Balıkesirspor’da ödendi ödenmedi, kayıtlarda vardı yoktu tartışmalarının yaşandığı 170 bin Avroluk borçla ilgili kulüp avukatı Mehmet Fatih Önsöz yaşanan süreci kamuoyuyla paylaştı.
Önsöz 170 bin Avroluk borçla ilgili senet çıkışlarının kulüpte bulunduğunu ancak senetlerle ilgili yapılan uzlaşma protokolü sözleşmesinin ise kulüp kayıtlarında bulunmadığını açıklarken, transfer yasağının kaldırılması için alacaklıyla şeni bir anlaşma yapıldığını söyledi.
Kulüp avukatı ve aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan Mehmet Fatih Önsöz 170 bin Avroluk borçla ilgili kamuoyunda yaşanan tartışmalar sonrası açıklamalarda bulundu. İdari İşlerden Sorumlu Asbaşkan İsa Tamer Çelik ile birlikte basın açıklaması düzenleyen Mehmet Fatih Önsöz bir menajere olan borçla ilgili senetlerin iki tanesinin Balıkesir Valiliğince mükerrer olduğu gerekçesiyle iptal edildiğini, iki senedin de önceki dönem başkanlardan Kadir Dağlı tarafından ödendiği söylenmesine rağmen transfer yasağıyla karşı karşıya kaldıklarını belirtti.
Avukat Mehmet Fatih Önsöz Kadir Dağlı başkanlığındaki yönetimin 170 bin Avroluk menajerlik ücretini hem senetle hem de uzlaşma tutanağı düzenlenerek iki kez borçlandırıldığı bilgisini paylaştı. Bunu yapan yöneticilerin tutumunda art niyet aramadıklarını da söyleyen Mehmet Fatih Önsöz yapılan işlemin yanlışlığına işaret etti. Mehmet Fatih Önsöz muhasebe kayıtlarında ayrıca 175 bin Avroluk 4 adet senedin de çıkışının yapıldığını ancak bununla ilgili uzlaşma tutanağının bulunup bulunmadığıyla ilgili bilgilerinin olmadığını açıkladı.
“UZLAŞMA TUTANAĞIYLA İLGİLİ KAYIT YOK”
Balıkesirspor’un 170 bin Avroluk borcu nedeniyle transfer yasağına giden süreç hakkında bilgiler veren Kulüp Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Fatih Önsöz şu açıklamalarda bulundu:
“Hepimizin gündeminde bir madde var, bu da 35/A uzlaşma protokolü. Bununla ilgili Kadir Başkan veya diğer başkanlar döneminde nasıl protokoller yapıldı ve bunların nasıl kayıt altına alındığıyla ilgili hepimizin kafasında soru işaretleri var. Bizden önce Kadir Başkan kendisi bir programda bunların nasıl gerçekleştiğini, kimler tarafından kayıt altına alındığını veya bir belgeyle ‘bakın ben kaydettim’ diye belirtmiş oldu. 35/A maddesi avukatlar tarafından tutanak altına alınan, imzaların atılmasıyla ilam değeri kazanan yani bir mahkeme kararına eşdeğer değer kazanan bir belgedir. Bu belge de iki avukatın birbirleriyle anlaşması, tarafları da anlaştırmasıyla oluşur ve bu direkt uygulanabilir bir şeydir. Bu UÇK sürecinden farklı bir süreçtir. Yani UÇK’ya düşen bir futbolcu alacağında öncelikle futbolcunun kendisi veya avukatı UÇK’ya başvuru yaparak ‘ben Balıkesirspor’dan şu kadar paramı alamadım, bunların bana ödenmesini talep ediyorum’ der. Bununla ilgili federasyondan da bize yazısı gelir, tebliğ edilir. Biz de kulüp olarak eğer ödediysek dekontunu, ödeyemediysek nedenini ya da kısmi ödeme yaptıysak bunların bilgisini bildiririz akabinde UÇK bir karar verir ve bize tebliğ eder. Bu tebliğ karşısında ödemediğimiz takdirde de bize transfer yasağı koyarlar. Yani bu genel uzlaşma tutanağından dolayı Balıkesirspor’a gelen herhangi bir tebligat yok. Tebligat gelmediği için bizim hukuki mücadeleye başlayacağımız bir süre de yok. Biz bunu hasbelkader Çarşamba günü yaptığımız kontrolde öğreniyoruz ve transfer yasağının 170 bin Avroluk Murat Akın adına verilmiş uzlaşma tutanağının olduğunu görüyoruz.
