Yarın gerçekleştirilecek CHP Karesi İlçe Başkanlığı kongresine aday olan Hasan Hüseyin Yıldız partiyi daha yukarılara taşımak için aday olduğunu söyledi. Gençlerin çoğunlukta olduğu bir liste ile seçime gireceğini belirten Başkan Adayı Hasan Hüseyin Yıldız tek amaçlarının CHP’yi yerelde olduğu gibi genelde de iktidar yapmak istediklerini dile getirdi.
İlçe başkanı seçildiği takdirde yapacaklarını da anlatan Hasan Hüseyin Yıldız, parti üyelerini birleştirmek ve kaynaştırmak amacıyla çalışmalar yürüteceğini ifade etti. Mahalle sorumlusu sistemini geliştirerek mahalle toplantıları ile hem parti üyeleri hem de vatandaşlarla buluşmayı hedeflediklerini söyleyen Hasan Hüseyin Yıldız, bu durumun partiyi daha da güçlendireceğine inandığını kaydetti.
“GENÇLERE GÜVENİYORUM”
POLİTİKA’ya konuşan CHP Karesi İlçe Başkan Adayı Hasan Hüseyin Yıldız şunları söyledi:
“Kadromuzu gençlerden oluşturduk. 20’si asil 20’si yedek olmak üzere toplarda 40 kişilik bir yönetimim olacak. Bu 40 kişinin 20’si 40 yaş ve altı, diğer 20’si de 40 yaş ve üstünden oluşacak. Benim birinci önceliğim gençler, gençlerin sisteme dahil olması lazım. Her platformda “gençlik, gençlik” diyoruz ama yönetim kadrolarına baktığımızda biz gençlere söz hakkı vermiyoruz. Ben bu partiye 2007 yılında geldim, 2009 yılında da üye oldum. Üye olduğum tarihten beri herkesin ağzında bir genç lafı var ama ne hikmetse yönetimsel kadrolarda genç yok. Kadrolarda sadece çok da günahlarını almayayım ama kota doldurmak amaçlı gençler yer alıyor. Maalesef böyleydi. Seçimde göreceksiniz tanıtım broşüründe tüm yönetim kurulu arkadaşlarımın fotoğrafı olacak. Tüm delegelerimiz kime oy vereceklerini fotoğraflarıyla görecekler. Yönetim Kurulumuzda 30 yaş altı Mekatronik Mühendisi, İnşaat Mühendisi, atanamayan öğretmen, kamu yönetimi ve siyaset bilimi mezunu arkadaşlarımız var. Tüm bu gençlerimizin çoğu atanamadığı ya da KPSS ile bir işe yerleşemediği için mesleklerini yapamıyorlar. Bunun yanında okul bitirmiş esnaflık yapan kardeşlerimiz var. Ayrıca en önemlisi ağabeylerimiz var yanımızda. Neden? Genç kardeşlerimizde enerji var ama tecrübe eksikliği var. Partililerimizi tanıyamayabiliriz. O yüzden yanımıza ağabey ve ablalarımızı aldık. Bir ağabeyimiz, ablamızla bir genç kardeşimizi birleştirip bütünleştireceğiz. Yani birisi tecrübesini aktaracak birisi de enerjisini kullanacak.
