Balıkesir Barosu, 2025-2026 Adli Yıl Açılışı nedeniyle Atatürk Anıtı'nda çelenk sunma töreni gerçekleştirdi. Baro Başkanı Av. Hakan Topaloğlu tarafından atına çelenk sunularak mesleki ve adli sorunlar hakkında açıklama yapıldı.
Çelenk sunumunun ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende Baro Başkanı Hakan Topaloğlu yeni Adli yılda da avukatlar olarak hukukun üstünlüğünü bağımsız yargıyı ve mesleği savunmaya devam edeceklerini söyledi. Topaloğlu, “Bağımsız savunmayı, meslek örgütlerimizin özerkliğini ve hukukun üstünlüğünü koruma yönündeki kararlılığımızı bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyoruz” diye konuştu.
“ADALETE GÜVEN AZALDI”
Balıkesir Barosu Başkanı Av. Hakan Topaloğlu Atatürk Anıtı’ndaki törende yaptığı konuşmada şunları dile getirdi:
“2025-2026 Adli Yılı'nı yargı sistemimizin ve avukatlık mesleğinin sorunlarını bir kez daha dile getirerek karşılamak zorunda kalıyoruz. Yine yeni adli yıla yurttaşlarımızın adalete güveninin azaldığı tespitini yaparak girmek zorunda bırakılıyoruz. Meslektaşlarımızın desteği ile göreve geldiğimiz Ekim 2024 tarihinde açıkladığımız gibi 2025 yılına umutla bakmadık, ancak bu umutsuzluğa sığınmadan ülkemizde yargının ve mesleğin sorunlarının çözümü için etkili adımlar atmayı ilke edindik.
“ADİL YARGIDAN SÖZEDİLEMEZ”
Barolar Birliğimizce de ısrarla dile getirildiği gibi; diploma makinası hâline gelen hukuk fakültelerine önlem alınmadan, stajyer Avukatların Hakim Savcı Yardımcıları gibi devletten ücret alarak staj süreçlerini verimli geçirmeleri sağlanmadan, önleyici avukatlık modelinin geliştirilerek meslek alanlarını genişletecek yasal düzenleme yapılmadan, kamu avukatlarının özlük hakları mesleğin onuruna uygun olacak şekilde düzenlenmeden, bağlı çalışan avukatların hakları bakımından düzenleme yapılmadan, CMK Ücret Tarifesi mesleğin onuruna uygun olacak şekilde belirlenmeden, yargı faaliyetlerinde KDV oranı düşürülmeden, CMK ve Adli Yardım sisteminde ise tamamen kaldırılmadan, avukatların diğer yargı görevlileri ile emeklilikte yaşadığı ağır eşitsizlik ortadan kaldırılmadan, avukata dönük şiddet vakalarının önlenebilmesi ve caydırıcılık bakımından yasal düzenlemeler yapılmadan, savunma hakkının etkin kullanımından ve haliyle adil yargılamadan bahsedilemez.
“MAHKEME KARARLARININ UUYGULANMAMASI KABUL EDİLEMEZ”
Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının mahkemelerce göz ardı edilmesi, tutuklama şartlarının oluşmadığı durumlarda tutuklamanın bir cezalandırma aracı olarak kullanılması, seçilmiş idarecilerin tutuklama tedbiri uygulanarak kamu görevlerini yapmaktan ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmaları ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı gibi temel hak ve özgürlükleri ciddi şekilde zedelemektedir. Elbette mahkeme kararları eleştiriden muaf değildir. Ancak mahkeme kararlarının ne sebeple olursa olsun uygulanmaması, hukuk devletinde kabul edilemez.
“HİÇ BİR MAĞDURUN KİMLİĞİNİ SORGULAMADIK”
Türkiye Barolar Birliği ve Barolar olarak bugüne kadar bir yandan mesleğimizin ağır sorunlarına çözüm aramak için mücadele ederken öte yandan insan hakkı ihlallerine karşı onurlu yaşam hakkından, olağanüstü mahkemelere karşı bağımsız mahkemelerden, keyfiliğe karşı liyakatten, cezasızlığa karşı kanun önünde eşitlikten, darbe ve darbe girişimlerine karşı demokrasiden, şiddete karşı mağdurdan, baskı ve engellemelere karşı özgürlükten yana olduk. Demokrasinin en önemli unsuru olarak seçmenin iradesine saygı duyulmasını, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını, anayasal düzenin de bir gereği olarak AYM kararlarına uygun hareket edilmesini savunduk. Nereden geldiğine bakmaksızın her türlü terör eyleminin ve insanlığa karşı işlenen tüm suçların karşısında yer alırken gücümüzü hukuktan aldık. Hiçbir mağdurun kimliğini sorgulamadık ve adalet arayan her yurttaşımızın ve gerektiğinde uluslararası arenada mazlum halkların sesi olduk. Ortak dilimiz olan hukuk sayesinde evrensel değerlere aynı hassasiyetle, bölünmeden, parçalanmadan sahip çıktık.
“SAVUNMA HAKKI ŞARTTIR”
Adaletin sağlanması için adil yargılanma, adil yargılanma içinse bağımsız yargı ve etkili kullanılabilecek bir savunma hakkı şarttır. Savunma ayağı eksik veya güçsüz bırakılarak adalet tesis edilemez. Savunma hakkının temsilcisi olan avukatlık mesleğinin sorunları çözülmeden yurttaşların adalet talebine karşılık verebilmek mümkün değildir. Hak savunucusu biz avukatlar, yurttaşlarımızın haklarını savunurken hukuk dışı engellerle ve hukuka aykırı uygulamalar ile karşılaşıyor ve yargımızın avukatın yargının kurucu unsuru olduğunu unutan bazı uygulamaları ile mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Unutulmamalıdır ki, bağımsız bir yargının varlığı, bağımsız ve mesleğini hak savunucusu olarak icra eden biz avukatların varlığı ve mücadelesi ile mümkündür.
“AVUKTALIK SADECE BİR MESLEK DEĞİL”
Balıkesir Barosu avukatları ülkemizin verdiği Kurtuluş Savaşı'nda savaşan Kuvayı Milliyecilerin kurduğu Kuvayi Milliye Barosu olma unvanını gururla taşımış ve kuruluş yılından bu yana verdiği mücadeleler ile ülkemizde adaletin sağlıklı ve güçlü şekilde var olmasına en büyük katkıları vermiştir. Biliyoruz ki avukatlık sadece bir meslek değil hakkın ve hukukun varlığı için sahip olunan hak savunuculuğu yetisidir.
“HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Yargı sistemimizin sorunları karşısında, yeni adli yılda da, yurttaşların adil yargılanma hakkının bir parçası olarak mesleğimizin sorunlarının çözümü için mücadele ederken, adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzeni olarak hukuku, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini savunmaya devam edeceğiz. Bağımsız savunmayı, meslek örgütlerimizin özerkliğini ve hukukun üstünlüğünü koruma yönündeki kararlılığımızı bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyor, yeni adli yılın; bağımsız yargının güçlendiği, baroların özerkliğinin güvence altına alındığı, avukatların mesleki ve ekonomik sorunlarının çözüme kavuşturulduğu bir yıl olmasını diliyoruz.”