Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Gazze’de yaşananları “soykırım” olarak niteleyerek İsrail’i sert sözlerle eleştirdi. Dünya liderlerine çağrıda bulunan Erdoğan, “Bugün insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür” dedi.


“Filistin halkının sesi olmaya geldik”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in (BM) 80. Genel Kurulu görüşmelerinde dünya liderlerine hitap etti. Konuşmasına Genel Kurul’un tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisiyle başlayan Erdoğan, BM Genel Kurulu’nun 79. Dönem Başkanı Philemon Yang’ı tebrik etti, görevi devralan Almanya eski Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’a başarılar diledi.

Erdoğan, “Konuşmamın hemen başında, Filistin’in giderek artan sayıda ülke tarafından tanındığı bir dönemde, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın aramızda olamayışından üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum. Bugün bu kürsüde kendi vatandaşlarımızla birlikte sesi kısılmak istenen Filistin halkının hissiyatına tercüman olmak için de bulunuyoruz” dedi.


“Gazze’de 65 binden fazla sivil öldü, 20 bini çocuk”

Gazze’de 23 aydır süren saldırıların vahim boyutlarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’de ölen sivillerin sayısı 65 bini geçti. Ölenlerin 20 binden fazlası çocuk. İsrail tarafından Gazze’de son 23 aydır her saat bir çocuk acımasızca hayattan koparılıyor. Bunlar sayı değil dostlar, birer can, birer masum insandır” ifadelerini kullandı.

Gazze’de açlık nedeniyle ölümlerin yaşandığını belirten Erdoğan, “21’inci yüzyılda, medeni dünyanın gözleri önünde 146’sı çocuk 428 kişi açlıktan hayatını kaybetti. Bu sayı her geçen gün artıyor” dedi.


“Gazze’de savaş yok, tek taraflı kıyım var”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü saldırıların bir savaş olarak tanımlanamayacağını vurgulayarak şunları söyledi:
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern, en öldürücü silahlara sahip düzenli bir ordu, diğer yanda masum siviller ve çocuklar var. Bu terörle mücadele değildir. Bu, 7 Ekim olayı öne sürülerek yürütülen işgal, tehcir, sürgün ve soykırım; daha doğrusu toplu kıyım politikasıdır.”


“Hastaneler, doktorlar, çocuklar hedef alınıyor”

Gazze’nin sağlık altyapısının yok edildiğini dile getiren Erdoğan, “Doktorlar öldürülüyor ya da gözaltına alınıyor, ambulanslar vuruluyor, hastaneler bombalanıyor. Henüz 2-3 yaşındaki, elleri kolları bacakları olmayan masum yavrular, Gazze’nin olağan fotoğrafı haline gelmiştir” dedi.

Ardından açlıktan ölmek üzere olan bir çocuğun fotoğrafını gösteren Erdoğan, “Buna hangi vicdan dayanır? Çocukların açlıktan, ilaçsızlıktan öldüğü bir dünyada huzur olur mu?” diye sordu.


“BM kendi çalışanlarını bile koruyamadı”

İsrail’in uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe saydığını belirten Erdoğan, BM’nin de yetersiz kaldığını ifade ederek şunları kaydetti:
“Birleşmiş Milletler, Gazze’de kendi çalışanlarını bile koruyamamıştır. Yardım için koşan 500 kişi öldürülmüş, bunların 326’sı BM personelidir. Gazze’de medya çalışanları da hedef alınmıştır. 250 gazeteci kasıtlı olarak öldürülmüştür.”


“Kudüs insanlığın ortak mirasıdır”

İsrail’in yayılmacı politikasının sadece Gazze ile sınırlı kalmadığını söyleyen Erdoğan, Batı Şeria’da da sivillerin infazlarla katledildiğini vurguladı.

“Kudüs-ü Şerif insanlığın ortak mirasıdır, radikalizmin hedefi haline getirilemez” diyen Erdoğan, “Vicdan sahibi Museviler de bu zulmü tasvip etmiyor. Bu cinnet hali tüm dünyada antisemitizmi körüklüyor” ifadelerini kullandı.


“Soykırım kadrosu hesap vermeli”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’de ateşkes sağlanmalı, insani yardımlar engelsiz ulaşmalı, soykırım kadrosu uluslararası hukuka hesap vermelidir. İnşallah bu mutlaka gerçekleşecektir” dedi.


“Suriye yeni bir dönemin kapısını açtı”

Konuşmasının devamında Suriye’deki gelişmelere değinen Erdoğan, “Nasıl Gazzeli mazlumlar için sesimizi yükseltiyorsak, 13 yıldır Suriyelilerin feryadına da dikkat çektik. 1 milyon insanın hayatına mal olan zulüm 8 Aralık devrimi ile tarihe karıştı” dedi.
Suriye halkının büyük bedeller ödeyerek kazandığı zaferi tamamlayacağına inandığını belirten Erdoğan, “Bir ve bütün Suriye vizyonunu tüm imkanlarımızla destekleyeceğiz” diye konuştu.


Irak, İran ve bölgesel barış mesajları

Irak’ın istikrarının bölge için hayati olduğunu belirten Erdoğan, Kalkınma Yolu Projesi’ne önem verdiklerini söyledi. İran’ın nükleer dosyasının diplomasiyle çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Erdoğan, “Savaşın kazananı, adil barışın kaybedeni olmaz” diyerek ateşkes çabalarının süreceğini ifade etti.


“Kıbrıs Türkleri azınlık olmayacak”

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularında Türkiye’nin kararlılığını dile getiren Erdoğan, “Kıbrıs Türkleri Ada’nın eşit sahibidir, azınlık olmayı kabul etmeyecektir. Uluslararası toplum, yarım asırdır maruz kaldıkları izolasyona son vermelidir” çağrısında bulundu.
KKTC’nin tanınması için çağrısını yineleyen Erdoğan, “Kıbrıs Türklerinin meşru haklarının teslim edilmesi şarttır” dedi.


“AB ile yeni vizyon arıyoruz”

Avrupa Birliği ile ilişkilerde yeni bir vizyon istediklerini kaydeden Erdoğan, “Bu vizyon günü kurtaran değil, ortak geleceğimizi şekillendiren bir vizyon olmalı” dedi. NATO Zirvesi’nin 2026’da Ankara’da yapılacağını hatırlatan Erdoğan, ABD ile ticaret, yatırım ve savunma alanında ilişkilerin güçlendiğini söyledi.


Türk dünyası, Balkanlar ve Afrika

Türk Devletleri Teşkilatı’nın küresel aktör haline geldiğini belirten Erdoğan, Balkanlar’da barış için yoğun çaba sarf ettiklerini, Somali’den Sudan’a kadar Afrika ülkelerine destek verdiklerini anlattı.


“Dünya beşten büyüktür”

Konuşmasının sonunda BM’ye yönelik eleştirilerini yineleyen Erdoğan, “80’inci yılda Birleşmiş Milletler’i kuruluş ruhuna döndürmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir düzen kurulana kadar ‘Dünya beşten büyüktür’ demeye devam edeceğiz. Daha adil bir dünya mümkündür” dedi.

Kaynak: Anadolu Ajansı