1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü işçi, memur sendikaları, STK’lar, siyasi partiler, odalar, dernekler ve emek örgütlerinin katılımıyla kutlandı. Bahçelievler Mahallesi’nden yürüyüşle başlayan kutlama programı Kuvayi Milliye meydanında gerçekleştirilen mitingle son buldu. 1 Mayıs Birlik-Mücadele ve Dayanışma gününde işçiler, memurlar, emekliler ve çalışanlar günlerini halay çekerek kutladı.

581Eecd4 5308 4E53 A16E 0A4822Bf3Bcf

Sloganlar eşliğinde yaklaşık 2 kilometrelik yürüyüşün ardından Kuvayi Milliye Meydanına ulaşan yürüyüş korteji burada 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutladı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kutlamalar daha sonra tertip komitesinin açıklamasının okunmasıyla devam etti. Kutlamalar çalışanların çektiği halaylarla son buldu.

950033E8 C8C9 4685 Aa08 6F1Ea38D3830

1 Mayıs emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına Balıkesir’de faaliyet gösteren işçi ve memur sendikalarının bağlı bulunduğu konfederasyonların temsilcileri, sendika başkanları, sendika üyelerinin yanı sıra CHP Milletvekili Serkan Sarı, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, CHP İl Başkanı Erden Köybaşı ile odaların ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli yıllarca sendika yöneticiliği yaptığı TÜRK-İŞ’in yanında yürüdü. Hakan Şehirli eşi Hüveyla Şehirli ile birlikte işçilerle davul ve klarnet eşliğinde oyun oynadı.

9Fa6Cc41 B80C 49Da Aeb3 C8Fa5406F2Fc

“EMEĞİN GÜCÜYLE ALANLARDAYIZ”

Kuvayi Milliye Meydanında gerçekleştirilen kutlama programında Tertip Komitesi adına basın açıklamasını TÜRK-İŞ’e bağlı Kristal-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Ata Yazıcı okudu. Yazıcı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

“Eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve demokrasi için; emeğin gücüyle alanlardayız. 1 Mayıs, emekçilerin insanca yaşam, eşitlik, özgürlük ve barış talepleriyle alanları doldurduğu; dünyanın dört bir yanında mücadele ve dayanışmanın yükseltildiği tarihsel bir gündür. 1886’da Amerika’da işçilerin öncülüğünde başlayan bu büyük yürüyüş, bugün hala işçi sınıfının, emekçilerin ve ezilen hakların sömürüye, adaletsizliğe ve baskıya karşı birleşik mücadelesinde yolumuzu aydınlatıyor.

1Fe55B25 319C 40Ca 830A E28Bc76Dc158

“MİLYONLARCA EMEKÇİ YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR”

Bugün Türkiye’de milyonlarca emekçi, artan hayat pahalılığı, derinleşen yoksulluk, işsizlik ve adaletsizlik kıskacında yaşam mücadelesi veriyor. Ucuz emek sömürüsüne dayanan ekonomik büyüme stratejisi nedeniyle ücretler baskılanıyor. Çalışma koşulları ağırlaştırılıyor. Vergi yükü artırılıyor. Eğitim, sağlık başta olmak üzere en temel sosyal haklar ticarileştiriliyor; güvencesiz çalışma biçimleri olağanlaştırılıyor. Eğitim ve bilim emekçileri düşük ücretlerle, sözleşmeli, esnek ve angarya çalışmaya zorlanıyor. Gençler ise diplomalarıyla birlikte işsizliğe ve geleceksizliğe mahkum ediliyor.

22414527 Ff8C 4E08 A674 Ad2358Dfd25F

“TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ BASKI ALTINDA”

Ülkemiz yalnızca ekonomik krizle değil; demokratik hakların gasp edilmesi, ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin yok edilmesiyle de ağır bir baskı altına alınmış durumdadır. Milyonlarca yurttaşın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları, halkın haber alma hakkı için mücadele eden gazeteciler, işleri ve emekleri için örgütlenmeye çalışan mücadeleci sendikacılara, öğrencilere kadar toplumun tüm kesimleri, iktidarın otoriter uygulamalarının hedefi haline gelmiş bulunuyor.

