Emekliler Birleşme ve Dayanışma Derneği, artan hayat pahalılığı ve yetersiz emekli maaşlarına ilişkin kapsamlı bir basın açıklaması yayımladı.
Dernek Başkanı Şükrü Recep Kurtuluş imzasıyla yapılan açıklamada, emeklilerin son yıllarda giderek derinleşen bir ekonomik çıkmazın içine sürüklendiği vurgulandı.
Açıklamada, emeklilerin uzun süredir gündemin merkezinde yer aldığına dikkat çekilerek, özellikle asgari ücretin altında kalan emekli maaşlarının artık temel ihtiyaçları dahi karşılayamaz hale geldiği ifade edildi. 2002 yılında asgari ücretin yüzde 40-50 üzerinde olan emekli aylıklarının, 2025 itibarıyla ciddi biçimde eridiği ve en düşük emekli maaşının asgari ücretin neredeyse yarısına düştüğü belirtildi.
“Açlık Sınırının Altındaki Rakamları Reddediyoruz”
Dernek açıklamasında, gerçek enflasyon oranlarının yüzde 120’leri aştığı bir dönemde emekli maaşlarının tamamının asgari ücretin altında kaldığına dikkat çekildi. Açıklanan maaş artışlarının “reva görülen sefalet ücreti” olarak nitelendirildiği metinde, bu durumun kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Özellikle dul ve yetim maaşı alanların durumunun çok daha vahim olduğuna işaret edilen açıklamada, acil ve kalıcı bir iyileştirme çağrısı yapıldı.
“Sorun Sadece Zam Değil, Alım Gücü”
Cumhurbaşkanı ve ekonomi yönetiminin açıklamalarına da değinilen basın metninde, maaş artışlarının tek başına yeterli olmadığı, enflasyonla etkin mücadele edilmeden emeklilerin alım gücünün artırılamayacağı ifade edildi. TÜİK’in açıkladığı verilerin emeklilerin gerçek yaşam koşullarını yansıtmadığı savunularak, bu hesaplama yöntemlerinin terk edilmesi istendi.
Prim Gün Sayısı ve İntibak Vurgusu
Açıklamada, emekli maaşlarının belirlenmesinde prim ödeme gün sayısının mutlaka dikkate alınması gerektiği, 2000 yılı öncesinde yüzde 69-76 bandında olan aylık bağlanma oranlarının günümüzde yüzde 28-30 seviyelerine gerilemesinin büyük bir adaletsizlik yarattığı belirtildi. İntibak yasasının gecikmeden çıkarılması çağrısı yinelendi.
“Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz”
Dernek, emeklilerin bütçeye yük olarak gösterilmesine sert tepki göstererek, kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin eleştirilerde bulundu. Açıklamanın sonunda ise şu mesaj öne çıktı:
“Biz emekliler sadaka değil, yıllarca ödediğimiz primlerin karşılığı olan, insan onuruna yakışır bir yaşam talep ediyoruz.”
Basın açıklaması, “Kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadesiyle sona erdi.
