Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, afet dönemlerinde medyanın rolüne ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İletişim Başkanlığı’nda düzenlenen Afet Haberciliği Eğitim Panelinde konuşan Duran, afet haberciliğinin yalnızca bir gazetecilik faaliyeti olmadığını vurgulayarak, “Bu alan; toplumsal dayanışmayı, kamu düzenini, devlet-millet iletişimini ve hatta can güvenliğini doğrudan ilgilendiren kritik bir uzmanlık alanıdır” dedi.
“Afet anlarında bilgi trafiği hızlanıyor, doğruluk hayati önem taşıyor”
Duran, panelde yaptığı konuşmada Selçuk Üniversitesi’nin yürüttüğü AB Erasmus Projesi kapsamında düzenlenen etkinliğin önemine dikkat çekti. Artan dijital medya kullanımıyla birlikte bilgi akışının çok daha hızlandığını, bu durumun da teyitsiz bilginin kısa sürede yayılmasına yol açtığını söyledi.
“Afet zamanlarında insanlar bilgi arayışı içinde. Ancak hızın ön plana çıktığı bu dönemde yanlış bilgi, telafisi olmayan sonuçlara neden olabiliyor.”
Duran, yapay zekâ destekli içerik üretiminin de sahte görüntü ve bilgilerle dezenformasyonu artırdığını belirterek, stratejik kriz iletişiminin artık bir zorunluluk hâline geldiğini ifade etti.

“Gerçek bilgi ile sahte bilgiyi ayırt etmek zorlaştı”
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte siyaset, ekonomi ve iletişim alanlarının yeniden şekillendiğini kaydeden Duran, ülkelerin ulusal menfaatlerini koruyabilmek için kendi stratejik iletişim altyapılarını oluşturmak zorunda kaldığını ifade etti.
Yapay zekâ üretimi videolar, sahte fotoğraflar ve manipülatif içeriklerin hızla yayılmasının ciddi bir risk olduğunun altını çizdi.
“Bilgiye ulaşmak kolaylaştı ama doğru bilgiye ulaşmak zorlaştı.”
“Habercilerin güvenliği ve afetzedelerin hakları korunmalı”
Afet dönemlerinde habercilerin hem kendi güvenliklerini hem de afetzedelerin mahremiyetini ve güvenliğini gözetmesi gerektiğini söyleyen Duran, profesyonelliğin önemine dikkat çekti.
Saha çalışmalarında gazetecilere kolaylık sağlamak için mobil basın merkezleri kurduklarını, uluslararası medya ile koordinasyonun afet dönemlerinde titizlikle yürütüldüğünü belirtti.
“5 ayda 450’ye yakın dezenformasyon tespit ettik”
6 Şubat depremlerindeki bilgi kirliliğine de değinen Duran, İletişim Başkanlığı’nın yalnızca ilk 5 ayda 450’ye yakın dezenformasyonu tespit edip kamuoyuna duyurduğunu söyledi.
Bu süreçte doğru bilgi akışı için medya kuruluşlarıyla güçlü iş birliği yürütüldüğünü ifade etti.
Yeni dönem: Afet haberciliğinde uluslararası standartlar
Duran, afet haberciliğini geliştirmek için yürütülen çalışmalara değinerek şu bilgileri paylaştı:
- 5 dilde “Afet Haberciliği” kitabı hazırlandı.
- Afet, kriz, savaş, sağlık ve adliye haberciliği gibi alanlarda eğitim videoları üretildi.
- Uluslararası geçerliliği olan bir afet haberciliği ders müfredatı geliştiriliyor.
- “Doğru Habercilik ve Medya Etiği” kitabı farklı dillere çevrildi.
“Bu kitaplar ve müfredatlar, hem öğrenciler hem gazeteciler için önemli bir rehber olacak.”