“TÜRK FUTBOLUNDA BU UYGULAMA VAR”
Uzlaşma tutanağı Türk futbolunda kullanılan bir gerçek. Genelde bu tutanağın alınma sebebi de şudur: Türkiye’de ortalama 10 kulüpten 9’u borca batık olduğu için verilen senetlerin karşılığı hiçbir zaman çıkmaz. Sadece Balıkesirspor özelinde değil genelde senetler verilir, koçanlar imzalanır ve bunların yıllar boyunca sürüncemede geçen davaları ve icra takipleri olur. Kulübün hesabına bloke konularak ya da varsa eğer arabası, taşınmazı klasik haciz yoluyla alınır. Ancak transfer yasağına etki edecek bir madde haline getirmek için uzlaşma tutanağını tahkim yolunu kullanarak menajerler, futbolcular bunu belirtirler. Bu kapsamda da avukatlar tarafından üretilen bu tutanaklar transfer yasağı konmasına engel değildir. Türk futbolunda da bu uygulama yıllardır şöyle olur: Balıkesirspor veya bir spor kulübü menajerlik ücreti olarak senet teslim eder. Ancak bu senetlerin ödenmeme ihtimaline karşı garantör bir ekstra senet olarak uzlaşma tutanağı düzenlenir. Bu uygulamada yapılandır ve Kadir Başkanın da aslında yapmış olduğu budur. Biz kendisi kötü niyetle Balıkesirspor’u zarara uğratmak, Balıkesirspor üzerinden para kazanmak için bunu yapmıştır demiyoruz. Ancak ticaretle uğraşanlar çok net bilir; hatır senedi dediğimiz bir senet biçimi vardır. Bir kişi kefil olmak istemiyorsa hatır senedini veya hatır çekini verir, eğer iki ticaret yapan kişi arasında bu ödeme gerçekleşmezse ‘ben Mehmet Fatih Önsöz olarak bu borcun arakasındayım’ demektir. Hatır çeki veya senedini verdiği kişi borcu alamazsa kişiye geri dönüş yapar. Bu mantıkla üretilmiş bir evraktır. Bu konuda kimsenin Kadir Başkanı suçladığı veya art niyetli olduğu yönünde bir beyanı bulunmuyor.
“VALİLİK İKİ SENEDİ İPTAL ETTİ”
Biz bu uzlaşma tutanağıyla ilgili bugüne kadar niye kayıt dışı dedik? Kayda nasıl alınabiliyor diye baktığımızda bir menajere verilmiş 600 bin liralık ödeme var. Bu menajerlik ödemesinde öncelikle kendisine 31 Ağustos 2020 tarihli bir senet veriliyor. Bu verilen senetten sonra kendisiyle yapılan menajerlik sözleşmesi konuyor. Yani usulüne uygun bir şekilde senet verilmiş. Akabinde yine uzlaşma tutanağı tutulmuş. Yani usule uygun bir bicinde borç kayıt altına alınmış. Bu 600 bin lira kendisine ödendiği için uzlaşma tutanağı da bizde ve kayıt altına alınmış, senetler de imha edilmiş. Yine Balıkesirspor’un başına gelen Valilik tarafından denetlendiğimiz v e hepimizin bildiği gibi iptal edilen senetler var. Valilik raporu 17 Kasım 2021 tarihli. Burada verilen senetler yine Mustafa Kaan Toker adına verilmiş olup 175 bin Avroluk senet koçanı elimizde mevcuttur. Valilik diyor ki “sen bu kişiye uzlaşma tutanağı verdiysen aynı şekilde senet çıkışını yapamazsın, bu mükerrer olur, bunu yaptığın zaman senetlerin iptali gerekir” diyor. Buradaki usulde iptal edilen senetlerin neden iptal edildiğini açıklar.