8444C1Bf D322 4866 B72A Be6051Dfb09A

“AÇLIK VE SEFALETE MAHKUM BIRAKILMAYA KARŞI ALANLARDAYIZ”

Biz işçiler, emekçiler; dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce ayrımı olmaksızın, emek gücüyle yaşam mücadelesi verenler olarak dünyanın her yerinde olduğu gibi ortak taleplerimizi yüksek sesle dile getirmek için bugün burada bir araya geldik. Kıdem tazminatlarımıza el uzatılmasına, haksız yere işten çıkarmalara, açlığa ve sefalete mahkum bırakılmaya, sendikasızlaştırmaya, grev yasaklarına, çocuklarımızın geleceğinin çalınmasına ve topyekun hayatımızın karartılmasına karşı alanlardayız. Eşitliği, barışı, kardeşliği ve özgürlüğü ülkemizde ve tüm dünyada egemen kılacak güç bizleriz. Tüm kurum ve kurallarıyla demokrasi, ancak bizlerin mücadelesiyle sağlanabilir.

8968D86D Cf69 438F B7D1 27A0A1Bdfe9B

“ELDE ETTİĞİMİZ HAKLAR ELİMİZDEN ALINMAK İSTENİYOR”

Bugün mücadele azmimizi bir kez daha haykırmak için buradayız. Emekçilerin yüzlerce yıl süren mücadeleler sonunda elde ettiği haklar ellerinden alınmak isteniyor. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik özelleştiriliyor; sosyal devlet ortadan kaldırılıp yerine paranın egemen olduğu bir düzen kurulmak isteniyor. Denetimsizliği, kuralsızlaştırmayı, esnekleştirmeyi öneren bu politikalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Sendikalı ve toplu sözleşmeli çalışma koşulları, sosyal adalet, eşitlik, kardeşlik, barış ve özgürlük için her zamankinden daha kararlı şekilde mücadele edeceğiz.

Db23676C 8B2E 4553 Be9C E2Af8A81Da22

“DARBELERE DE KARŞIYIZ SAVAŞA DA”

Dünyanın farklı ülkelerinde ve ülkemizde de görüldüğü gibi darbe dönemlerinde en fazla hak kaybına uğrayanlar emekçilerdir. Emekçiler darbelerin en büyük düşmanı, demokrasinin en büyük dostudur. Tam demokrasinin sağladığı ortamlar işçi hak ve özgürlüklerinin yaşama alanıdır. Savaşların olduğu coğrafyalarda insan hakları ve emek mücadelesinden söz edilemez. Gazze’de uzun zamandır süren insanlık dışı saldırılara karşı sessiz kalmayacağız. Çocukların, kadınların, sivillerin katledildiği bu vahşete dur diyoruz. Biz emekçiler savaşın değil barışın tarafındayız.

27A97A80 4B32 494B Afdd 445Fd0C0945A

“KADINLAR TOPLUMUN HER ALANINDA YER ALMALI”

Kadınlar toplumsal yaşamın her alanında yer almalı, şiddetsiz ve güvenli çalışma ortamı sağlanmalı, mobing ve taciz son bulmalıdır. Toplumsal yaşama güçlü şekilde katılım, kadınlara karşı uygulanan şiddet döngüsünün kırılmasında büyük rol oynayacaktır.

