Marmara Denizi bir kez daha müsilaj tehdidiyle karşı karşıya. Bandırma ve Erdek kıyılarında yeniden görülen beyaz örtü, hem ekosistemi hem de turizmi tehdit ediyor.
Prof. Dr. Mustafa Sarı uyarıyor: “Deniz artık daha fazlasını taşıyamıyor.”
Marmara Denizi’nde 2021 yılında yaşanan büyük müsilaj felaketinin ardından, yeniden ciddi bir çevresel kriz kapıda. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Balıkesir’in Bandırma ve Erdek sahillerinde yeniden ortaya çıkan müsilaja ilişkin kritik açıklamalarda bulundu.
Marmara, Taşıyabileceği Yükün Sonuna Geldi
Marmara Denizi'nin kirlilik yükünü artık kaldıramadığını ifade eden Prof. Dr. Sarı, şu uyarıda bulundu:
“Bir litre atığı bile arıtmadan Marmara Denizi’ne deşarj etmemeliyiz. Marmara, taşıyabileceği kadar yükü aldı, artık daha fazlasına tahammülü yok. Acilen harekete geçmeliyiz.”
Müsilaj Ekosistemi Boğuyor: Midyeden Mercana, Hepsi Tehlikede
Prof. Dr. Sarı, deniz tabanını adeta battaniye gibi örten müsilajın pinalar, midyeler, istiridyeler, mercanlar ve deniz çayırları gibi önemli deniz canlılarını yok ettiğini söyledi.
“Deniz çayırlarının üzeri kaplandığı için fotosentez yapılamıyor. Bu da oksijen üretimini kesiyor. Nefes aldığımız o ekosistem şu anda ciddi zarar görüyor.”
Balıkçılık Zaten Darbe Aldı, Sıra Turizmde
Müsilajın deniz yüzeyine çıkmasıyla birlikte turizmin de büyük darbe alacağını belirten Sarı, şu ifadeleri kullandı:
“Son 6 aydır zaten balıkçılık ciddi şekilde etkilendi. Şimdi yüzeyde görünmeye başlamasıyla turizm sektörü de zarar görmeye başlayacak. İnsanlar artık 'Denize girebilir miyim?', 'Balık güvenli mi?' sorularını yoğun şekilde soruyor.”
2021 Marmara Denizi Eylem Planı Yeniden Uygulanmalı
Prof. Dr. Sarı, 2021 yılında imzalanan ve dönemin belediye başkanları, valiler, bakanlık yetkilileri ve çevre komisyonu üyeleri tarafından onaylanan Marmara Denizi Eylem Planının tekrar gündeme alınması gerektiğini vurguladı.
“Plan sadece kağıt üzerinde kalmamalı. Uygulama sürecine geçilmeli. Denizi kirleten kaynaklarla mücadele etmek artık bir tercih değil, zorunluluk.”