“ALTINDA ART NİYET ARAMADIK AMA İKİ KEZ BORÇLANMA YAPILMIŞ”
Bizim tartışmalara konu olan 4 parça senet menajere veriliyor. Bizim olayımızda burada yine menajerlik sözleşmesi mevcut. Akabinde uzlaşma tutanağı gerçekleştiği için bu tutanak sebebiyle valilik yaptığı denetimde bu senetleri iptal etti. Bizim denetim raporumuzda bu senetler 17/11/2021 tarihli raporda iptal edildiği için, eğer başvuru yapılırsa suç duyurusunda bulunma yetkisi bize verildiği için bizler bunları iptal kabul ettik ve olması gereken buydu diyoruz. Yaşadığımız 170 bin Avroluk meseleye gelecek olursak; o günün fiyatlandırmasıyla hangi koşullarda yapıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Yani 12 Eylül günü transfer açılsın diye Kadir Başkanın Metin Korkmaz’la yapmış olduğu bütün mücadeleyi ve oradaki müzakereyi az çok yakından takip ettik. Kendisi de dönemimizin başkanıyken Balıkesirspor’un küme düşmesine engel olacak veya transfer yasağını açarak ligde tutunma ümidini sağlayacak şekilde hizmet vermek amacıyla bunu yaptığını biliyoruz. Yani bunda kötü niyet aramadığımızı tekrar ediyorum. Ancak yapılan işlemde usulsüzlük ya da eksiklik v arsa ben bunu açıklamakla mükellefim. Hepimizin önüne düşen, herkesin bildiği 4 parça senet bir uzlaşma tutanağına bağlanıyor. Bizim başımıza bela olan o uzlaşma tutanağına bağlıyor. Bu tutanakta normal şartlarda senet çıkışıyla aynı anlamı ifade etmesi için çıkışa ‘uzlaşma tutanağı gereği’ diye buraya yazmanız gerekmiyor. Bu uzlaşma tutanağının içerisine verilen dört parça senede aittir yazmanız gerekiyor. Yani uzlaşma tutanağında biz her ikisini eşdeğer tutup ayrı bir borç kaydı oluşturmak istemiyorsanız buraya açıklamasına 170 bin Avro borcu verilen senetler karşılığında verilmiştir demeniz gerekiyor. Siz buraya senet ibaresini yazmıyorsunuz, biz bunu ayrı bir evrak olarak bir borç kaydına düşüyorsunuz. Yani buradan 4 senetle 170 bin Avro borçlanıyorsunuz, buradan da tek parça kıymetli evrakla tekrar 170 bin Avro borçlanıyorsunuz.
“DAĞLI’NIN ÖDEDİM DEDİĞİ ŞEY ALACAKLININ FERAGAT ETMESİNDEN KAYNAKLI”
Bunların ödenip ödenmediği konusundaki polemiklere, Metin Korkmaz’la görüşülüp görüşülmediği kısmına girmiyorum. Ben altın verdim, altın aldım gibi birçok söylem yapıldı, bunlar bizim konumuz değil. Ama bu senetler şu an için en azından yok olmuş durumdadır. Nasıl yok olmuş durumda? Bu senetlerin 2 tanesi Balıkesirspor’un elinde. Yani Ocak ve Şubat ayına ait iki senet üzeri çizili olarak bizim elimizde bulunmaktadır. Yani bu da iptal edildiği anlamına geliyor. Diğer 2 senedin de bizim karşımıza nerede çıktığını görüyoruz; Balıkesirspor’un armasının satılması mevzusunda görüyoruz. İstanbul 22. İcra Dairesi 2020/18350 Sayılı esaslı dosyada Balıkesirspor’un armasını satmak istediler ve biz buna o dönemin şartlarında engel olmaya çalıştık. Kadir Dağlı ve Özgür başkan Metin Korkmaz’la görüştü belli bir ödeme yapıldı ve bu dosyadan feragat edildi. Hatırlarsanız Kadir Dağlı bir evrak çıkardı ‘ben bu dosyayı ödediğim için bu evrak verildi’ diye bir ekran görüntüsü verdi. Bütün ekran görüntüleri bizde de var ama o evrakta feragat yazıyor. Bir dosyanın infazen kapatılması ile feragat yoluyla kapatılması arasındaki hukuki farkı ben burada size saatlerce anlatabilirim. Bu şu demek: Ben bu mevcut senetten oluşan alacaktan, bu oluşturduğum 22. İcra Dairesinde 2020/18350 sayılı dosya özünde vazgeçiyorum. Ama ben bu alacağı aldım, ben bu borcu tahsil ettim. Benim cebime buradaki mevcut hesap kadar para girdi anlamına gelmiyor. Ben senetlerin varlığından ve bu yaptığım takipten; Balıkesirspor’un araçlarına koyduğum hacizden, hesaplarına koyduğum hacizden vazgeçtim demek. O da belli biri anlaşmanın sayesinde oluyor. Nasıl biz 170 bin Avroluk borçta Metin Korkmaz’la oturup belli bir bedel ödedikten sonra transfer yasağını kaldırdıysak benzer bir mantıkla bu dosyanın kaldırılması anlamına geliyor. Bu dosyanın ödenip ödenmediği hususunda bizimle ilgili ödemiştir, ödememiştir polemiğine girmiyoruz.
