılıyor!
Büyükşehir Belediyesi’nin kafe, lokanta, restoran vesaire işletmelerin sayısını artırarak Balıkesir esnafıyla açık bir rekabet içine girdiğini baştan beri söylüyoruz.
Yılbaşına özel kurulan bu satış stantları da rekabetin bir ayağı değil mi?
Bunun böyle olduğunu yazınca kızıyorlar; ama gerçek ortada işte.
***
İNCİK boncuk pazarı açıldığı gün, Başkan Ahmet Akın ve ardında yürüyenler, stantları tek tek ziyaret edecek, her bir satış standında kadınlarla pozlar verilecek, sonra bu mevzuda haber bültenleri hazırlanıp medyaya servis edilecek. “Çok güzel bir iş çıkardık, kadın emeğine her zaman değer veriyoruz” türü süslü cümleler kurulacak.
Ortada bir kayıt dışılık var; işin bu kısmına kimse takılmıyor!
***
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi isterse, yılın her günü, yedi yirmi dört ‘kadın emeği pazarları’ için sabit noktalar oluşturabilir.
Bu iş için şehrin göbeğindeki meydancıkları tercih etmenin anlamı ne?
O meydanları incik boncuk pazarı olarak kullansınlar diye mi düzenlediniz?
Yapın Altıeylül’de sabit bir pazar; yapın Karesi’de sabit bir satış merkezi.. Beleş olmasın ama!
Kiralayın; ürün satışı yapılacak stantlardan kira bedeli tahsil edin. Normal semt pazarlarındaki gibi her satıcının bir alanı olsun; kimse kimseye müdahale etmesin. Hem sonra buraların denetimi de mühim. Kim, ne satıyor, nasıl satıyor, kaça satıyor, vergisi, algısı, fişi, faturası falan.
Kayıt dışı kimse kalmasın.
***
MEYDANLARDA yapınca bu tür işleri, bir çirkinlik, bir dağınıklık, bir kaos ortamı oluşuyor. Buna bir de şehrin trafik karmaşası, yaya ve araç yoğunluğunu ekleyin... Böyle bir ortamdan doğan kirliliği de not edin...
O sebeple, incik boncuk pazarlarını muhtelif semtlere dağıtın, şehir merkezinden uzak tutun; kayıt altına alın, denetimsiz bırakmayın.
Esnafla rekabet etmeyin!