“İKBAL VE MAKAM DERDİM YOK”
Sistemin yenilenmesi gerekiyor. Bu çarkların daha da sağlamlaşması gerekiyor. Üzülerek söylüyorum ki partimizin yaş ortalaması yüksek. Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti gençliğe emanet etmiş ama günümüzde gençliğin ülke yönetiminde bir söz hakkı yok. 2009’dan beri partideyim, belediye meclis üyesi adayı da oldum. Yaşım 39’du yedeklerle bile olduğum halde çok mutlu oldum ve 45 gün boyunca Levent Tellioğlu ile birlikte seçim kampanyasına katıldım. 2014 yılında Ender Biçki başkanımız Karesi Belediye Başkanı adayı olduğunda kızım 1 yaşında hasta olmasına rağmen seçim kampanyasında yer aldım. Çünkü benim siyasi görüşüm yereli kazanan geneli kazanırdı. Yıllardan beri bununla hareket ettim ve 40-45 gün boyunca kızımın hastalığı nedeniyle şehir dışında olmama rağmen hiçbir seçim çalışmasını kaçırmadım. O dönemde kendi işyerimi açmadan önce başka yerde çalışırken mesai bitiminin ardından koşa koşa gelip seçim çalışmalarına katılırdım. Benim ikbal ya da bir makamla ilgili bir derdim yok. Benim tek derdim Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Mustafa Kemal Atatürk bu partiyi kurmuş, bunun adına da Cumhuriyet Halk Partisi ismini koymuş ve benim bu kurulan partiyi Türkiye’de yaşatmam lazım. Hatta ve hatta daha üst seviyelere çıkarmam lazım. Bunu kiminle yapacağız genç arkadaşlarımla birlikte yapacağız.
“ALİ HİKMET PAŞA MAHALLESİNDE OTURMAKTAN GURUR DUYUYORUM”
Ben Ali Hikmet Paşa Mahallesinde oturuyorum ve bundan büyük gurur duyuyorum. Çünkü orada oturmayı özellikle istiyorum. Çünkü bu tür mahallerde insanları yerinde dinlemek daha tatlı oluyor. Oradaki insanlara dokunmak, onlarla sohbet etmek daha iyi oluyor. Çünkü insanların kaynağına inmiş oluyorsunuz. Yani birileri bana yaşananları bana getirmiyor kendim yerinde dinleyip öğreniyorum. Yıllarca CHP’nin İmam Hatip Lisesi’nde bina sorumlusu olarak görev yaptım ve her seçimde o mahallede kaybettim. Ama hiçbir zaman kimseye yüz çevirmedim hala daha onlarla bir aradayım ve onların sorunlarını dinleyip çözüm üretmek istiyorum.
“MAHALLE TOPLANTILARI DÜZENLEYECEĞİZ”
Ben arkadaşlarımla birlikte partim için daha iyi çalışacağıma inanıyorum. Yücel Erişen başkanım ve yönetimi bugüne kadar bazı şeyleri yaptılar yapmadılar değil. Herkesin bir hatası, eksiği olabilir. Benim de eksiğim olacak. Ama ben bunu aza indirgeyerekten daha iyi çalışacağıma inanıyorum. Ben gençliğe güveniyorum. Vaatlere gelince bizim öyle çok büyük vaatlerimiz yok. Derdimiz partimizi üst sıralara taşıyacağız. Kendimize göre tabi ki plan ve programlarımız var. En büyük hedefim şu; üyelerimizi sosyalleştirmek istiyorum. Ben de dahil olmak üzere aynı mahallede birlikte oturduğumuz partimizin üyelerini tanımıyoruz. Şu anda benim oturduğum mahallede 175 üyemiz var ama toplasan 70-75’ini tanıyorum. Kağıt üzerinde mahalle sorumlusu sistemi var ama aktif ve faal durumda değil. En büyük hedeflerimden birisi partimizin üyelerini kaynaştırmak olacak. Örneğin halk oyunları kursu adına altında üyelerimizin birbirleriyle görüşmesi, tanışması, kaynaşması sağlanabilir. Mahalle toplantılarını da hayata geçirerek bu yönde üyelerimizin bir araya gelerek fikir ve önerilerini de alabiliriz. Seçimden seçime üyelerimizin yanına gitmeyeceğiz. Her daim onların yanında olmak için çaba göstereceğiz. Ayın belirli dönemlerinde kendimize yönelik oluşturacağımız rutinimizle mahallelerimizi dolaşıp üyelerimizle birlikte olacağız. Mahalle temsilcilerini de atama yoluyla değil mahalledeki üyelerin önerisiyle belirlemek istiyoruz.