“TEK DERDİMİZ UZLAŞMA TUTANAĞININ KAYITLARDA OLMAMASI”
Bizim tek derdimiz bu mevcut uzlaşma tutanağının Balıkesirspor’un muhasebe kayıtlarında olmamasıdır. Yani senet çıkışına uzlaşma tutanağı yazarak bu şekilde gerçekleştiremiyorsunuz. Hukuki olarak, teknik olarak bu mümkün değildir. Bu uzlaşma tutanağı yazmanız bizim kayıtlarımıza girdiği anlamına gelmiyor. Beni yalamak isteyeceklerse bile ben kendi ürettikleri evrakların yalancısıyım. Bu uzlaşma tutanağı bize Metin Korkmaz tarafından federasyona teslim edildikten sonra haberimiz oldu. Bundan önce bunun varlığını biliyorduk, bununla ilgili bir tehlike olabileceğini birçok yayında da söyledik. Ancak bu evrak ortaya çıkmadan bizim bunu gösterme şansımız yok. Bu evrakın zaman aşımı süresi 10 yıldır. 10 yıl içerisinde Balıkesirspor’a o dönemde, sonraki dönemlerde veya eski dönemlerde nasıl bir evrak çıkacağını da bilmiyoruz. Bu da Balıkesirspor’un maalesef her daim tehlike altında olduğunu gösterir. Eğer muhasebe işlemeleri bu şekilde yapıldıysa.
“BAŞKAN ÖZÜR DİLEMEDİ”
Ben şuna dikkat çekmek istiyorum: Başkan geldi, transfer yasağının açıldığı akşam Kadir Dağlı başkan geldi. Yönetim kuruluyla toplantı halindeydik. Kendisi net bir şekilde bu dönemde yapılan işlemlerin hangi şart ve koşullarda yapıldığını anlattı. Biz de yönetim kurulu üyesiyiz, bizim de başımızda bir ton iş var, hepimizi benzer zor durumlarda kalıyoruz ve hangi şartlarda yaptığını anladık. Biz kendisini yargılamadık, suçlamadık. Ama öyle bir hale geldi ki basın karşısında özür dilemişiz başkanımız özür dilemiş. Ben toplantı salonundaydım Abdullah Bekki’nin Kadir Dağlı’dan “yahu kusura bakma biz de sana iftira attık, özür dileriz” dediğini duymadım. Duyar varsa da yönetim kurulundan açıklasın. Dediğimiz gibi bütün evraklarımız belli. Bu evrak dosyada yok diyoruz hala daha bize var deniyor. Bunu söylediğimiz zaman “Ben Azizcan’a vermişimdir, o işlememiştir” diye kulüp müdürü arkadaşımızı da zan altında bıraktı. Azizcan da oradaydı “ben almadım” dediğini bütün yönetim kurulu da gördü, kendisi de gördü. Bizim derdimiz polemik yaratmak değil. Balıkesirspor yeniden bir yapılanma içerisinde. Borçlarını kapattı, büyük oranda işlerini bitirdi. Bundan sonra önünde bu senenin borçları, yapılandırması duruyor. Bu kadar güçlü bir camianın belli başlı ödemelerini yaparken güçlük geçmesi, bunların üzerine çaba sarf edeceği dönemlerde böyle kısır polemiklerle muhatap olunmasını doğru bulmuyorum. Bizim derdimiz burada ‘siz bu paraları neden verdiniz’ değil. Zaten ortalama futboldan anlayan bir kişinin o dönemin şartlarında kişi başı 10-15 bin Avro gibi bir menajerlik ücretini vermesini çok da abes görmez. Bu işin usulü böyledir.
