SABRİ UĞUR Millet Bahçesi ve Kıraathanesi’nin yerine Balıkesirspor Müzesi yapmayı planlıyor Altıeylül Belediyesi.

Tamam; Başkan Hakan Şehirli Balıkesirspor’u seviyor, her fırsatta Kulübü ziyaret ediyor, yöneticileriyle paslaşıyor, maddi manevi destek veriyor falan da..

Bu müze işi nereden çıktı?

Balıkesirspor altmış yıllık tarihini kendi olanaklarıyla oluşturabileceği bir müzeye sığdırmaktan aciz mi; neden bunu Belediye yapıyor?

Hakan Şehirli bunun yanıtını vermeli.


ALTIEYLÜL Belediyesi, “Sabri Uğur’un ismini silecekler” başlıklı yazının ardından açıklama yapıyor.. Özeti, “Sabri Uğur’un ismini silmek gibi bir niyetimiz yok” diyor.

Hemen ardından müze gündemine giriyor!

Yani Dinkçiler’deki bina Balıkesirspor Müzesi olabilir miymiş, olamaz mıymış, bunun üstünde çalışıyorlarmış; Meclis’te komisyon kurmuşlar falan.

Sabri Uğur’un adı verilen, fonksiyonu belirlenen ve kaç yıldır aynı fonksiyonla hizmet veren bir yerin niteliğini, işleyişini değiştirmek, ‘ismi silmek’ anlamına gelmez mi şimdi?


O açıklama sonrasında, “geri adım attılar” demiştik.

Neymiş, “Sabri Uğur’un hatırasını yaşatmak Altıeylül Belediyesi için bir vefa borcu” imiş. Açıklamada böyle bir cümle var.

Hemen altında, “Balıkesirspor da tıpkı Sabri Uğur gibi bu şehrin önemli bir değeridir” ifadesi!

Balıkesirspor’un şehir için bir değer olduğunu kim inkar edebilir?

..ve fakat Altıeylül Belediyesi’nin Balıkesirspor için bir kulüp müzesi oluşturma görevi yok.

Bu proje hayat geçirilecekse, bunu Balıkesirspor Kulübü kendi bünyesinde yapabilir. Bugüne kadar neden yapılmadığı da ayrı bir tartışma konusu olsun.


BÖYLE bir konunun Belediye Meclisi gündemine taşınması bile, isim ve fonksiyon değişikliği hevesinin, niyetinin göstergesi değil mi?

Hakan Şehirli, Balıkesirspor üzerinden prim kasmayı bıraksın artık. Kulübü çok seviyor olabilir, Balıkesirspor’u gönülden destekliyor olabilir, takımın yenilgisi üzüntüsü, galibiyeti sevincidir; ona da sözümüz olmaz.

Belediyecilik işlerinden daha çok Balıkesirspor’la gündeme geliyor; sözümüz buna.

Balıkesirspor bir anlamda Şehirli’nin ‘reklam aracı’na dönüşüyor o zaman.

Bir tepsi baklava, iki yüz elli gram tebessüm, kırmızı beyaz formalı pozlar; bedava reklam!

Belediyecilik anlamında ortada somut, ayakları yere basan, kalıcı bir çalışma, çaba yok; bunu herkes söylüyor.

Ne yapalım o zaman?

Balıkesirspor üzerinden gündem yaratalım, kırmızı beyaz forma aşkını tribünlere taşıyalım!


E haydi bir de müze yapalım.

Yapılsın tabi.. Balıkesirspor’un tarihine yakışan bir müze olsun.

Bunu Balıkesirspor yapsın. Altıeylül Belediyesi değil.

Karesi Belediyesi niye hiç topa girmiyor meselâ?

Karesi de il merkezinde bir ilçe değil mi? Şehrin güneybatı tarafı kırmızı beyaz, poyraza bakan yüzü kırmızı lacivert mi?

Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın’a bakmayın siz; bugün kırmızı beyaz formayla poz verir; yarın bordo beyaz, öbürgün yeşil sarı... “Tüm kulüplere yakınım” der, geçer. Sonuçta Balıkesir’in bütününü yönetiyor.


BU arada Balıkesirspor’da ekonomik sıkıntı hâlâ devam ediyor. Kulüpte para yok. Başkan Volkan Altınöz’ün yakın zamanda olağanüstü bir kongreyle yeni bir yönetim oluşturmayı planladığını duyuyoruz.

Mevcut yönetim umut vermiyormuş; duyum o yönde. Kimi isimlere, yeni yönetim için teklifler bile yapılıyormuş.


BİZ ana konuya dönelim.

Altıeylül Belediyesi’nin, Balıkesirspor için müze yapmak gibi bir görevi, sorumluluğu yok.

Hele de ismi belli, fonksiyonu belli bir tesisi bu proje için dönüştürme hevesi, şehirde tepkilere neden oluyor.

Belediye yönetimi, Balıkesirspor Kulübü’nden gelecek bir talebi değerlendirebilir. Ne bileyim, kulüp tarafından gerçekleştirilecek bir müze projesi için şehrin merkezi yerinden, uygun bir alandan yer gösterebilir; kendi arsalarından birinin imar durumunu değiştirir, müze alanı olarak kayda geçirir falan.

Mevcutta var olan bir tesisi dönüştürmek kolaycılıktır.

Balıkesirspor, Ali Hikmet Paşa Tesisleri’nde bir müze oluşturabilir. Elindeki tüm materyalleri müzenin raflarına yerleştirir, müzecilik için gerekli materyalleri bir araya getirir, ‘Kulüp Müzesi’ olarak şehre kazandırır.

Kulüp Başkanı Volkan Atınöz bu proje üzerinde çalışsın; hep alacak verecek, senet sepet yönetimi olmasın Kulüp işlerinde. Kalıcı bir eser kazandırma niyeti de öne çıksın. Farkını fark ettirsin; ne güzel imkan.


AYRICA şuranın, buranın, meydanın, caddenin, sokağın adını, işlevini değiştirme işlerini bırakın artık. Boş işlerle uğraşmayın.

İşte geçen günlerde Zağnos Paşa Meydanı konusunda yaşananlar.. Hepiniz biliyorsunuz; adı, sanı, fonksiyonu belli bir meydanda isim değişikliği önerdiler Büyükşehir Meclisi’nde.

Kamuoyu tepkisi yoğunlaşınca, Başkan Ahmet Akın devreye girdi; durumdan vazife çıkardı, isim değişikliğine izin vermedi.

Altıeylül’ün Sabri Uğur Millet Kıraathanesi ve Parkı için planladığı ‘müzesel’ dönüşüm için de bir şeyler söyleyebilir. “Bu kadar ileri gitmeyin beyler” diyebilir; “kendiniz yapın, oralara ne isim verecekseniz verin” diyebilir.


HAKAN ŞEHİRLİ’ye bir tavsiyeyle bitirelim.

Belediye işlerinde halkın memnuniyeti esastır. Altıeylül’ün memnuniyet seviyesi düşük kalıyor.

O sebeple, eser kazandıran belediyecilik için biraz çaba sarf etmek gerek.

Lay lay lomla günler geçip gidiyor.

Selam ederim.

Muhabir: Tarık Sürmelioğlu