“BELEDİYE İLE BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ”
Benim ilçe başkanı olunca belediyeye yönelik yasal bir yaptırımım hiç yok. Sadece tavsiye ve önerilerimiz olabilir. Mesut Akbıyık başkanımız ile birlikte Cumhuriyet Halk Partili belediye olarak görünüyoruz şu anda. Bizim belediyeyi parlatmak, halkın gözünde işleri iyi yapmamız lazım. Bunun için ne gerekiyorsa partimiz olarak yapmamız gerekiyor. Bununla ilgili olarak da belediye çalışmalarına ve hizmetlerine yönelik bir proje ekibi kurma amacımız var. Bağımsız, herkesin dahil olabileceği şekilde bir proje ekibini hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Burada kısa, orta ve uzun vadede yapılabilecek projeleri belediyeye tavsiye niteliğinde sunmayı düşünüyoruz. Üyelerimizin mahallelerindeki istek, öneri ve tavsiyelerini bir araya getirerek projeler oluşturmayı ve bunların belediyeye entegre olup olmadığıyla ilgili çalışmalar yapılabilir. Tabi bunları yaparken de belediyenin bütçesine, olanaklarına dayalı halkımıza en iyi dokunacak hizmet önergelerinde bulunacağız. Sonuçta bir birliksek birliktelik sesini Mesut Başkanımızla birlikte çıkaracağımıza inanıyoruz.
“YERELİ KAZANAN GENELİ DE KAZANIR”
Görev sürem içerisinde herhangi bir değişiklik olmazsa iki seçim geçireceğiz. En başında söylemiştim; yereli kazanan geneli kazanır demiştim. Halkın takdiri ile geçtiğimiz dönem yereli kazandık. Yereli kazandık diye koltuğa yaslanırsak biz hiçbir şey yapamayız. Zaten burası bizim dersek, en ücra kırsal mahalleye gidip vatandaşın sorununu dinlemezsek, muhtarlarımızla bir araya gelemezsek, eksikleri yerinde tespit edemezsek hiçbir şeyi başaramayız. Bu yüzden insanlara dokunmak lazım. Alınan maaşlarla Türkiye’de hayatın dönmeyeceğini herkes biliyor. Bu nedenle iktidar olabilmek için şehrin dört bir yanında halkla beraber olup seçimde iktidar olmak için çalışacağız. Burada da mahalle toplantılarımız çok büyük önem taşıyacak. Her mahallede partililerimizin yanında vatandaşlarla da bir araya gelerek A partili B partili demeden, etnik köken veya dini inanç üzerinden siyaset yapmadan yapacaklarımızı anlatmamız bizi iktidara taşıyacaktır.
“BİRLİK VE BERABERLİĞİ TESİS ETMEMİZ GEREKİYOR”
Bizde insan ayrımı yok. Mustafa Kemal Atatürk bunu ilkelerle zaten belirlemiş. Halkçılık diye bir ilkemiz var. Bu altı oku bilmemiz lazım. Her şeyi altı okta toplamış ve en sonunda Ne Mutlu Türk’üm Diyene demiş. Bende etnik köken ve dini inanca göre insan ayrımı yoktur. Bizim hakikatten bir olmamız lazım. Yani bu partisel anlamda da değil aslında. Şimdi bir yarıştayız kaybeden ne hikmetse bir daha hiçbir platformda yer almıyor. Yücel Erişen’in kazandığı kongre öncesinde bile hasta olduğum halde çalışmalara katıldım. Şu anda Yücel Başkanım benim için 1 Ekim saat 17.00’ye kadar rakibim. Sandıklar açıldığında yine kazanırsa ağabeyimdir, başkanımdır. Bana bir köyde bir şey yapılacak dese gitmezsem namerdim. Bu yüzden birlik ve beraberlik içinde partimizi iktidara taşımak için adayım.”