“SONUÇTA 170 BİN AVRO BORCUMUZ VAR”
Sonuç olarak bizim 170 bin Avroluk bir borcumuz var. Bu belgeler birbirine ödeme tarihleri olarak denk düşse de, birbirleriyle alakalı olduğuna dair bir beyan bulunmadığından hem Balıkesir Ticaret Mahkemesine yaptığımız talepte, hem de İstanbul’da federasyonun merkezinden yaptığımız yürütmeyi durdurma anlamındaki ihtiyari tedbir talebinde karşılık bulamadı. Bu da demek oluyor ki bizim hukuki bir mücadeleye girmemiz lazım. Bu hukuki mücadelede aslında bu ikisinin de aynı evrak olduğunu, Kadir Dağlı’nın samimiyetle, belki de bilmediği için bu evrakı uzlaşma tutanağı yazarak birbirine denk kabul ettirdiğini mahkeme yoluyla anlatmamız lazım. Ancak Türkiye Cumhuriyetinde ortalama bir Ticaret Mahkemesinin bitiş süreci 5 yıldır. Bu da bize 5 yıl boyunca Balıkesirspor’un transfer yasağını açamayacağı anlamına gelir. Bizim bu kapsamda da mevcut periyotlarda Murat Akın adına verilen evrakın sahibiyle görüşüp, pazarlık yapıp, belli bir periyoda yayıp, önümüzdeki transfer dönemlerini açma zorunluluğumuz ortaya çıkıyor. Akabinde eğer biz haklı olduğumuzu beyan ediyorsak da çeşitli davalarla hukuki anlamda yolumuza devam edebiliriz. Biz hukuki mücadeleden yanayız. Ancak transfer tahtasını açamadıktan sonra 3-4 sene bunun mücadelesini verdikten sonra Balıkesirspor’un borç yükünün altından kurtulma şansı yok. Bu yönetim bugüne kadar birçok borcu karşıladığı gibi bundan sonra hem takım adına hem de karşımıza çıkan birçok noktada elinden geleni yapacaktır. Ancak bu evrak kayıt dışı dediğimiz zaman ben buraya kaydettim diyerek bir satırlık yazıyla kayıt olmadığını da herkesin görmesini istedik. Biz bu kapsamda Türkiye Futbol Federasyonu’na da bir başvuru yaptık. Bu başvuru da 35/A maddesi bir ilam niteliğindedir, bu ilamı ancak bir mahkeme ilamıyla kaldırabilir veya durdurabiliriz, bize bir mahkeme kararı getirmediğiniz takdirde bu transfer yasağınızı kaldıramayız şeklinde dönüş aldık. Bu da demek oluyor ki bir paradoksun içerisindeyiz. Ya bu hukuki mücadeleyi verip yıllarca transfer yasağının burada olmasını bekleyeceğiz ya parayı ödeyip ödedikten sonra hukuki mücadele vereceğiz. Bunu yönetim kuruluyla, Balıkesir halkıyla, yöneticilerimizle görüştükten sonra mücadelemize girişeceğiz.”
“BAŞKA BORÇLAR DA ORTAYA ÇIKABİLİR”
Balıkesirspor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mehmet Fatih Önsöz açıklamalarının ardından muhasebe kayıtlarında yaptıkları incelemeler neticesinde 175 bin Avroluk bir senet çıkışını tespit ettiklerini söyledi. Önsüz bu 175 bin Avroluk çıkışla ilgili uzlaşma tutanağının kayıtlarda olmadığını ve herhangi bir dönemde yine transfer yasıyla bu tutanağın karşılarına çıkabileceği bilgisini verdi.
