Atatürkçü Düşünce Derneği Balıkesir Şubesi şehit edilişinin 88’inci yılında Kubilay’ı andı. ADD Şube Başkanı İlhan Öner Asteğmen Kubilay’ın devrim şehidi olduğunu belirterek, “Baş veririz, can veririz, hepimiz Kubilayız” diye konuştu.
Menemen Olayı laikliğe başkaldırıdır
ADD Şube Başkanı İlhan Öner yapıtğı açıklamada şunları söyledi:
“Cumhuriyetimizin temel niteliklerine ve temsil ettiği çağdaş değerlere; intikam duygusuyla saldıran kesimler hala diridir, ayaktadır, maşa olarak kullanılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti;
Milletimizin, Büyük Atatürk’ün liderliğinde yedi düvele karşı verdiği mücadelenin onurlu bir sonucudur. Ancak, yüzyıllar boyu süren saltanat yönetimiyle dünyadan kopuk bir toplum haline dönüştürülen milletimize; ışıklı ufuklar açan
Cumhuriyetin, laiklik ilkesi ilk günden beri açık-gizli saldırı altındadır. Yüzyıllar boyu insanlarımızın eğitimsiz, cahil ve dünyadan kopuk bıraktırılmış olmasından beslenen karanlık, gerici ve işbirlikçi kesimler; etkilerini yitirdiklerini görerek; ayaklanmışlar, kanlı olaylara neden olmuşlardır. Bu bağlamda;
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında;
Şeyh Said’in 1925’de başlattığı isyandan sonraki en acı ve en önemli olay;
23 Aralık 1930’da,
Menemen’de
Asteğmen Kubilay’ın başının kesilmesiyle gerçekleşen gerici başkaldırıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin başı kesilmek istendi
“Şeriat isteriz”, sloganlarıyla
Cumhuriyetin temsil ettiği değerlere yönelik kanlı meydan okumada
Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’la birlikte laik, demokratik
Türkiye Cumhuriyeti’nin başı kesilmek istenmiştir.
Büyük Kurtarıcı ve Devletimizin Kurucusu,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; Menemen olayından sonra
( 28 Aralık 1930) yaptığı çarpıcı açıklama, ders niteliğindedir:
“Gericilerin yaptığı bu açık vahşet karşısında, bütün cumhuriyetçiler ve yurtseverler utanmalıdır. Çünkü, bu olay acı olduğu kadar hepimiz için utanç vericidir.”
Kubilay haince katledildi
Kubilay,
Cumhuriyet kazanımlarını savunurken verdiğimiz bilinen ilk şehidimiz olmakla birlikte; aynı olayda şehit olan
Bekçi Hasan ve
Bekçi Şevki’yi de hatırlamak vatan, namus borcudur.
Cumhuriyet tarihimizde
Devrim Şehitleri ünvanı sadece
Kubilay’la,
Bekçi Hasan ve
Bekçi Şevki ile sınırlı kalmamıştır.
Cumhuriyetin ışığını söndürmek; milletimizi gerici ve karanlık zihniyete teslim etmek için emperyalist güçlere hizmet eden odaklara karşı, canı pahasına mücadele veren aydınlarımız da haince katledilmiştir.
Kubilay,
Bekçi Hasan ve
Bekçi Şevki’nin kanı yerde kalmamıştır. Failler anında hak ettikleri cezayı bulmuşlardır. Fakat, sonrasındaki, aydın katliamlarının hiç biri açığa çıkartılmamış; failleri malum iken, meçhul olarak karanlıkta kalmıştır. Bu durum, ülkemizde aydın katliamlarının birbiri ardına, zincirin halkası gibi gelmesine neden olmuştur. 1980 sonrası gerçekleşen aydın katliamlarına bakıldığında; 31 Ocak 1990’da katledilen
Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy cinayetinin aydınlatılsaydı
Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve
Necip Hablemitoğlu’nun katledilmelerine engel olunabilecekti.
Hepimiz Kubilayız
Atatürkçü Düşünce Derneği; inanarak, mücadele ederek, toplumu aydınlatarak ulusal bir görev yaptıkları için katledilen aydınların yolundan en ufak bir tereddüt göstermeksizin yürümeye devam edecektir.
BAŞ VERİRİRZ… CAN VERİRİZ… HEPİMİZ KUBİLAYIZ. Devrim Şehidimiz Kubilay başta olmak üzere; Bekçi Hasan’ı, Bekçi Şevki’yi ve bugüne kadar şehit verdiğimiz tüm aydınlarımızı; bağlılık ve şükran duygularımızla anıyor; davalarının davamız, yollarının yolumuz olduğunun bilinmesini istiyoruz.”
Muhabir: Politika Gazetesi