Ee9Bbab5 1F11 457F 879C 93F103Fb1F96

“TAŞERON SORUNU, KIDEM TAZMİNATI, İŞ KAZALARI”

Taşeron sorunu işçi statüsünde, sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkı kapsamında bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Kamuda çalışan taşeron işçiler kadroya alınmalıdır. Staj ve çıraklık mağdurlarının emeklilik sorunları çözülmelidir. Kamu kurumlarındaki geçici işçilik uygulaması, güvencesiz istihdamın bir türüdür. Bu koşullarda çalıştırılan işçiler güvenceli şekilde istihdam edilmelidir. İş cinayetlerine dönüşen iş kazaları önlenmelidir. Kıdem tazminatı işçiler bakımından vazgeçilmez ve tartışılmaz bir haktır. Buna el uzatılması, ortadan kaldırılması ya da daraltılması yönündeki talepler gündeme dahi getirilmemelidir.

4C2079F2 9Ca8 4B16 9Ca2 Ca7Bb3201428

“İNSANCA ÇALIŞMAK İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ”

1 Mayıs’ta alanlardan bir kez daha sesleniyoruz: Biz insanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyoruz. Taşeronda güvencesiz, kuralsız çalışmak, ucuz işgücü olmak, iş kazalarında can vermek istemiyoruz. Bizler alın teriyle, haram lokma yemeden yaşam mücadelesi verenleriz. Bizler, tüm insanların refah ve huzur içinde kardeşçe yaşadığı bir dünyayı hayal ediyoruz. Bizler açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya mahkum edilen milyonlarca emekli olarak, insanca yaşayacağımız, kimseye muhtaç olmayacağımız bir ülke hayal ediyoruz ve emeklilere sendika kurma hakkı istiyoruz.

5C922384 5D22 4775 9A85 24Ea49C7190F

“EKMEĞİN HAKÇA BÖLÜŞÜLMESİ MÜCADELESİ VERİYORUZ”

Biz milyonlarca işçi ve emekçi, ekmeğin hakça bölüşümünün mücadelesini veriyoruz. İşin, ekmeğin olmadığı bir yerde sosyal barışın da olmayacağını biliyoruz. Emeğin baş tacı edildiği, her alanda demokrasinin geçerli olduğu bir düzen istiyoruz. Asgari ücret birey değil, aile düzeyinde hesaplanmalı, insana yakışır geçim şartlarını sağlamalıdır. Ücretli çalışanlar üzerindeki ağır vergi yükü düşürümeli, vergi adaletsizliği giderilmelidir.

D701C79D E721 424F A399 0C6B75126B8A

“GENÇLERE İSTİHDAM ALANI AÇIN”

İşsizliğin pençesindeki milyonlarca genç için istihdam alanları sağlanmalı, nitelikli eğitim ve meslek edindirme programları desteklenmelidir. Beyin göçü bu ülkenin geleceğini çalmamalıdır. Gençlerimizin umudu yurt dışında değil, kendi ülkesinde yeşermelidir.

0580861F 9555 443D 94Df Aef1C08D4Bf6

“DOĞA YOKSA BİZ DE YOKUZ”

Tahrip edilen, yok edilen doğal ortam bizleri de yok olması demektir. Ekonomik gelişme politikaları, dar bir çevrenin değil, tüm toplumun çıkarına göre belirlenmelidir. Dar çevrelerin kısa sürede elde edecekleri yüksek kârlar uğruna, tekrar oluşumu onlarca, belki yüzlerce yıl sürecek doğal kaynakların tahribatına neden olacak uygulamalar kamu erki tarafından engellenmelidir. Tarım alanlarının imara açılması besin kaynaklarımızın ve geleceğimizin yük edilmesidir.

“SOSYAL ADALET VE REFAH İSTİYORUZ”

Bizler artık bu gidişe hep birlikte dur diyoruz. Biz sosyal adalet, eşitlik ve refah istiyoruz. Biz tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır, yaşama koşulları ce sendikal haklar istiyoruz. Biliyoruz; başka bir dünya mümkün ve bir gün mutlaka biz kazanacağız. Yaşasın 1 Mayıs, birlik, mücadele ve dayanışma günü.”

Editör: OSMAN KANTARLIOĞLU